English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Ne yapacağını biliyor musun

Ne yapacağını biliyor musun traducir francés

167 traducción paralela
Bir akan yıldız gördüğünde ne yapacağını biliyor musun?
"Sais-tu ce que tu peux faire quand tu vois une étoile filante?"
Öğrendiği zaman ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais ce qu'il fera, quand il le saura?
Ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais quoi faire?
Scotty'nin işareti ile ne yapacağını biliyor musun?
Vous savez quoi faire au signal de Scotty.
- Ne yapacağını biliyor musun?
- Vous savez quoi faire?
Arızalı uçakları ne yapacağını biliyor musun?
Vous savez ce qu'il faut faire des canards boiteux?
- Ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais quoi faire, hein?
- Ne yapacağını biliyor musun?
- Tu sais quoi faire?
Simone burada olursa onun ne yapacağını biliyor musun?
- Tu as pensé à lui? Tu sais ce qu'il est fichu de faire si elle met les pieds ici?
Yakalanırsanız, Chaiko'nun ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais ce qui t'attend si ça foire.
- Ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais ce qu'il compte faire?
O zaman ne yapacağını biliyor musun? Şirketi almak isteyenleri vazgeçirecek şeyi yapacaksın.
Vaporise le contrat à coups d'anti-requins.
- Tam da şimdi uyandım efendim. - Ne yapacağını biliyor musun?
Pas de problème.
- Ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais quoi faire? Oui.
- Ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais quoi faire? Quoi?
- Ne yapacağını biliyor musun?
- Tu connais les schémas?
- Ne yapacağını biliyor musun?
- Libre de faire quoi?
Oradan inmezsen bölge savcısının ne yapacağını biliyor musun?
Descends, ou tu sais ce que le procureur te fera? - Ici Pat.
Sana silah çektiklerinde ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais te démerder devant un surin, un feu, une bombe lacrymo?
Ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais ce que tu vas faire?
- Sen ne yapacağını biliyor musun?
- Vous ne savez pas ce que vous faites?
O çocukların bana ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais ce qu'ils vont me faire?
- Ne yapacağını biliyor musun?
- Vous savez comment faire?
Ne yapacağını biliyor musun?
Qu'allez-vous faire?
Ne yapacağını biliyor musun?
- Tu sais ce que tu vas faire?
Ne yapacağını biliyor musun?
Vous savez quoi faire?
Arabasının çalınmasına izin verdiğim için bana ne yapacağını biliyor musun?
quand il verra que sa voiture a été volée.
- Ne yapacağını biliyor musun?
- Comment tu vas régler ça?
- Ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais quoi faire ensuite?
Biri boğulurken ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais ce qu'il faut faire quand quelqu'un s'étrangle?
Ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais ce que je vais faire?
Bu antibiyotiğin ne yapacağını biliyor musun?
Tu connais les effets de cet antibiotique?
Ne yapacağını biliyor musun? Şarkı sözlerini duydun mu?
T'as entendu ses paroles?
Bunun seni ne yapacağını biliyor musun?
Dans ce cas, c'est quoi ton métier?
- Ne yapacağım, biliyor musun? - Hayır. Paul ve ben mal satın alacağız.
Nous allons acheter nos propres cargaisons.
- Ne yapacağım, biliyor musun?
Allez vous faire foutre! Ma carte, vous n'avez qu'à la garder.
Onu bir elime geçirirsem, ne yapacağımı biliyor musun? Başını koparıp, tıpkı böyle yerim.
Si je l'avais sous la main, là, je lui avalerais la tête!
— Ne demiş oldun biliyor musun? — Ha? Ona iki adet döneminde ödeme yapacağını söyledin, moron.
Tu viens de dire que tu la paieras dans deux menstruations!
Eğer başka bir olsaydın, ilk ne yapacağımı biliyor musun?
Si j'avais quelqu'un d'autre en face de moi, je l'enverrai
Yarın ne yapacağız biliyor musun Shelly?
Tu sais ce qu'on fera demain?
Yarın ne yapacağız biliyor musun Shelly?
Tu sais ce qu'on va faire demain, Shelly?
Ne yapacağım biliyor musun? Neil Diamond'ın hediyesi yiyecek öğütücüyü alıp koala burgeri, koala cipsi işine gireceğim.
Alors, avec le robot ménager que Nell Diamond m'a donné, je vais faire des koala-burgers, avec du fromage de koala.
Tamam, başlayalım. Ne yapacağını biliyor musun?
OK, c'est parti.
Yarın ne yapacağım biliyor musun?
Tu sais ce que je vais faire demain?
Biliyor musun en iyi arkadaşın olarak ilk iş ne yapacağım?
Et tu sais ce que ton meilleur ami te dit?
Ne yapacağım biliyor musun? Stadın etrafında koşup, pencereleri kapatacağım.
Je vais aller fermer les fenêtres du stade.
Sonra ne yapacağız biliyor musun? Çiftliği satıp sana düzgün bir ev satın alacağız.
Et ensuite... on vend la ferme et on te trouve un foyer vraiment bien.
Ne yapacağım biliyor musun? Sen gecenin tüm ayrıntılarını keşfetmeden önce çıkıyorum.
Je me sauve avant que tu me racontes tout en détail.
Ne yapacağımı biliyor musun? Gidip onun kıçını tekmeleyeceğim!
Je vais aller lui casser la gueule!
Parayı ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais où va l'argent?
Burada ne yapacağım biliyor musun? Ben de kare desenli masa örtüsü kullanırım, o zaman burada pizza dükkanımız olur.
On n'a qu'à mettre des nappes à carreaux et on aura une pizzeria.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]