English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bir dene bakalım

Bir dene bakalım traducir francés

205 traducción paralela
- Mahkumunuza söyleyin, bana hakaret etmesin. - Bir dene bakalım hele. - Benimle gel.
Inspecteur, dites au prisonnier de ne pas m'insulter.
Ontario şarabını bir dene bakalım.
Un peu de vin de l'Ontario?
O zaman bir dene bakalım.
Alors, allez-y.
- Bir dene bakalım, evlat.
À vous mon garçon.
Bir dene bakalım, Rose.
Vois si tu peux en tirer quelque chose, Rose.
Bir dene bakalım.
Alors, essaye.
- Bir dene bakalım yinede.
- Essayez toujours.
Bugün tek başına bir dene bakalım.
Tu vas essayer tout seul, aujourd'hui.
Neyse, bir dene bakalım. muvaffak olacağına inanıyorum.
En tout cas, c'est une bonne décision, c'est bien d'essayer, tu vas réussir.
Hayır, artık nasıl kullanıldığını bilmiyorum. Bir dene bakalım.
- Je ne sais plus m'en servir.
Şunu bir dene bakalım.
Essaie cela.
Bir dene bakalım, seni domuz!
Essayez un peu, bande de porcs.
Bir dene bakalım.
Essaie toujours.
Her işi yalnız halletmeyi bir dene bakalım!
Eh bien, essaie d'agir seul.
- Bir dene bakalım.
- Fais-moi bouger.
- Bir dene bakalım.
- Essayez quand même.
Şunu bir dene bakalım.
Essaie donc ça, salopard.
Şunları bir dene bakalım.
Oui, essaie.
Tabii, bir dene bakalım.
Bien sûr. Bonne chance.
Bir dene bakalım, yapabilirsin.
Essayez. Vous pouvez le faire.
Hadi. Bir dene bakalım.
Tenez, un bonbon.
Bir dene bakalım.
essaye-le et regarde.
Küçük Ben, artık bir babasın, şunu bir dene bakalım, nasıl duracak?
Petit Ben, maintenant que tu es père, essaie ça.
Haydi, bir dene bakalım.
Tenez, essayez.
Bir dene bakalım.
Regarde.
Bunu bir dene bakalım.
Vas-y, essaie.
Bir dene bakalım.
Essayez pour voir.
Bir dene bakalım.
Vois ça.
Bir kere daha dene bakalım.
Joue encore et tu entendras.
Bir dene bakalım!
J'aimerais voir ça!
Onların haberi olmadan bir geğirmeyi dene bakalım ne oluyor?
Et pourquoi savent-ils toujours tout?
Al bakalım evlat, şu meyveyi bir dene.
Voila pour ton dessert.
Hadi ama. Dene bir bakalım.
Tu dois essayer.
Bir dene bakalım.
Essayez la taille.
Bir süre daha dene. Bakalım neler olacak.
Essaye pour un temps, et vois ce qui se passe.
Courtney! Bana şehirlerarası bir bağlantı dene bakalım!
Courtney, peux-tu essayer de me passer l'opératrice?
Bir de şunu dene bakalım?
- Elle est acide, celle-là?
- Sen mi? Dene de bir görelim bakalım.
Je serais curieuse de voir ça.
Bir dışarı çıkmayı dene bakalım dostum.
Essaies de sortir de là, mon pote.
Bir dene bakalım.
Allez-y.
- Bir kez dene bakalım.
- Fais un essai.
Bir de İspanyolcayı dene bakalım.
Essaie de lui parler en espagnol.
Şu üniformayı dene de sende nasıl duracak bir bakalım.
Essayez cet uniforme, et voyons si ça vous va.
Senin için bir şey aldım bunu dene bakalım.
J'ai un truc pour toi. Essaye-les
Seni piç! Bir de bunu dene bakalım!
Espèce d'enfoiré, prends ça!
Sende haftada bir bunu yapmayı dene de Bak bakalım, tehlike tazminatını hak ediyor musun.
Essaie ça une semaine, vois si tu ne mérites pas une prime de risque.
Daha aptalca bir şey söylemeyi dene bakalım.
Comment peux-tu dire une bêtise pareille?
Peki, daha fazla bekleme. Basit bir numara, bir de bunu dene bakalım!
Et rangeons la table!
Faydasızlığı keşfetmek bir süre ilginç olabilir. Dene bakalım nasıl bir şey.
Il pourrait être intéressant d'explorer l'inutilité un instant, de voir ce que vous ressentez.
Hadi bakalım Houston, bir dene.
Allez, Houston, essaie pour voir.
Al bakalım Brittany, yeni bir kalem ve yepyeni bir sayfa... şimdi yeniden dene.
Tiens, Brittany. Voilà un nouveau crayon et une feuille vierge. Courage...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]