English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Hayır değil

Hayır değil traducir francés

29,957 traducción paralela
- Hayır değil. - Senin hakıında konuşabiliriz diye onun konusunu açtım.
Je l'ai évoquée pour qu'on puisse parler de toi!
Hayır değil. Alt tarafı bir yemek.
Non, ce n'est qu'un dîner.
Hayır değil.
Pas son petit-ami.
Hayır değil gerçekten değil.
Non... ça... ça ne l'est pas. Ça ne l'est vraiment pas.
- Hayır benim gibi değil.
Non, pas comme moi.
- Hayır. - Ama son zamanlarda bir dava Tom Carter'ın operasyonuyla örtüşüyor, değil mi?
Mais vous avez eu une affaire récemment qui s'est chevauché avec une opération de Tomas Carters, non?
- Jane düşman değil, ve hayır, yatmıyoruz.
Jane n'est pas l'ennemie, et, non on ne couchait pas ensemble.
Hayır, benimle ilgili değil. Bu sadece... benimle ilgili değil.
C'est pas seulement pour moi.
Hayır, seninle değil miydi?
- Elle est pas avec toi?
Hayır, bu normal olmak zorunda değil.
Non, ça ne doit pas être normal.
Hayır, henüz değil.
Non, pas encore.
- Hayır, değil efendim.
- Non, monsieur, pas du tout.
Hayır, öyle değil.
Non, pas du tout.
- Hayır, öyle değil.
- Pas du tout.
Hayır, değil.
Non, c'est vrai.
Hayır! Zombi değil ki o.
Elle n'est pas un zombie.
Hayır, daha değil.
Pas encore.
Hayır. Yani, tam olarak değil.
Pas vraiment.
Hayır, bu benim için bir oyun değil.
Non... ce n'est pas un jeu pour moi.
- Hayır. Bu yeterli değil, bugün değil.
Ce n'est pas suffisant, pas aujourd'hui
- Hayır, sorun değil. Yarın görüşürüz.
Non ça va, on se voit demain.
- Hayır, değil.
Non, c'est faux.
Hayır, benim için değil.
Non, pas pour moi.
- Hayır, hiç de değil.
Hey, non. Non.
Hayır, hiçbir şey düzelmiş değil.
Non. Rien ne va.
Hayır, hayır, tabii ki değil.
Non, non. bien sur que non.
- Hayır. - Değil mi?
Avec toutes les soeurs?
Hayır, olamaz. Bu doğru değil.
Non, ça va pas du tout.
Ne yaptıkları umurumda değil, cevabım hayır.
Je veux rien savoir, c'est non.
Üzgünüm ama hayır, iyi değil.
Je suis navrée, mais non.
- Hayır, henüz değil.
Non, pas encore. Pourquoi?
- Hayır, Tony değil.
Non, pas Tony...
Beynimi eritmez değil mi anlamında güvenli. Hayır.
Sûr comme dans "mon cerveau ne va pas être grillé".
- Tam anlamıyla. - Hayır, değil.
- Littéralement.
- Hayır, öyle değil.
C'est pas comme ça...
Hayır, öyle değil.
Non, ce n'est pas ça...
Hayır, silahlı olanlar bizden değil.
Ceux qui sont armés sont pas avec nous.
Hayır, mantıklı falan değil.
- Pas du tout.
Hayır, öyle değil.
Non, c'est pas...
Hayır George Amca, çikolata çeşmesi değil.
Non, oncle George : pas la fontaine de chocolat.
Hayır, katil robotlar değil. Kadınlar.
Pas de robots meurtriers : des femmes.
- Hayır, pek değil.
- Non. Pas vraiment.
Hayır, gerçekten soruyorum. Değil mi?
C'est une vraie question.
Bana değil, hayır. Ben burada bile yaşamıyorum anne. Evet, evet oğlanlara bile söyledim.
Moi, oui, j'ai parlé aux gérants, ils sont venus me trouver.
Hayır Roberval, bu... Öyle bir şey değil.
Non, Roberval, ce n'est rien de tout ça.
Hayır, değil mi?
Non, pas celui-là.
- Önemli değil. - Hayır, hayır.
Ça va.
Hayır, nöbetçi değil.
Il n'est pas de garde.
Hayır, bu bir tatil gezisi değil, bir nefret gezisi.
Pas des vacances-repos, des vacances-dégoût!
Hayır, muhtemelen bu kadar büyük bir mesele değil!
Non ce n'est surement pas un gros problème, il y à sans doute une explication.
- Ne? Hayır, mesele o değil.
Non, ce n'est pas ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]