English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ç ] / Çok kısa

Çok kısa traducir francés

3,813 traducción paralela
- Yani herkesin, farklılığını göstermek için çok kısa bir süresi olacak, Asıl yarış da burada.
Donc ça va être vraiment, vraiment dur de montrer vos styles individuels en si peu de temps mais c'est ça le challenge.
Aferdersin ama seni çok kısa süredir tanıyor.
Excusez moi, mais il vous connaît à peine.
Aramızda kalsın, bir şeyi çok geç öğrendim dikkatli davranmak için hayat çok kısa.
Entre nous, si j'ai appris une chose récemment, c'est que la vie est trop courte pour la jouer prudemment.
Bu balistik raporlarını çok kısa zamanda size getirebileceğimden emin değilim.
Je ne suis pas sûre de pouvoir rendre ces rapports balistiques aussi rapidement que je l'espérais.
Ve de bu çok kısa bir liste.
Ce n'est pas une liste très longue.
Çünkü, çok kısa zamandır birlikteydik.
Parce que c'était trop tôt.
Dixon, hayat çok kısa.
Dixon, la vie est trop courte.
Penny, birbirimizi çok kısa bir süredir tanıyoruz, ve biliyorum ki bu çılgınca.
Penny, je sais qu'on ne se connait pas depuis longtemps et je sais que c'est fou.
1 çok kısa oldu.
Il est tout petit, le 1.
Çok kısa bir zaman aralığı var.
C'est un très court créneau.
Ama risk çok fazla ve zaman çizelgemiz çok kısa.
Mais le risque est trop grand et la chronologie trop courte.
Çok kısa telefon olamaz.
Trop court pour être un numéro de téléphone.
Bilmiyorum dostum. Hayat çok kısa.
La vie est courte.
Çok kısa bir süre önce burada bir kadın oturmuş.
Une femme s'est assise ici très récemment.
Howard, aramızda en son senin evleneceğini düşünüyordum çünkü boyun çok kısa ve hiç hoş biri değilsin.
J'ai toujours pensé que tu serais le dernier d'entre nous à te marier, car tu es petit et peu attirant. Howard... J'ai raison?
- Hayır, iki yıl çok kısa.
- Non, deux ans c'est trop court.
Sarışın değil ve boyu çok kısa.
Elle est brune, petite.
Bayıldım, çok kısa.
J'adore. Tellement bref.
Seçkin askerler olarak rehineleri kurtarmak için sadece çok kısa sürenizin olduğu, kontrol edilemeyen bir ortamda görev yapacaksınız..
Comme un soldat d'élite, vous devrez manoeuvrer dans un environnement incontrôlable ou vous aurez une demie seconde pour distinguer un innocent d'un ennemie.
Ve bunların hepsi çok kısa bir süre sonra gerçekten bitecek. Şimdi geldiğim yere dönmek zorundayım.
Et tout ça sera bientôt terminé, et nous nous retrouverons comme avant.
Eğer tutuklanacaksa, bu çok kısa süre içinde olacaktır.
Ça ne devrait pas. S'il est arrêté, cela arrivera bientôt.
Böylesi eğlenceli bir an çok kısa sürdü. Cidden yani, ucu ucuna kazandı resmen!
Ce moment d'amusement s'est si vite fini... c'était tendu.
Hayat pişmanlık durmak için çok kısa, rahibe.
Ma sœur, la vie est trop courte pour des regrets.
Jokey olmak için çok kısa mı?
Trop petit pour être un Jockey?
Bu adam, jokey olmak için çok kısa olan bir adam. Oleg, kamerayı ver bana.
C'est un homme qui est trop petit pour être jockey.
Çok doğru. Güvenlikçiye onun fotoğrafını gösterdiğimde o gece birlikte olduğu kızın bu olduğunu söyledi.
Exact, mais je lui ai montré sa photo, il m'a dit l'avoir ramenée chez lui.
Koğuşlar oldukça kalabalık ve aynı yatakta başka bir hastayla yatması onun için çok daha kötü olur.
Avec sa maladie, à deux par lit, on lui ferait plus de mal que de bien.
Evet, babam en güzel giysilerini giyer ceplerindeki bozuk paralar şıkırdayarak caddede çok önemli bir adammış gibi gezinirdi.
Ouais, mon père se mettait sur son 31, descendait la grand-rue comme un monsieur, en jouant avec les pièces dans sa poche.
Ben de şuan giyiniğim şekilde oraya gittim,... koruma olmadan, kısa kollu tshirt ile,... çünkü Avrupa türü arılarla çalışmaya alışkındım,... "Bu çok fazla zor olmasa gerek" dedim.
Je suis allé chez lui, habillé comme ça, sans protection particulière, parce que j'avais l'habitude de travailler avec des abeilles européennes. Je pensais qu'il n'y aurait pas de problème.
