English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Senin için üzgünüm

Senin için üzgünüm traducir francés

367 traducción paralela
- Ne? Senin için üzgünüm.
Vous avez du cran.
Asıl senin için üzgünüm.
C'est pour vous que je suis désolé.
Hayatının kumarı oynadın, Senin için üzgünüm.
Si, j'ai pitié de toi.
Senin için üzgünüm, delikanlı.
Je vous plains, jeune homme.
"Zavallı kızım, senin için üzgünüm."
"Pauvre enfant, tu me fais de la peine."
- Senin için üzgünüm, Süleyman.
Malheur à toi.
Senin için üzgünüm Frank.
Je suis désolé pour vous, Frank.
Senin için üzgünüm. Terk ettiğim yere gidiyorsun.
Désolé que tu t'engages sur un chemin que je viens de quitter.
Senin için üzgünüm, çünkü kardeşim seninle asla artık evlenmez. Sebebi bu. - Ne demek istiyorsun?
Parce que mon frère ne vous épousera jamais!
Ben de senin için üzgünüm.
Et je suis désolé pour toi, mon ami.
Senin için üzgünüm ama çok yanıldın tatlım!
Je suis désolé, tu t'es fait des illusions.
Senin için üzgünüm.
Je suis désolé pour vous.
Senin için üzgünüm ama bu bölümün patronu benim.
Hélas pour vous, c'est moi qui dirige ce département.
Senin için üzgünüm, çünkü nasıl seveceğini bilmiyorsun.
J'ai pitié de toi parce que tu ne sais pas comment aimer. Night Talk.
Bunu yaptığım için üzgünüm ama senin neye inandığının önemi yok.
Je regrette d'être celui qui vous fait ça, mais peu importe ce que vous croyez.
Bak Joe, senin kız için üzgünüm.
Désolé pour toi, mon garçon.
- Senin için çok üzgünüm Bay Dunson.
Je suis désolée.
- Senin canını sıktığım için üzgünüm fakat...
- Désolé de vous déranger ainsi...
O, senin için. Ama üzgünüm ki sen o'nun için değilsin.
Mais je regrette... vous n'êtes pas pour lui!
Canım benim, Dannreuther için senin kadar ben de üzgünüm ama eski arkadaşlarımızdan biriymiş gibi üzülmüyorum yani.
Je suis désolé pour Dannreuther autant que toi. Mais après tout, il n'était pas de nos plus vieux amis.
Senin düşüncelerine uymadığımız için üzgünüm.
Désolé de ne pas être assez civilisé pour vous.
Joe senin için ne kadar berbat? Gerçekten çok üzgünüm.
C'est terrible pour vous.
senin için üzgünüm oğlum.
Je suis désolé pour vous mon Fils,
Bunun için üzgünüm ama pek çok şeyi senin için yapmaya çalıştım.
Je m'excuse. Je ne t'ai peut-être pas donné toutes tes chances. Je voudrais me racheter.
Oh... böyle davrandığım için üzgünüm, ama... Uyandığımda, ben... ben senin robot olabileceğini düşündüm.
Je suis désolée d'avoir réagi comme ça, mais... quand je me suis réveillée, je... j'ai pensé que vous étiez le robot.
Tatlım senin için kötü bir gün oldu, üzgünüm.
Je suis désolé que ta journée ait été si décevante.
- Zavallı Giacobbe, senin için üzgünüm.
Pauvre Jacob.
Bu işi senin üzerine yıktığım için üzgünüm. Ama oraya ikinci defa gidersem, şüphelenebilir.
Désolé de te mettre ça sur le dos, mais si j'y retourne encore, ça va éveiller ses soupçons.
Seni gücendirdiğim için gerçekten çok üzgünüm... ve tüm günahlarımı bağışlamanı diliyorum, bunu senin hükmünden çekindiğim için değil... o çok iyi birisi olduğu ve benim tüm sevgimi hakkettiği için istiyorum.
"Je regrette de Vous avoir offensé."
Bu senin için bir anlam ifade eder mi bilmem, ama Charlie için üzgünüm.
Ça vous étonnera de moi, je suis désolé pour Charlie.
Bak, senin için çok üzgünüm fakat böyle bir problemle yaşayamam.
Je suis vraiment désolée pour toi mais je ne serais pas capable de vivre avec ça.
Senin için gerçekten üzgünüm.
Croyez bien que je compatis!
- Senin programını bozduğum için üzgünüm.
Désolé pour ton emploi du temps.
Senin için çok üzgünüm, baba.
Je suis désolée pour toi, Papa.
Evet, senin için üzgünüm.
Ça ne marche pas comme ça, tu sais?
Zavallı Peter.senin için çok üzgünüm.
Pauvre Peter! Tu me fais pitié.
Senin için gerçekten üzgünüm.
Vraiment pitié.
Senin için çok üzgünüm ama seni içeriden iş tutasın diye çıkartmadım.
Tu me fends le cœur. Je t'ai pas sorti pour que tu tringle. Chiale pas.
"Seni buraya, yardımıma çağırmak zorunda kaldığım için üzgünüm,..." "ama senin de her zaman dediğin gibi, sen olmasaydın ben ne yapardım?"
Je suis désolé de te demander de venir ici et de m'aider, mais, comme tu le dis si souvent, que ferais-je sans toi?
Asıl ben senin gözün için üzgünüm.
Et moi pour ton œil.
Beyzboldan emekli olman konusunda üzgünüm.Bunun senin için ne demek olduğunu biliyorum.
Navrée de vous voir abandonner le base-ball. Vous y teniez tant.
Senin hakkında söylediğim o şeyler için üzgünüm.
Je suis désolée pour ce que j'ai dit.
Peggy, senin için güzel bir hafta sonu olmadığı için üzgünüm.
Peggy, je regrette que ce week-end ne se déroule pas mieux.
Senin ne kadar ayrıcalıklı bir adama büyümeni... göremeyeceğim için üzgünüm.
Wesley, j'aurais aimé te voir grandir et devenir l'homme exceptionnel que tu seras.
Senin ne kadar ayrıcalıklı bir adama büyümeni... göremeyeceğim için üzgünüm.
Et toujours, j'aurai l'espoir que tu voles à mon secours.
Bak, üzgünüm. Gerçekten. Fakat ailemi senin için riske edemem Clayton.
Désolé, je ne peux pas mettre... ma famille en danger pour toi.
Senin için gerçekten üzgünüm...
Je suis vraiment désolé pour votre... Je suis vraiment désolé pour votre... pour ce qui est arrivé à Erika.
Öncelikle bu iş senin üzerine kaldığı için üzgünüm John,... ama bilmen gereken bir personel sorunumuz var.
Désolé de commencer avec ça, mais on a un problème de ressources humaines.
Senin başını derde soktuğum için üzgünüm Azuma.
Je suis désolée de vous embêter avec mes problèmes.
Senin için çok üzgünüm Bob.
Je suis désolé pour toi. Bob.
Seninle tanıştığım için üzgünüm. Senin o aptal arabana bindiğim için üzgünüm.
Je regrette de t'avoir connu et d'être montée dans ta stupide bagnole!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]