English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Saat 6

Saat 6 traducir francés

2,664 traducción paralela
Şimdi gitsek saat 6'da Paris'te escargot yiyebiliriz.
On pourrait être à Paris à 18 h à manger des Petit-gris.
Saat 6 : 30!
Il est déjà 6 : 30!
Saat 6 : 00.
Il est 18 : 00.
Birisi saat 6.00'da yüz bakımı için geldi.
A6 h, une cliente arrive pour un gommage.
Telefonun saat 6 : 00'da geldiğini ama bana akşam 8 : 00'de haber verdiğinizi mi söylüyorsunuz?
Vous me dites que vous avez eu cet appel à 18 h, et je n'ai eu des nouvelles qu'à 20 h.
- Anlaştık, akşam yemeği saat 6'da
Fait. Dîner à 18h30.
Saat 6 civarındakileri kontrol et.
Si on avait un ordinateur digne de ce nom...
Tamam. Saat 6'da bırakıyorum.
Je finis à 18 h.
Ben saat 6 : 00'da çıktım ve 7 : 30'a kadar bekledim.
J'ai fini à 18 h, et j'ai attendu jusqu'à 19 h 30.
Saat 6.00'da bu adreste ol.
Sois à cette adresse à 18 h.
Ve saat 6'da kapatıyorlar.
Et il ferme à 18 h.
Saat 6'da sitede mimarla görüşmem gerek. Sonra uğrarım?
Je vois mon architecte à 18 h, donc je repasse après.
Saat 6 : 23 ve eğer yeni uyandıysanız canınız cehenneme.
Il est 6h23 et si vous vous levez, aller vous faire voir.
Günlerden salı, saat 6 : 00 Karşınızda ben, Cate Cassidy ve meşhur yardımcı sunucum Ryan Thomas.
On est jeudi et il est 6h du matin. Je suis Cate Cassidy avec le fameux animateur Ryan Thomas. Merci, Juno.
- Saat 6'da Fonteneau'nun evine gelin.
- Marché conclu. - Chez Fonteneau, à 6 h.
Ben Cate Cassidy. Ryan ve ben saat 5 : 00'ten beri ayaktayız. Ve her zamanki gibi saat 6 : 00'dan beri tartışıyoruz.
Ryan et moi sommes debout depuis 5h et on se dispute depuis 6h.
Saat 06 : 21
Il est 6 h 21.
Benimse, dakik Sökücü'mün ruh haline bağlı olarak 6 gün, 3 saat ve 20 ila 30 dakika arasında bir vaktim var.
J'ai six jours, trois heures et entre vingt et trente minutes, selon la ponctualité de mon Récupérateur.
- Bu şey daha altı saat önce oldu.
C'est arrivé il y a 6 heures.
Yarın saat altıda.
Demain à 6 heures.
Saat altı buçuk.
Il est 6 h 30.
Bunlar Dr. Malicent'in, Joseph Kinkirk'e tutuklanmasından 6 saat sonra sorduğu ilk 3 soruydu.
Voilà les 3 premières questions que le Dr Malison posa à Joseph Kinkirk six heures après son arrestation.
Fakat Mandira, o iki dakikanın etkisi 6 ay 4 gün ve 17 saat sürecekti.
Hélas, Mandira, l'effet de ces deux minutes ne durèrent que six mois, quatre jours et 17 heures.
Altı yaşında, o evde üç buçuk saat kalmış.
Il a 6 ans. Il est resté 3 heures et demie dans cette maison.
Yaklaşık 6 saat.
Je promets de venir seul.
Aynen öyle. Saat sabahın 6'sı.
Évidemment, il est 6h00 du matin.
Melekler Şehri. 6 Mayıs, saat 18 : 00.
La cité des anges... 6 mai 18h00
Dae Ryun'a bir şilep. Saat 2'de. Busan Rıhtımı, Numara 6.
Un bateau pour Palian. 2 h. Quai de Pusan.
Ayrıca, sabah saat 7'de orada olmamız lazım yani beni 6.30'da almalısın.
Aussi, il faut être là à 7 h du matin, alors viens me chercher à 6 h 30.
Saat altıda kalktım.
Je me suis levée à 6 heures!
Günde on bir saat, haftada beş, hatta bazen altı gün.
11 heures par jour, 5, parfois 6 jours par semaine.
Küçükken, erkek kardeşim 6 saat boyunca beni bir sandığa kilitlemişti.
Enfant, j'ai été enfermé dans un coffre pendant six heures par mon frère.
6 SAAT ÖNCE
6 heures plus tôt
Onu altı haftada bir 48 saat görmek harika değil.
Mais le voir 48 h toutes les 6 semaines, c'est pas super.
Saat sabah altı Herhalde uykudadır Belki başka bir adamla düzüşüyor ve telefona bakmak istemiyordur
6 h du mat. Elle doit dormir. Elle tringle peut-être, alors elle décroche pas.
İyilik yapmak mı? Günde altı saat çalışıyorsun zaten.
Tu bosses 6 heures par jour!
Saat 6 : 00'da.
- À 18 heures.
New York'tan California 6 saat.
New York - Californie en 6 heures.
6-8 saat arası mikromilimetrelerle uğraşıyoruz.
On doit être précis au micromillimètre près pendant 6 à 8 heures.
- 6 saat var gözüküyor.
On a 6 heures.
- Saat neredeyse 6 oldu.
- Il est presque 5 heures
Eğer ilk 48 saat içinde sahile ulaşamazsak sonraki 6 ay burada sıkışıp kalacak mı?
Si on ne rejoint pas la côte dans les 48 heures, elle sera coincée ici pendant 6 mois?
Saat sabahın altısı ve hala evden çıkmadın.
Il est 6 h et tu es toujours là?
- 5-6 saat sürer. - Öyleyse ampütasyon yapmalıyız.
Ça va prendre au moins six heures.
Yetenekli bir güvenlik uzmanının tam olarak 6.3 saat içinde dijital köstebek ağına neler yükleyebileceğini bilseniz aklınız hayaliniz şaşar.
Vous seriez étonné de voir les complexes numériques qu'un consultant talentueux pourrait installer en 6,3 heures.
Sen 6 : 30'da kalkıyorsun. Bir buçuk saat boyunca orada yatıp yatak odasının kapısına bakıyorum. Kalkıp kendime son bir çay yapmanın ne kadar güzel olacağının ne kadar harika olacağının hayalini kuruyorum.
Pendant 1 h 30, je reste allongé, je fixe la porte de la chambre, à me dire que ce serait merveilleux... que ce serait douloureusement merveilleux... de me lever et de me faire une tasse de thé une dernière fois.
Kendini altı saat yatak odasına kilitledin.
Tu t'enfermes dans la chambre pendant 6 h.
Saat tam 6'da git.
Soyez ponctuel.
12 yıl, 6 ay, 3 gün ve 5 saat. Her gün bir sonrakinden daha uzun.
Douze ans... six mois, trois jours, et cinq heures, chaque jour plus long que le suivant.
Tanrım, saat neredeyse 6.
Jésus, il est presque 18 h.
Saat sabahın altısı.
Il est 6 heures du matin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]