English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Senin için mi

Senin için mi traducir francés

3,180 traducción paralela
- Senin için mi yoksa benim için mi?
- Possible pour toi ou pour moi?
- Senin için mi?
Pour vous...
Yatağımdan senin için mi kalktım?
C'est Petranilla, mon Seigneur. Je me suis levé de mon lit pour vous?
Senin için mi?
! Pour toi? !
Ne, şimdi de senin için mi çalışıyorum?
Quoi, je travaille pour toi maintenant?
Senin için mi yoksa bebek için mi?
Si c'était pour toi, ou pour le bébé.
Bu kızların cenneti gibi. Bütün bunları senin için mi yaptı.
- Il fait tout ça pour toi?
Senin için mi?
Contre toi?
Senin için mi?
Pour toi?
- Berbat. - Senin için mi onun için mi?
- Désagréable.
Benden hoşlandığı için mi şefin kızı olduğum için mi.. bilmiyorum Senin çözmeni istiyorum.
Je peux pas dire si elle me fixe car elle m'apprécie ou car je suis la fille du chef. Donc j'ai besoin que tu découvres.
- Bu senin için değil. - Değil mi? Şaka yaptığını sanmıştım.
Oh, ce n'est pas pour vous.
Brütüs'ün kibirli diz çöküşü senin için yeterli değil mi?
Brutus n'a-t-il pas fléchi le genou en vain?
Alyansımız senin için hiç mi bir şey ifade etmiyordu?
Notre alliance ne signifie rien pour toi?
Bunların hiçbiri senin için sorun değil mi?
Rien ne t'embête alors?
O senin için biraz yaşlı değil mi?
Elle est pas trop vieille pour toi?
Ben senin işin için savaşayım sen de bu birleşmeyi mahvet öyle mi?
Je me bats pour ton travail, et tu fais foirer la fusion?
Hemen dönerim. Bu senin için garip kaçıyor değil mi?
C'est bizarre pour toi, non?
Eskiden bir Matone olduğum için mi? Çünkü o senin en yakın arkadaşın, değil mi?
Parce que j'étais un Matone?
Bu senin için iyi, değil mi?
C'est bien pour toi.
Bir kere kayda girdim mi, senin için hiçbir değerim kalmaz.
Une fois enregistré, je ne vaux plus rien pour vous.
Britta, senin için her çöküşün bir fırsat olduğunu açıklama zamanı değil mi?
Britta, n'est-ce pas le bon moment pour que tu nous expliques que chaque échec est aussi une opportunité?
Neden? Onun senin ruh ikizin, hiç olmayan bir kardeşin olduğu için mi?
Parce qu'elle est la soeur que t'as jamais eue?
Senin için kendini feda eder mi?
Tu le feras mourir pour toi?
Durumlar senin için iyi, öyle değil mi?
Les circonstances marchent bien pour toi, non?
Ah, bu senin arkadaşın Bartickin Hopper için, değil mi?
Ah, c'est pour ton ami Bartickin Hopper, pas vrai?
Hiç onun senin için ne ifade ettiğini ona söyledin mi? Yoksa siz çocuklar birbirinize adınızı söylemekle ve kanka olmakla çok mu meşgulsünüz?
Lui as-tu dit ce qu'il signifiait pour toi, ou les gars, vous être juste trop occupés a vous appeler par d'autres noms et à être des mecs?
Hey, bu arada... Senin için aldığım ceketi beğendin mi?
Au fait, tu aimes la veste que je t'ai donnée?
Senin için bütün yollar yemeğe çıkıyor değil mi?
Tous les chemins mènent à la bouffe pour toi, hein?
- Senin için çok değerli olduğumu biliyorsun değil mi?
Tu sais à quel point je suis précieux, n'est-ce pas?
Senin için bir basın toplantısı düzenleyeyim mi?
Veux-tu que je prépare une conférence de presse?
Senin için her şey şakadan ibaret, değil mi?
Tout est une blague pour toi, n'est ce pas?
Bizim sınıftan iki kız senin için nahoş bir şey hazırlamıştı. Öyle mi?
Deux filles de ma classe ont élaboré une chose inconvenante pour vous.
Bu senin için sadece bir oyun, değil mi?
C'est juste un jeu pour toi, c'est ça?
Büyücülük senin için Tanrı'nın ihtişamından önce mi geliyor?
Vous mettriez sa sorcellerie avant la gloire de Dieu?
Ve senin için bir sorun yok, öyle mi?
Et tu es ok avec ça?
Kanım senin için yeterince iyi değil mi?
Quoi, mon sang n'est pas assez bon pour toi?
- Kanım senin için yeterince iyi değil mi?
- Mon sang est pas assez bon pour toi?
Bu senin için yeterli mi?
- En voilà un.
Bunun için senin sözüne mi inanalım?
Et on va vous croire sur parole?
Senin hırsın için mi?
Ton ambition?
Demek öyle! Senin için yaptığım onca iyilikten sonra sadece bir kereliğine bana yardımcı olmayacaksın öyle mi?
Après tout ce que j'ai fait pour toi, tu ne peux pas m'aider une fois?
Kendimi senin kadar manyak göstermek için mi?
Et que je paraisse aussi fou que toi?
Şimdi de senin kız arkadaşının bebek kontrolü için mi işi kaçırıyorum?
Maintenant je manque le travail juste pour regarder ta copine à son échographie?
Bu senin için olağan bir durum, değil mi anne?
je veux dire, c'est typique de toi, n'est-ce pas, maman?
Senin hayranlarından birisi seni yani kahramanlarını etkilemek için öldürmüş olabilir mi?
Vous ne pensez pas qu'un de vos nombreux admirateurs a tué Niki pour vous impressionner, leur grand héros?
O senin için biraz yaşlı değil mi?
N'est-elle pas un peu vieille pour toi?
Ben senin işin için savaşayım sen de bu birleşmeyi mahvet öyle mi?
Je me bat pour ton boulot, et tu vas faire foirer cette fusion?
Benim için iyi olan senin için de iyidir değil mi doktor?
Ce qui est bon pour l'un..., hein, Doc?
Senin için daha kötü olmalı, değil mi?
Ca doit être pire pour toi, hein?
Bir şeyler yapmak isteyeceğin hiç aklıma gelmedi ben de senin hiç mi hiç gelmek istemeyeceğin bir mekâna gitmek için planlar yapmıştım...
Tu sais, je ne pensais pas que tu voudrais faire quelque chose et donc j'ai déjà fait des plans et c'est à cet endroit que tu détesterais...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]