English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Ne yapacağını söyleyeyim

Ne yapacağını söyleyeyim traducir francés

148 traducción paralela
Sana ne yapacağını söyleyeyim. Bana önce bazı rakamlar ver.
Rassemblez vos comptes :
Ne yapacağını söyleyeyim, kendi odanda uyuyacaksın.
Je sais ce que tu vas faire. Tu vas dormir dans ta chambre.
Ne yapacağını söyleyeyim.
Je vais te dire quoi faire.
Ne yapacağını söyleyeyim.
Allez au Muséum.
Tartışmayalım. Ne yapacağını söyleyeyim.
Allons, ne nous disputons pas.
Senin ne yapacağını söyleyeyim. Hapishanede süpürge yapacaksın.
Vous fabriquerez des balais au pénitentiaire.
Sana ne yapacağını söyleyeyim küçüğüm.
Je vais te dire quoi faire, petite.
Ne yapacağını söyleyeyim. Obregón veya Carranza'ya gideceksin.
Maintenant, vous irez chez Obregon ou chez Carranza.
Sana ne yapacağını söyleyeyim. Niye içeri girip Bay Libby'yi görmüyorsun?
Allez donc voir M. Libby.
Sana ne yapacağını söyleyeyim.
Je vais vous dire ce que vous allez faire.
Sana ne yapacağını söyleyeyim, evlat. Git ve o milletvekiliyle evlen.
Épouse plutôt ton député.
Ne yapacağını söyleyeyim.
Je vais vous donner un bon conseil.
Ne yapacağını söyleyeyim.
Je vais te dire.
Avukatım onu sabah 10 : 00'da çıkarabilir. Sana ne yapacağını söyleyeyim.
Mon avocat peut la faire libérer demain à 1 0 h. Voilà ce que vous devez faire.
Sana deli birinin ne yapacağını söyleyeyim. Şimdiye kadar seni çoktan öldürmüştü.
Un fou vous aurait déjà tuée.
Sana ne yapacağını söyleyeyim.
Voilà ce que tu vas faire :
- Hayır, hayır. Şimdi! Ne yapacağını söyleyeyim.
Voilà ce que je vais faire.
Ne yapacağını söyleyeyim.
Emmène-la au zoo.
Ne yapacağını söyleyeyim.
Ecoutez.
Sana bu aptal işi ne yapacağını söyleyeyim.
Je vais vous dire où vous pouvez vous le mettre, votre boulot.
Sana ne yapacağını söyleyeyim.
Ecoute, tu vas me rendre mes 100 dollars.
Ben sana ne yapacağını söyleyeyim!
Je vais te dire ce que tu vas faire.
Ne yapacağını söyleyeyim. Yol gideri formunu doldur. Sana benzin için ödediğim her kuruşun hesabını ver.
Fais donc tes notes d'essence, justifie l'argent que je te donne.
Richard, sana ne yapacağını söyleyeyim.
Richard, voilà ce que tu vas faire :
Yarın ne yapacağını söyleyeyim.
Voilà ce que tu vas faire demain :
Ne yapacağını söyleyeyim mi?
Vous allez faire une chose!
Varlığımı biraz aşıyor. - Ne yapacağını söyleyeyim.
C'est un peu plus que ce que dont je dispose.
Bir dahaki sefere biz kazanırız. Ne yapacağını söyleyeyim mi?
On les aura au prochain coup.
Size bir şey söyleyeyim bay Gibson, tatile çıkmadan Detroit'e dönmüyorum beğenmiyorsanız alın onu, ne yapacağınızı biliyorsunuz?
Laissez-moi vous dire une chose, je ne retournerai pas à Detroit avant d'avoir eu mes vacances. Et si ça ne vous plaît pas, vous savez ce que j'en pense.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim Tiger. Bu tanıma uyan sekiz cepçinin adını vereceğim.
Je te donne 8 noms de types capables d'avoir fait le coup.
Yemeği başka bir zamana bırakamaz mıyız? Yarın gece ya da daha sonra. Size ne yapacağımı söyleyeyim.
Si nous dînions demain, ou après-demain?
- Ben ne yapacağımı söyleyeyim. Bir elektrikli sandalye yapıp sınıfa getireceğim. Onlara akım deneyi diyeceğim.
Si j'avais une chaise électrique en classe, je la leur ferais essayer et les grillerais.
Ne yapacağımızı söyleyeyim, yaşlı dostumuz burada kamp kurmakla meşgulken, sen ve çocuk katırlara yiyecek bulacaksınız.
Le vieux et moi on va chercher un arrangement. Vous deux, ramenez les mules.
- Sana ne yapacağını söyleyeyim.
- Voilà ce qu'on va faire!
Sana, ne yapacağını söyleyeyim.
Très bien.
Sana ne yapacağını söyleyeyim...
Tu sais ce que tu vas faire?
Ne yapacağını sana söyleyeyim.
Je vais te dire ce que tu vas faire.
Ne yapacağını, ben sana söyleyeyim.
Je vais vous le dire!
Bakın ne yapacağımı söyleyeyim.
Voici ce que je vais faire.
Sana başka bir şey daha söyleyeyim. Sen III.Dünya savaşı için turlamaya devam et. İngiliz kızına ve tanrı bilir başka kaç tanesine yaptığın gibi Cathy'yi hamile bırakmadan önce, seni terketmesi için her lanet şeyi yapacağım.
Et sachez ceci... si vous espérez que la troisième guerre mondiale éclate... je vais tout faire en mon pouvoir pour qu'elle vous quitte... avant que vous ne la mettiez enceinte comme l'Anglaise et qui sait d'autre.
- Boktan mı? - Hayır. Ne yapacağını ben sana söyleyeyim, ne yapabileceğini :
Voilà ce qu'on va faire :
Size ne yapacağımı söyleyeyim. Bu ufaklıkların fotoğraflarını çekmeye çalışacağım.
Ecoutez, je vais tâcher de photographier ces bestioles.
Bak, ne yapacağınızı söyleyeyim.
Écoutez.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim. Zavallı ihtiyar bir kadını öldüreceğim.
Je vais tuer une vieille dame.
- Ne yapacağız? - Sana neler olacağını söyleyeyim.
Qu'est-ce qu'on va faire, Burt?
Sakin ol. Ne yapacağınızı söyleyeyim.
Du calme, je m'occupe de vous.
Bak Bud, ne yapacağımızı söyleyeyim. Paranın değerini öğreneceksin!
Celle d'Al lui a donné un tuyau aussi :
- İlk olarak, onu dinleme. - Ne yapacağını sana söyleyeyim.
Pour commencer, ne l'écoute pas.
Ne yapacağını sana söyleyeyim.
Je vais te le dire.
- Ne yapacağını ben söyleyeyim.
- Je vais te le dire.
Ne yapacağım söyleyeyim. Bir isim seçeceğim, sen de her şeyi anlatacaksın.
Écoute, je te dis un nom et tu me racontes tout.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]