English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ç ] / Çok kolay olacak

Çok kolay olacak traducir francés

292 traducción paralela
- Öyle mi? - Çok kolay olacak.
C'est couru d'avance!
Çok kolay olacak.
Alors, c'est gagné d'avance.
Çok kolay olacak... sizi burada bırakacak ve bütün ulaşım araçlarını da imha edeceğim.
C'est facile. En vous laissant ici et en détruisant tous les moyens de transport.
Çok kolay olacak Sam.
C'est si simple, Sam.
Yakında hayır cevabımı kabul edeceksin, İkiniz içinde gitmem çok kolay olacak.
Quand tu auras compris que c'est non, tout sera plus simple entre nous.
Çok kolay olacak!
C'est du gâteau!
Bu parayı kazanmanız çok kolay olacak.
Vous n'avez rien fait de plus facile.
Çok kolay olacak, değil mi?
Ca ne fait pas l'ombre d'un pli, hein Zen'ichi?
Denize açıldığınız zaman çok kolay olacak.
Une fois que vous serez là-bas sur l'eau, ce sera facile..
Dışarı! Çok kolay olacak.
Qu'est-ce que vous voulez?
Bu çok kolay olacak.
C'est trop facile.
Çok basit, çok kolay olacak.
Très rapide, très simple.
Korkma Jenny, çok kolay olacak.
- Ne t'inquiète pas. Tout ira bien.
Bu tür insanları yenmek gerçekten çok kolay olacak. Çünkü ona göre ben..
Il va penser que je suis de son côté et que je suis là pour rendre la justice.
Ona yolda pusu kuracaksın... çok kolay olacak!
À mi-chemin, vous... C'est trop facile.
Çok kolay olacak, Bren.
Ca va etre du gateau, Bren.
Şu ilk ucu geçebilirsem, gerisi çok kolay olacak.
Si je pouvais passer ce cap-là, le reste, c'est du gâteau.
Çok kolay olacak.
- C'est du gâteau.
- Yapma, çok kolay olacak.
- Ca ira très bien.
Her neyse, çok kolay olacak.
Je vais le...
Çok kolay olacak.
Ça sera du gâteau.
Tabi, çok kolay olacak.
Oh, oui. Ce sera un jeu d'enfant.
Çok kolay olacak.
C'est garanti.
Cidden çok kolay olacak.
C'est très simple.
Çok kolay olacak.
- Comme un burger. - De chez Burger King.
Benim için çok kolay olacak.
C'est clair.
Çok kolay olacak.
Oui, ça devrait coller.
Güle güle bu çok kolay olacak.
Au revoir. C'était presque facile! J'aurai juste à effectuer un essai.
Madem istiyorsun, benim için çok kolay olacak.
Si vous y tenez. Fastoche.
Çok kolay olacak bu.
Ce sera du gâteau.
- Çok kolay olacak, Janet.
On ne peut pas perdre, Janet.
Pişman olacak bir şey yapmak çok kolay olur.
Nous risquerions de le regretter.
Bununla beraber, unutmayın büyük nehre gidiyoruz. Kolay geçeceğimiz bir yer bulmak ta çok zor olacak
Et puis, si on n'atteint pas le fleuve avant les pluies, on devra marcher une semaine pour trouver un endroit où traverser.
Hayatın çok daha kolay olacak!
Tu te simplifieras la vie!
Eğer güçlerime katkıda bulunursanız Merkit ve Tatar birliğini yok etmek çok daha kolay olacak.
Donnez vite l " ordre secret à vos clans de se mobiliser... et de se joindre à moi pour éradiquer les Tartares et les Merkits.
Bir sonraki sefer çok daha kolay olacak.
Ce sera mieux la prochaine fois.
Yani beyaz insanların yardımı hakkında, aslında, o kadar da çok farketmez çünkü eğer yarınki ajitasyonumuz başarılı olursa, bu da demek olacak ki her öğrenci, gösterimize katılmış ya da katılmamış olan, siyah ya da beyaz, düşman olarak nitelendirilecek, ve böylece gerilimi elde tutmak daha kolay olacaktır, ve bu sayede, biz hepimiz, yerel bir tehdit oluşturacağız.
ça donnera que chaque étudiant dans ou en dehors de la manifestation, noir ou blanc, sera considéré comme un ennemi, et ça sera plus facile de maintenir la pression tous ensemble, en tant que menace publique
Artık Xantos'u almak çok daha kolay olacak.
Maintenant ce sera plus facile d'attraper Xantos.
Arada bir bana güvenmeyi öğrensen Constance... her şey çok daha kolay olacak. Göreceksin.
De temps en temps, si tu me fais confiance, ça facilitera les choses.
Sebzelere olan nefretimi ortaya çıkarmam yeterli, ki bu kolay olacak çünkü nefretim çok derinde değil.
J'ai juste besoin de canaliser ma haine de légumes, ce qui est facile, car c'est juste en surface.
Görebileceğiniz gibi, bu bizim için filmdekinden çok daha kolay olacak.
C'est beaucoup plus facile pour nous que ça l'était dans le film.
Düşündüğümden çok daha kolay olacak.
Ça va être plus facile que je croyais.
Kız arkadaşın olduğu için çok şanslısın... Daha kolay olacak.
Ce sera plus simple avec votre fiancée.
Amanda, şu gördüğün karabasanların neyle ilgili olduğunu bilirsem General'in evde bulunmasını sağlamam çok daha kolay olacak.
Je pourrais plus facilement laisser Général revenir dans la maison si tu m'en disais plus sur tes cauchemars.
Çok kolay bir iş olacak.
Ni vu ni connu.
Ve bana saldırmayı bırakırsan işim çok daha kolay olacak.
Ce serait plus facile si vous ne m'attaquiez pas.
Çok kolay olacak.
Ce sera une partie de plaisir.
Öyle diyorsun, ama... onları öldürmeye çalışmak çok daha kolay olacak.
Si ça ne tenait qu'à moi. ce serait plus simple. je les descendrais.
Buraya beni kandırıp girmek için sahte beyanlarla kolay bir yol bulmuş olabilrsiniz ama dışarı çıkmak bayım, çok zor olacak.
- c'est faux! Vous m'avez peut-être manipulé pour vous introduire ici, sous un faux prétexte, mais au nom de Dieu, monsieur, vous trouverez bien plus difficile de partir!
Çok kolay olacak.
Tout se passera bien.
O zaman daha çok sevilirdim. Çıkmasına izin vermesem her şey çok daha kolay olacak.
Je serais plus aimé, tout serait plus simple si je la gardais pour moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]