English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yakalayacağım

Yakalayacağım traducir español

1,794 traducción paralela
Seni yakalayacağım kaltak.
Sera mejor que cuides tu trasero.
Tuzak kurdum, ikisini de yakalayacağım.
Les tenderé una trampa y les cogeré.
Bir kaçağı yakalayacağım.
Capturar a un prófugo.
Yakalayacağım Clint.
Lo haré, Clint.
Yakalayacağım.
Lo haré.
Önce canavarı yakalayacağım. Sonra Shaggy ve Scooby eve dönecekler.
Primero atrapo al monstruo luego Shaggy y Scooby, se van a casa.
Yine aldatan bir eş mi yakalayacağım?
¿ Pillar a otro esposo infiel?
Bu yüzden huzur içinde yatabilmesi için bunu yapanın sorumlusunu yakalayacağım.
Por eso quiero atrapar al culpable, para que ella pueda descansar en paz.
Tüm arkadaşlarıma yakalayacağımı söyledim bile.
Le he dicho a todos mis amigos que lo atraparé.
Sizi yakalayacağım orospu çocukları!
¡ Me vengaré, hijos de perra!
Uygun açıyı nasıl yakalayacağımı biliyorum.
Se como tener el ángulo para darle.
Tanrı şahidim olsun, seni yakalayacağım!
¡ Te atraparé, con Dios como mi testigo!
Önce seni yakalayacağım.
¡ Yo te atraparé primero!
Daha hızlı. Seni mutlaka yakalayacağım.
¡ Te vamos a atrapar!
Kendimi ispatlama fırsatını ne zaman yakalayacağım?
¿ Cuándo tendré la oportunidad de demostrarlo?
Onları yakalayacağım!
Los atraparé!
Seni yakalayacağım.
Te voy a agarrar.
Başkan'ı nasıl mı yalnız yakalayacağım?
Así que... ¿ Cómo lo veré a solas?
Henry'i ondan önce yakalayacağım için endişelendi tabii.
Le preocupa que yo pesque a Henry antes que él.
Size yakalayacağımı söylemiştim ve yakaladım da!
¡ Les dije que lo pescaría y lo pesqué!
Onu yakalayacağımı söylemiştim sana!
¡ Les dije que lo pescaría!
Onları yakalayacağım!
¡ Ya están huyendo!
Seni yakalayacağım.
Te voy a atrapar.
Seni yakalayacağım!
¡ Que os pillo!
Yabancı birinin evine giriyoruz. Onu bir kadınla yatarken yakalayacağımızı sanıyoruz, oysa bir avuç gerzek fantezi beyzbol oynuyor.
Nos colamos en casa de un desconocido pensando que le vamos a encontrar en la cama con otra, y es un grupo de tarados jugando al béisbol imaginario.
ve ben şimdi onu yakalayacağım.
Y ahora yo lo agarraré.
Onların herbirini yakalayacağım.
Vamos por cada uno de ellos.
Senden önce yakalayacağım.
Cogeré uno antes que tú.
Ben de onu mutlaka yakalayacağım.
No voy a descansar hasta que consiga atraparlo.
Seni yakalayacağım.
Te cogeré.
- Seni yakalayacağım.
Te atraparé.
Seni yakalayacağım.
¡ Yo voy a agarrar a Kelly!
- Onları yakalayacağımızı nereden biliyorsun?
- No los alcanzaremos. - Lo intentaremos.
Yakala! Seni yakalayacağım!
Te atraparé.
Seni yakalayacağım, bağlayacağım.
Te espera, te voy a atar.
Daha büyük bir sopa alacağım aşağı ineceğim ve halatı yakalayacağım.
Necesito un palo más largo, bajar y tomar la cuerda.
"ve yakalayacağımız diğer Amerikalılar için koşulları iyileştireceğiz."
"y las de los otros americanos que capturemos."
Onu kafese koyacağız. Diğerlerini nasıl yakalayacağımızı düşüneceğiz.
La pondremos en una jaula y veremos cómo atrapar a las demás.
- Şimdi yakalayacağım. - Haydi, yakalayamazsın. Nasıl vurulur, sana göstereceğim.
Sabes... te estás haciendo un hombre.
Şimdi yakalayacağım.
Esta vez voy a atraparte.
Buraya onu yakalamaya geldim ve bugün yakalayacağım.
Vine a atraparlo y lo acabaré hoy.
O şeyi nasıl yakalayacağımızı biliyorum.
Creo que sé cómo agarrar esa cosa.
Eninde sonunda yakalayacağımızı bilmeliydin.
Deberías saber que te hubiésemos pillado de todas formas
Allison, bak bunu bildiğini biliyorum. Ama... Lösemi parkta yakalayacağımız türden bir şey değil.
Allison, sé que sabes esto, pero..... la leucemia no es algo que vaya a coger en el recreo.
Seni daha sonra yakalayacağım güzel şey.
Nos vemos luego preciosa.
Ve ben onları nasıl yakalayacağımı biliyorum.
Un sospechoso todavía es un sospechoso, y sé cómo tratar con un sospechoso.
Onlara okul saldırısında yakalayacağımız tüm El Kaide militanlarını vereceğiz.
Pero les hemos ofrecido un trato. Les daremos a todos de Al-Qaeda de lo dela escuela y se quedarán quietos.
Seni yakalayacağım.
¡ Vamos! ¡ Te atraparemos!
Yoksa onu nasıl yakalayacağım?
Si no, ¿ cómo la atrapo?
Seni yakalayacağımı söylemiştim, öyle değil mi?
Le dije que usted consigue, ¿ no?
Merkezdeki telefon kulübelerini gözetleyecek bir ekip kuracağız. Sonrada da şüpheliyi yakalayacağız. Anlaşıldı mı?
Mantendremos vigiladas todas las cabinas y teléfonos del Centro para dar con el sospechoso, ¿ entendido?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]