Uzak değil traducir español
1,584 traducción paralela
Uzak değil. Helikopterimle bir dakikada buradayım.
Nah, no es tan lejos llegue aquí rápido, en un helicóptero.
- Çok uzak değil.
No está lejos.
Uzak değil.
No está lejos.
Deneyimlerime göre peder ikisi birbirinden o kadar da uzak değil.
Según mi experiencia, padre ambos no se excluyen, precisamente, el uno al otro.
Fakat orada daha güvenli bir sürü park yeri var ve bunlar temizllikçinin kadını bıraktığı yerden çok da uzak değil
Bueno, hay un estacionamiento seguro no muy lejos de donde el basurero la dejó.
Freemont Caddesi uzak değil. rahatlıkla kaçalabilir
La calle Freemont no está lejos. Eso facilita la huida.
Çok uzak. Ama uzak değil. Şu anda.
No es cierto, es ahora.
Stamford trenle buraya çok uzak değil aslında.
Stanford no es un mal paso después de esto, ¿ no?
Altın koleksiyonu çizgisine de çok uzak değil, ama.
Quiero decir, no está muy lejos de la línea del Jubileo, concedido.
Çok da uzak değil.
- No mucho.
Çok uzak değil.
- No es mucho lo que queda.
O kadar uzak değil.
no está muy lejos.
Derbyshire ve Nottingham birbirlerinden çok uzak değil.
Derbyshire y Nottingham no están muy lejos.
- Ingram Park çok uzak değil.
Ingran Park no está muy lejos.
Neyse zaten o kadar uzak değil sokağın aşağısında ama hayır...
Además, está demasiado cerca, a media cuadra. No, no.
- Armstrong'dan fazla uzak değil.
Fue cerrado desde los años 50. - Es muy lejos para que Cody...
Ellis Loew'i kariyerini bunun üzerinde yapacak herhalde. Sanırım Lee de çok uzak değil.
Ellis Loew quiere aprovecharla para su carrera, y Lee no se queda atrás.
Öteki tarafta bir yol var. O kadar uzak değil. - Öyle mi?
Hay una carretera cortafuegos del otro lado.
Uzak değil, hemen şurada.
No queda lejos y es un lugar tranquilo.
- O kadar uzak değil.
- No es lejos.
Uzak değil. Biz yanında olacağız.
No lejos estaremos cerca de ti.
O kadar uzak değil.
No es tan lejos.
Yeah... Hiçbir şey olağanüstü değil, fakat kafa karıştırmaktan da daha az uzak.
Nada excepcional, pero seguro que estaba mucho menos confundido.
Hatta Sibirya'da, ekvatorun uzak kuzeyinde, hayvanlar son kalan su kaynakları etrafında kümelenmeye zorlamış, küçük olması önemli değil.
Incluso aquí en Siberia, en el extremo norte del ecuador, los animales se ven obligados a amontonarse alrededor de cualquier fuente de agua subsistente, sin importar cuán pequeña sea.
Araç ne kadar uzaklıkta? Çok uzak değil.
No mucho.
Senin bir ailen var, tamam korkak olan benim, sen değil... Çünkü seni ordudan uzak tutamadım.
George Michael, tienes una familia, OK, y yo soy el cobarde, no tu... porque yo no podría verte entrar en el ejército.
Cinsel ilişkiyle değil, sadece sürekli bir mücadele sonucunda gastroknemius kası kopabilir. Kemiğin uzak uç kısmı...
Solo una lucha prolongada y no atividade sexual causaría la ruptura de la cabeza medial del músculo gastrocnemio en la porción distal del hueso.
Sen uzak kuzenisin, değil mi?
¿ no?
Ama birbirimize aşk hayatlarımızdan uzak duracağımıza söz verdik değil mi? Tamam, sadece buna cevap ver.
Pero nos prometimos no meternos en la vida amorosa de la otra respóndeme a esto
O bu yönde devam ederse Çok değil, ama, önümüzdeki 25 yıl, o oldukça uzak yolu kapalı olabilir.
Él tiene 2 años. ¿ Cuánto podría haber cambiado? él puede estar muy lejos de un lindo camino.
Kötü adamları uzak tutuyorlar, değil mi?
Alejan a los malos, cierto?
Çocuklardan uzak tuttuğunuz sürece bizim açımızdan sorun değil.
En serio, no nos parece mal, mientras los mantengas fuera del alcance de los niños...
Kendi sağlığı için duyduğu endişe beni takip etmesi için yeterli ama ölümcül sokak ilaçlarından uzak durması için yeterli değil.
Suficientemente preocupado para acosarme por su salud pero muy complaciente con las mortales drogas callejeras.
Oh, Tatlim, Ne yaptigin umurumda degil. Uyusturucudan uzak durdugun surece, Ne yaptigini bilmeme gerek yok.
Oh, cielo, no me importa lo que estés haciendo mientras estés lejos de los esteroides no necesito saber que haces.
Kabul ediyorsun değil mi? Mark'tan uzak duracağız.
Tendremos que dejar espacio a Mark
Birkaç dakika annenden uzak kalmaya dayanamıyorsun değil mi?
Oh vale, no puedes ponerte de pie Puedes estar un momentito sin mama, verdad.
Radardan uzak olmak istiyorsun, değil mi?
Quieres quedarte lejos del radar. ¿ Verdad?
- Kanser olman umurumda değil, memelerini çocuğumdan uzak tut.
- Me la sopla que tengas cáncer, no le enseñes las tetas a mi hijo.
Tek söylediğim o kız tekin değil, senin yerinde olsam uzak dururdum.
Sólo digo que no es trigo limpio. Si fuera tú, no me acercaría
Bu sözcük tutkudan uzak, değil mi?
Esa palabra carece de pasión, ¿ no?
Oradaki uzak tepeleri aşıp kar fırtınası ülkesini geçmeyi düşünmüyorsunuz, değil mi?
No querrán pasar las montañas y atrevesar la tierra borrascosa.
- Uzak değil. Hemen şurası.
No es lejos.
Bu işten uzak duracak gibi görünmüyoruz, değil mi?
No podemos evitar meternos, ¿ verdad?
Cibinlik değil ama böcekleri uzak tutacak.
No, pero aleja a los bichos.
Uzak duracak, değil mi?
Se mantendrá alejado, ¿ verdad?
Belki uzak, belki değil.
- Quizá sí, quizá no.
Biliyordun Spence. Sana anlatmıştım. Ve ondan uzak duramadın, değil mi?
no es así?
Ve barışı ilan etmek için bir araya geldik. Savaşa bir son vermek için uzak bir gelecekte değil, şimdi son vermek için.
Nos reunimos para declarar la paz para terminar con la guerra, no en un futuro distante sino de inmediato.
o kadar uzak degil.
No está tan lejos.
Ama eviniz işyerinizden epey uzak, değil mi?
Pero es un largo camino de su casa a su oficina, ¿ verdad?
Uzak durmam gerekmiyor. Konu o değil.
No tengo que alejarme de ti, no se trata de eso.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56