English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Ne dediğimi biliyorsun

Ne dediğimi biliyorsun traducir francés

98 traducción paralela
Sana her zaman o siyah pislikler hakkında ne dediğimi biliyorsun.
- Ce Noir. Tu sais ce que je pense de ces sales nègres.
Ne dediğimi biliyorsun.
Vous le savez parfaitement.
Ne dediğimi biliyorsun?
Tu sais de quoi je parle!
Ne dediğimi biliyorsun.
Tu sais ce que je veux dire,
Ne dediğimi biliyorsun.
Tu sais ce que je veux dire.
- Ne dediğimi biliyorsun. - Biliyorum.
- Tu sais ce que je veux dire.
- Ne dediğimi biliyorsun?
- Tu me suis?
Ne dediğimi biliyorsun.
Tu sais très bien.
- Ne dediğimi biliyorsun.
- Tu sais ce que je veux dire.
Ne dediğimi biliyorsun.
Tu vois ce que je veux dire.
Sana o meret hakkında ne dediğimi biliyorsun!
Tu sais ce que je t'ai dit, rapport à cette merde.
Ne dediğimi biliyorsun?
Tu entends ce que je te dis?
Ne dediğimi biliyorsun!
Vous savez ce que je veux dire!
Ben ne dediğimi biliyorsun?
Tu sais ce que je te dis?
Ne dediğimi biliyorsun.
Vous savez bien ce que je veux dire.
Ne dediğimi biliyorsun.
Tu vois de quoi je parle.
Ne dediğimi biliyorsun?
Tu vois ce que je veux dire?
- Ne? Ne dediğimi biliyorsun.
Tu as trés bien compris.
Sanırım ne dediğimi biliyorsun.... Eyyy!
Tu le sais très bien.
Ne dediğimi biliyorsun.
Fais pas l'innocent.
- Sana daima ne dediğimi biliyorsun. - Tanrım!
Tu sais que je te le dirai toujours.
Ne dediğimi biliyorsun, lanet olsun!
Tu sais très bien ce que je veux dire!
Ne dediğimi biliyorsun değil mi?
Il est ok, tu me suis?
Ne dediğimi biliyorsun.
Tu sais bien...
- Ne dediğimi biliyorsun.
- Tu sais de quoi je parle.
- Ne dediğimi biliyorsun.
- C'est vrai, quoi!
Ne dediğimi biliyorsun.
- Vous le savez.
- Sen ne diyorsun? Ne dediğimi biliyorsun.
- Ca ne résoudra rien.
Ne dediğimi biliyorsun?
Tu sais quoi?
- Ne dediğimi biliyorsun.
- Tu vois ce que je veux dire.
- Öyleyse ne dediğimi biliyorsun.
- Alors vous savez de quoi je parle.
Önce ne dediğimi biliyorsun?
Ce que je t'ai dit tout à l'heure?
İnsanların özel eşyaları hakkında ne dediğimi biliyorsun.
Et on a déjà discuté de ce qu'il en était des affaires personnelles.
Güzel. Pekala, ne dediğimi biliyorsun.
Je me comprends.
Ne dediğimi biliyorsun. Beni gayet iyi anladın.
Tu m'as très bien compris.
Ne dediğimi biliyorsun
Tu sais ce que je dis.
- Ne dediğimi biliyorsun! - Bilmiyorum!
Je ne vois pas.
Yalan söylemek konusunda ne dediğimi biliyorsun.
Souviens-toi ce que je t'ai dit sur les mensonges.
Ne dediğimi biliyorsun değil mi?
Tu vois ce que je veux dire?
- Ne dediğimi biliyorsun.
- Tu sais qui je veux dire.
Ne dediğimi çok iyi biliyorsun!
Tu sais très bien de quoi je parle!
Ne dediğimi nereden biliyorsun?
Comment savez-vous ce que je dis?
Biliyorsun, sende benim gibi doğdun ve para vermeden günde üç öğün yemek yiyorsun. Ne dediğimi anladı mı? Hayatın A ve B kısmına sahipsin.
comme moi tu comprends ses hauts et ses bas.
Ne dediğimi nereden biliyorsun?
Comment savez-vous ce que j'ai dit?
Ne dediğimi biliyorsun, G.
Oh, oui.
- Ne dediğimi biliyorsun.
Tu ne sais pas...
Tam olarak ne dediğimi biliyorsun.
Tu sais très bien ce que je veux dire
Ne dediğimi biliyorsun.
Non.
- Ne dediğimi gayet iyi biliyorsun.
Tu le sais très bien.
Anlayacağın ikimizin de sonunun kötü olacağını bildiği bir evlilik hakkında cici bir konuşma gibi saçmasapan işlere girmek istemiyorum. Yani ne dediğimi gayet iyi biliyorsun. Bunu yapma.
Je n'ai pas besoin de tchatcher sur un mariage que nous savons condamné d'avance, tu le sais.
Biliyorsun, şanslısın sen benim... iyisin... Ne dediğimi anladın sen...
Lois, tu as tout gâché, tu sais ça?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]