Dikkatli traducir francés
20,842 traducción paralela
Fakat * Fruit by the Foot ile çok dikkatli ölçmüştüm!
J'ai pourtant mesuré avec un rouleau de réglisse.
Normalde, güvenlik timini devreye sokarız... ama L serisinde yürütülen genetik araştırmaların hassasiyetinden ötürü... şu aşamada daha dikkatli adım atma ihtiyacı hissediyoruz.
Nous enverrions normalement une équipe de sécurité, mais vu l'extrême sensibilité des recherches génétiques de série L, nous croyons qu'il vaut mieux faire preuve de délicatesse.
Dikkatli olun Bayan Weathers.
Soyez prudente, Mme Weathers.
Bay Waits bizi suç mahalline götürecek. İnceleme sırasında çok dikkatli olmalıyız.
M. Waits va nous diriger vers les scènes de crimes et on va le suivre comme son ombre.
Dikkatli ol dayı, yoksa gidip anneme Scorann'ın ölümünün ardında senin adamın Vlade'in olduğunu söylemeli miyim?
Attention mon oncle... ou je devrai dire à ma mère que votre homme Vlade est derrière la mort de Scorann.
"eleştirirken dikkatli olmalıyız."
"et sa rigueur scientifique."
Daha dikkatli olmaya çalışacağım. Elimden geldiğince.
Je ferai plus attention, là où c'est possible.
Gallagher, sen de sağ kanadı. Dikkatli olun.
Ouvrez bien vos yeux et vos oreilles!
İkimiz de dikkatli olsak iyi olacak.
Nous devrions être plus prudents.
Ajan Miller'la sonra hesaplaşırım. Bu arada bu işi çok dikkatli uygulamamız gerek. Tehlikeli olabilecek ve halüsinasyona yol açan bir ilacı laboratuvar dışında kullanacağız.
Pendant ce temps, il faut s'occuper de cette affaire avec une certaine délicatesse où la consommation de n'importe quel potentiel dangereux et psychotrope hallucinogène doit être entrepris hors d'un laboratoire.
Çok dikkatli olmalısın.
Tu dois faire très attention.
Dikkatli otobüsler olacak.
Je ferai attention aux bus.
Eve dikkatli git.
Rentre bien.
Ne zaman bir şey istesem beklememi, dikkatli olmamı söyleyerek hayatımın çoğunu yaşanmaz kılan o sesi duyabiliyordum.
J'entendais la voix qui me disait d'arrêter, d'être prudente, de ne pas vivre pleinement ma vie.
Dikkatli sürün.
Ouais, bon voyage.
Dikkatli ol Jefferson. Fabrikadaki kimyasalların yüzde 83'ü kolay yanabilen maddelerdir. Evet, bir de Rambo'ya sor.
Prudence, Jefferson, 83 % des produits chimiques de cette usine sont inflammables.
Bütün hayatım boyunca dikkatli olmayı, hayatıma devam etmeyi Savage'tan her zaman bir adım önde olmayı öğrettiniz. Ama 4,000 yıl izinizi sürünce işinde iyi bir olmuştu.
Toute ma vie, vous m'avez appris à faire attention, à bouger tout le temps, à garder un train d'avance sur Savage, mais après vous avoir traqués pendant 4 000 ans, il y est arrivé.
- Lütfen dikkatli ol Tommy.
Sois prudent. - D'accord.
Şüpheliler silahlı. Dikkatli olun.
Les suspects sont armés.
Sonuçta dikkatli olun dedi.
Il a bien dit d'être prudent.
Dikkatli ol, ekran çatlak.
L'écran est pété.
Olur, dikkatli oluruz.
Oui, on fera attention.
- Dikkatli ol.
- Sois prudente.
Dikkatli ol. İblis bir parçanı almış.
Ce démon a un morceau de toi.
Sadece aralarda bir yerde, söylediğin ama unuttuğun herhangi bir şeyde biraz daha dikkatli olmak için,
Par mesure de précaution. Il faut éviter qu'on se serve de ce que vous avez dit.
Ne kadar dikkatli olduğunu bilirim ben onun.
Je sais qu'il est prudent et pourquoi tu l'as amené.
Ama sizin gibi başkaları için çalışırken iki kat dikkatli, iki kat özenliyimdir. Çünkü başkasının parasını kaybetmiş halde yaşayamam.
Mais quand je prends des décisions pour vous comme pour moi, alors je suis doublement prudent, doublement concentré, parce que je ne peux pas vivre en perdant de l'argent d'un autre.
Hatta daha dikkatli, genç, başarıya açsın.
Encore plus concentré, jeune, affamé.
Dikkatli olman için bana söz ver.
Promets-moi que tu seras prudent.
Beyazlar sinirlenecek, dikkatli ol bu yüzden.
Ça a mis les blancs sur les nerfs, alors fais attention.
- Dikkatli olun.
- Faites attention.
Zor, dikkatli bir işti.
C'était... ça a été un travail difficile et méticuleux.
Dikkatli ol, Liza.
Attention, Liza.
Dikkatli ol.
Sois prudent.
Umarım Bernard ile dikkatli olursun.
J'espère que vous ferez attention avec Bernard.
Bu yüzden dikkatli olmalıyım.
Je dois donc être prudent.
Dikkatli olun. Yarın ortalığı yakacağım.
Attention, ça va péter le feu.
Peki, ne yaparsan yap sadece dikkatli ol, tamam mı?
D'accord, qu'importe ce que tu fais, sois prudente, ok?
Daha dikkatli olmaya çalışırım.
J'essaierai d'être un peu plus prudent.
Çok daha dikkatli.
Beaucoup plus prudent.
Dikkatli ol.
Attention!
Dikkatli olmalısın
Vous devriez faire attention.
Eve giderken dikkatli ol olur mu?
d'accord?
O yüzden lütfen bu konuda dikkatli olun
Prenez bien soin de la changer régulièrement.
Şimdi dikkatli olun
Faites attention.
Belki yeterince dikkatli bakmıyorsundur.
Tu ne regardes pas comme il faut.
Sana dikkatli ol dedim.
Dites ça à Rambo. Je t'avais pourtant dit d'être prudent.
Dikkatli olun.
Soyez prudents.
Dikkatli git.
Conduisez prudemment.
Şimdi dikkatli.
Faites attention.
Dikkatli olun.
Gardez la tête baissée.
dikkatli bak 33
dikkatli ol 1949
dikkatlice 34
dikkatli olun 615
dikkatli kullan 28
dikkatli olacağım 16
dikkatli olurum 24
dikkatli dinle 35
dikkatli olsan iyi olur 29
dikkatli sürün 20
dikkatli ol 1949
dikkatlice 34
dikkatli olun 615
dikkatli kullan 28
dikkatli olacağım 16
dikkatli olurum 24
dikkatli dinle 35
dikkatli olsan iyi olur 29
dikkatli sürün 20
dikkatli bakın 19
dikkatli sür 72
dikkatlice dinle 24
dikkatli olmalıyım 21
dikkatli olalım 16
dikkatli olmalısın 71
dikkatli olmalıyız 63
dikkat 2385
dikkat et 3434
dikkat edin 949
dikkatli sür 72
dikkatlice dinle 24
dikkatli olmalıyım 21
dikkatli olalım 16
dikkatli olmalısın 71
dikkatli olmalıyız 63
dikkat 2385
dikkat et 3434
dikkat edin 949