English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Buraya nasıl gelmiş

Buraya nasıl gelmiş traducir francés

110 traducción paralela
Buraya nasıl gelmiş yüzbaşı
Comment se trouvait-il ici?
Buraya nasıl gelmiş bilmiyorum.
Je ne sais pas pourquoi il est là.
Buraya nasıl gelmiş ki?
Qui l'a amené ici? Le courant!
- Buraya nasıl gelmiş?
- Comment a-t-il pu se tirer?
Bu heykel buraya nasıl gelmiş acaba?
D'où sort cette statue?
Buraya nasıl gelmiş bu?
"comment est-il arrivé là?"
Buraya nasıl gelmiş?
Comment sont-ils arrivés jusqu'ici?
Buraya nasıl gelmiş?
Comment est-il venu ici?
Nedir bu? Buraya nasıl gelmiş?
Ça vient d'où, ça?
Buraya nasıl gelmiş?
Comment il est venu?
Buraya nasıl gelmiş?
Que diable font-elles ici?
- Tommy. Yemin ederim buraya nasıl gelmiş bir fikrim yok.
Je te jure que je ne sais pas comment c'est arrivé là.
Buraya nasıl gelmiş?
- Qu'est-ce que ça fait ici?
Bunlar buraya nasıl gelmiş? Teslim etmiştim.
Qu'est-ce que ça fait là, ça?
Ve onun buraya nasıl gelmiş olduğu hakkında hiçbir fikriniz yok?
Vous savez comment il est arrivé ici?
Hayır, hayır, hayır, bekle. Bu imkânsız. Buraya nasıl gelmiş?
C'est impossible, comment il s'est retrouvé ici?
Buraya nasıl gelmiş? Bilmiyorum.
- Comment il est entré?
Hiç mantıklı değil. Peki buraya nasıl gelmiş?
Comment aurait-il pu rentrer là-dedans?
Bu köpek buraya nasıl gelmiş?
Comment ce chien est-il entré?
Bunlar buraya nasıl gelmiş?
Comment les choses en sont-elles arrivées là?
Buraya nasıl gelmiş?
Comment il est arrivé là?
Buraya nasıl gelmiş oldukları konusunda en ufak bir fikrim bile yok Bob.
Je n'ai aucune idée de la façon dont ils sont entrés ici, Bob.
Bu buraya nasıl gelmiş?
Comment est-il arrivé là?
- Buraya nasıl gelmiş?
Comment est-il arrivé là?
Kafatası buraya nasıl gelmiş?
Comment ce crâne est-il arrivé ici?
Peki, buraya nasıl gelmiş?
Comment elle est arrivée ici?
Buraya nasıl gelmiş olabilir?
Comment est-elle arrivée là?
Buraya nasıl gelmiş?
Comment il a fini ici?
Kalsiyum oksit buraya nasıl gelmiş?
Alors comment la chaux est-elle arrivée là?
Buraya nasıl gelmiş?
Comment est-il arrivé ici?
Buraya nasıl gelmiş?
Que fait-il ici?
Buraya kadar nasıl gelmiş? Onu indireceğim.
- Comment est-il arrié jusqu'ici?
Buraya nasıl gelmiş olabilir?
- Comment est-il arrivé ici?
- Nasıl gelmiş buraya bu böyle?
D'où sort-il?
Mutlaka buraya gelmiş olmalı. Sameer'in nasıl göründüğünü bilmiyorsun.
Il faut que tu saches à quoi ressemble Sameer.
Nasıl gelmiş buraya?
comment c'est arrivé ici?
Nasıl oldu da buraya gelmiş?
Comment a-t-elle atterri là?
Buraya kadar nasıl gelmiş olabilir?
Comment a t'il réussi à aller si loin?
Mina'nın numarası nasıl gelmiş buraya?
Mais comment le numéro de Mina a atterri ici?
Ah, işte o... Amerikalı dahi, buraya, biz sıradan köylülere, cinayet nasıl çözülür göstermeye gelmiş.
Ah, le voilà- - Le génie américain... venu nous montrer, nous simples paysans, comment résoudre un crime.
Hangi gezegende olursan ol buraya saat beşte gelmiş ol. Saat dörtte görüşeceksen nasıl yetişebilirsin?
Par quel miracle serais-tu à l'heure en ayant un entretien en ville à 16h?
Aya mı? Buraya nasıl gelmiş? Biri kapıdan içeri bakmış.
Une paume de main? Qu'est-ce que ça fait là? Quelqu'un a regardé à travers.
Bu buraya nasıl gelmiş? Tamam, hatırladım.
Ah oui je me rappelle...
- Buraya nasıl geri gelmiş?
- D'où il vient?
- Bu nasıl buraya gelmiş böyle...
- Quel est le rapport avec...?
Buraya nasıl gelmiş?
Comment ça a pu arriver ici?
- Bu insanlar nasıl gelmiş buraya?
Ils ne sont sans doute pas venus à pied.
nasıl gelmiş bunlar buraya?
"Délice du Rucher". "Nectar des Dieux".
Hayır, ben... hayır, buraya nasıl gelmiş bilmiyorum. Hayır.
Daniela ne l'a pas accompagnée ce soir.
Buraya nasıl mı gelmiş? Bilmiyorum.
Comment a t'elle atterri ici?
Nasıl gelmiş bunlar buraya?
- Comment sont-elles arrivées là?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]