English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Hayır değilsin

Hayır değilsin traducir francés

2,210 traducción paralela
Hayır değilsin, bu yüzden biliyor olman gerek.
Non, pas stupide du tout.
Hayır değilsin.
Non, tu ne l'es pas.
- Hayır değilsin, dahası, bu iş senin aklını başından almış.
- Mais non. De plus, ça va te distraire.
Hayır değilsin, neler oluyor?
C'est faux. Raconte.
- Hayır, değilsin Charlie.
Absolument pas.
Hayır, değilsin, kıskanıyorsun.
Je suis content pour vous.
Hayır ciddi değilsin.
{ \ pos ( 192,210 ) }
Hayır, iyiyim. İyiyim. İyi falan değilsin.
Zoey... a utilisé son droit d'accès aux documents.
Hayır, değilsin.
- Non.
- Hayır, üzgün falan değilsin.
- C'est faux.
- Hayır, değilsin, gitmek zorundasın!
- Non, tu dois partir! - Je peux pas!
Hayır, sen de o değilsin.
Non, et vous non plus.
- Hayır, tabii ki değilsin.
- Tu n'as pas l'air.
Hank, bunu yapmak zorunda değilsin. Hayır.
- Hank, ce n'est pas nécessaire.
Hayır, Cam. Sürekli uygunsuz yerlerimi elliyor ve sen farkında bile değilsin.
Elle me touche de manière déplacée sans que tu le remarques.
Hayır, o kadar aptal değilsin.
Non, tu n'es pas si bête.
Hayır, değilsin.
- Absolument pas.
Hayır değilsin.
Mais non.
- Ben iyiyim. - Hayır, iyi filan değilsin.
Tu ne vas pas conduire.
Hayır, değilsin.
Non, tu l'es pas.
Hayır, arkadaşım değilsin.
On n'est pas amis.
Hayır, değilsin.
- Mais non.
Hayır, hayır. Beni temizlemek zorunda değilsin. Sadece daha sonra bir sürpriz partinin ardından temizlik yapma zorunda kalabilirsin.
Lors de mes concours de beauté, ma mère disait que trois choses comptent pour gagner :
Hayır, değilsin.
Non, tu n'en es pas un!
Hayır, Sarah. Şeytan filan değilsin.
Mais, non, tu n'es pas diabolique.
Oh, hayır, hayır. Bunu yapmak zorunda değilsin.
Ce n'est pas nécessaire.
- Hayır.. Hiç bir şeyi açıklamak zorunda değilsin.
Vous n'avez rien à expliquer.
Hayır sen yaşlı değilsin.
- Non. Tu n'es pas vieille.
Hayır, deli değilsin.
Pas du tout.
Hayır hayır hayır. Sen deli değilsin.
Vous n'êtes pas du tout fou.
Hayır, Jesse, değilsin.
- Mais non, Jesse.
Hayır, eminim ki değilsin.
Je suis sûre que non.
Baba, evet, hayır. Buraya gelmek zorunda değilsin.
Papa, c'est pas la peine de venir.
Hayır, üzgün değilsin.
- Vous ne vous excusez pas.
Hayır, sorun sen değilsin.
Ce n'est pas vous.
Hayır, Juan, sen katil değilsin. Sen iyi bir adamsın.
Vous êtes un brave homme.
- Hayır, değilsin.
Non.
- Baba yemek zorunda değilsin. - Hayır, cidden, Nigel.
Tu n'es pas obligé de le manger.
Hayır, değilsin.
Non, vous ne l'êtes pas.
Hayır, hayır. Buna sebep olan sen değilsin.
Ce n'est pas toi qui fait ça.
Hayır çünkü operasyonun değip değmeyeceğine karar verecek olan sen değilsin.
Ce n'est pas à vous de juger si une opération vaut la peine.
Hayır, değilsin.
Non, pas du tout.
Hayır, değilsin.
C'est faux.
Hayır Chuck, değilsin.
Non, tu n'es pas un espion.
Hayır, değilsin.
Non, c'est pas vrai.
- Sen Yahudi değilsin, değil mi? Dövme yaptırmak için iyi, ama annemle seni tanıştırabilmem için kötü. - hayır.
- Tu n'es pas juive?
Hayır değilsin.
- Faux.
Hayır, değilsin. Üzgün falan değil.
Non, vous ne l'êtes pas.
Hayır, değilsin?
Non, vous avez pas le droit.
Hayır, bunun sebebi sen değilsin.
T'as rien fait.
Artık yapayalnızım. Hayır, yalnız değilsin.
Je suis seule maintenant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]