Yapman gerekeni yaptın traducir español
302 traducción paralela
Keşke yapmasaydın ama sen yapman gerekeni yaptın.
Ojalá no lo hubieras hecho, pero hiciste lo que debías hacer.
Tamam, şimdi döndüğünde yapman gerekeni yaptın, bundan sonra yalan söylemene gerek yok.
Bien, ya has hecho lo que viniste a hacer, así que no tienes necesidad de mentir.
Yapman gerekeni yaptın.
Ya habéis hecho lo que queríais.
O çantayı bir milyon kilometre taşıdıysan yapman gerekeni yaptın.
Si cargaste ese bolso miles de kms., hiciste lo que debías.
Yapman gerekeni yaptın.
Hizo lo que debía hacer.
- Yapman gerekeni yaptın.
- Sólo hiciste lo que debías hacer.
Yapman gerekeni yaptın.
Hiciste lo que tenías que hacer.
Yapman gerekeni yaptın.
Lo que tenías que hacer.
Bu günlük yapman gerekeni yaptın sen.
Hiciste tu buena acción del día, ¿ sabes?
Sen yapman gerekeni yaptın bende öyle yapıyorum.
Tú haz lo que debas, yo haré lo que debo.
Sen yapman gerekeni yaptın, şimdi sıra bende.
Haz lo que tengas que hacer que yo haré lo que tenga que hacer.
Sana kızdığımı düşünmeni istemem. Sen yapman gerekeni yaptın, öyle değil mi? Siz davet ettiniz, Madam.
No estoy molesta con usted, usted hizo lo que tenia que hacer, ¿ correcto?
- Yapman gerekeni yaptın, Richie.
- Lo hizo muy bien.
Sen yapman gerekeni yaptın.
Hiciste lo que creíste que debías hacer.
Sen, kendin ve kendin arandaki yapman gerekeni yaptın.
Lo que hiciste fue entre tú y tú.
- Yapman gerekeni yaptın.
- Hiciste lo que debías.
Sen yapman gerekeni yaptın.
Hiciste lo que tenías que hacer.
İçerde yaptıklarından bahsetmiyorum. Yapman gerekeni yaptın.
Dentro, hiciste lo que debías hacer.
Yapman gerekeni yaptın.
Has hecho lo que debías hacer.
Yapman gerekeni yaptın.
Hiciste lo que debías.
Yapman gerekeni yaptın.
Hiciste lo que debías hacer.
Sen yapman gerekeni yaptın, bizi tanımıyordun.
Ud. hizo lo que hizo porque no sabía que éramos quienes éramos.
Sam. Yapman gerekeni yaptın.
No te castigues a tí misma.
Tam olarak yapman gerekeni yaptın.
Hizo justo lo que debía hacer.
Yapma artık, üstesinden geldin. Yapman gerekeni yaptın.
Vamos, has sabido reaccionar, has hecho lo que debías.
Yapman gerekeni yaptın zaten.
Ya has hecho suficiente.
Sen yapman gerekeni yaptın.
Hiciste lo que tuviste que hacer.
- Yapman gerekeni yaptın.
- Hicisteis lo que debíais hacer.
Sen yapman gerekeni yaptın, Frank.
Hiciste lo que te propusiste hacer, Frank.
Bence yapman gerekeni yaptın.
Creo que hiciste lo que debías hacer.
Yapman gerekeni yaptın.
Te remuerde la conciencia. Le hiciste lo que le tenías que hacer a ese tipo.
Sen yapman gerekeni yaptın.
Tú hiciste lo que tuviste que hacer.
Hayır sen yapman gerekeni yaptın. Bana biraz müsaade eder misin, lütfen?
Has hecho lo que debías. ¿ Puedes disculparme un instante?
Buraya gelerek yapman gerekeni yaptın, bu kadarı da yeterli.
Sumaste puntos sólo por venir. Eso es suficiente.
Sadece yapman gerekeni yaptın.
Tu hiciste lo que tenias que hacer.
Önemli değil. Sen yapman gerekeni yaptın.
Haces lo que debes hacer.
Hey, Ben, yapman gerekeni yaptın.
Oye Ben, hiciste lo que tenías que hacer.
Kesinlikle yapman gerekeni yaptın sen, korner dışında kaldın.
Hiciste exactamente lo que debías hacer. Te mantuviste lejos de la esquina.
# Sen sadece yapman gerekeni yaptın.
Sólo hiciste lo que tenías que hacer.
# Sen sadece yapman gerekeni yaptın.
Solo hiciste lo que tenías que hacer.
Sen de, yapman gerekeni yaptın.
Y tú has hecho lo que debíias.
Yapman gerekeni yaptın.
¿ Verdad? Hiciste lo que tuviste que hacer.
Sen yapman gerekeni yaptın.
Hiciste lo que debías.
Sana başka seçenek bırakmadı, kızları için yapman gerekeni yaptın.
Lo has hecho porque no tenías opción.
Byung-ho, sen yapman gerekeni yaptın.
Soy Ki-young, acabo de llegar. ¿ Cómo está mamá?
Sadece Armand'ın babası olarak yapmanız gerekeni yaptınız.
Usted ha hecho lo que el padre de Armando debía hacer.
- Neden yapmanız gerekeni yaptınız?
- ¿ Por qué ha fingido que sí?
Şimdi kendini suçlamaya kalkma. Yapmanı gerekeni yaptın.
No te culpes a vos misma hiciste lo que debías hacer.
Yapman gerekeni mi yaptın?
¿ Hiciste lo que debías hacer?
Ne yapıyor olduğunu, yaptığını ya da yapman gerekeni bilemezsin.
No sabes lo que haces ni lo que hiciste, lo que deberías hacer....
Yapman gerekeni yaptın. - Her gün hepimizin yapması gerekeni.
Has hecho lo que debías.
yapman gerekeni biliyorsun 25
yapman gerekeni yap 39
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapman gerekeni yap 39
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma bunu 151
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40