Kısa süre içinde, menfaatinizden vazgeçmeye istekli olmanızdan Bay Barnes çok memnun.
M Barnes est très content que vous vouliez vendre votre intérêt en si peu de temps.
Yakışıklı, uzun boylu çok zeki ve derisi de hafif renksiz, balmumu kıvamında.
Il est beau, il est élancé, il est brillant. Sa peau est pâle comme de la cire.
Ayrıca onu çok kızdıracak bir şey.
Et sa l'irrite fortement aussi.
Eve giderken Arby'nin Yeri'nde kısa süre durmamız çok uygunsuz mu olur? Hayır, olmaz.
Serait-il déplacé de faire un arrêt rapide chez Arby sur le chemin du retour?
Tanıdığım tek Maggie, burada tam karşımda duran- -... kıçımı sayabileceğimden çok fazla kez kurtarmış olan ve hayatını 2.Bölük için tekrar ve tekrar tehlikeye atan kişi.
La seule Maggie que je connaisse est celle qui est là devant moi... celle qui a sauvé mes fesses plus de fois que je me rappelle, et mis sa vie en danger pour le 2ème Mass encore et encore.
Çok iyi piyano çalar, ve tepeye çıkıyor, sanırım Klasik eğitim aldı.
C'est un excellent pianiste. Ça met en valeur sa formation classique.
Hiç geri gelecek gibi değildi ve..... bunu düşünmek çok kötü birşey. # Ulaştın gizlere kısa zamanda
Il était peu probable qu'il y parvienne, et c'est vraiment horrible, quand on y réfléchit. Ces extraits sont les derniers enregistrements de Syd Barrett.
Kıyafetlerine komplimanlarda bulun, ama çok da abartma, yoksa anlar.
Complimentez sa tenue mais pas trop ou il le saura ( pas de marches ) Ils détestent mon chapeau.
O çok kızgın.
Sa colère est profonde.
Geçen sene kepini unuttu diye Herrmann'a çok kızdılar.
C'est quelque chose d'important. Oui, ils ont cassé Herrmann l'année dernière parce qu'il avait oublié sa casquette.
İhale de yarın... Rekabeti bitiriyor olsaydım, kısa bir süre içerisinde öldürmem gereken çok kişi var.
Et les enchères sont demain, donc... si j'abattais la concurrence, j'aurais beaucoup de meurtre à commettre en très peu de temps.
O kızı çocukluğundan beri tanırım. Çok inatçı ve baş belası olabilir ama o...
Je la connais depuis sa plus tendre enfance, et elle peut être agaçante et bornée.
Karısıyla çok yakın arkadaştık.
Sa femme était ma meilleure amie.
Avukatları tıbbi kayıtlarını verirken çok mutlu görünüyorlardı kayıtlarda vücudunun üst kısmında % 40'tan fazla güç kaybı olduğu yazıyor.
Ses avocats étaient très contents de nous renvoyer son dossier médical, qui disent qu'il a perdu près de 40 % de sa force dans le haut du corps.
Bunu kısa sürede gerçekleştirdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Enchantée. Merci de nous avoir répondu dans un délai aussi court.
Şu anda çok meşgulüz ama telefon numaranızı bırakırsanız en kısa zamanda sizi ararız.
Nous sommes très occupés mais vous pouvez laisser un numéro, et je vous appelle dès que c'est son tour.
Annesi çok sık seyahat ediyor.
Sa mère est... Enfin, elle voyage beaucoup
Çocuklarını tehdit etti, ve adam çok korktu...... saklandığı yerden çıktı ve çıkınca da onu öldürdüler.
Il a menacé ses enfants, et le gars était si effrayé il est sorti de sa cachette, et quand il l'a fait, ils l'ont tué.
Hayır, düşünce yapısı çok dağınık.
Non, sa façon de penser est trop désorganisée.
İlk kurbanı Rachel'ı yol kenarına atmıştı, ama Tina'yı gömmek için zaman harcadı. bu da ona daha çok bağlandığını, hatta belki pişmanlık duyduğunu gösteriyor.
Il s'est débarrassé de sa première victime Rachel dans une allée, mais il a pris le temps d'enterrer Tina, ce qui suggère qu'il se sentait plus connecté avec elle et peut-être même qu'il a éprouvé des remords.
Howard Joel Wolowitz, aynı senin gibi kısa ve çok tatlı bir tören oluyor.
Howard Joel Wolowitz, tout comme toi, ça va être rapide et doux.
Hayatı ve işi hakkındaki şeylere ışık tutabilirseniz çok memnun olacağım.
Si vous pouviez faire la lumière sur sa vie, son œuvre, j'apprécierais vraiment.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]