Bir soru sordum traducir portugués
601 traducción paralela
Basit bir soru sordum! Onu seviyor musunuz?
Fiz-lhe uma simples pergunta!
Sana bir soru sordum.
Fiz uma pergunta.
- Sadece uygarca bir soru sordum.
- Estava só a pôr uma questão cortês.
Basit bir soru sordum.
Faço uma única pergunta.
Ama sana bir soru sordum dostum.
Mas eu fiz-Ihe uma pergunta, meu amigo.
Basit bir soru sordum.
Fiz uma pergunta simples.
Sana bir soru sordum! Beni duydun mu?
Fiz-lhe uma pergunta!
- Evet, Phillip, sana bir soru sordum.
- Fez-me uma pergunta?
Sadece basit bir soru sordum.
Eu só fiz uma pergunta simples.
Size bir soru sordum!
- Fiz uma pergunta!
Sana bir soru sordum! Nereye gittiniz?
- Eu te fiz uma pergunta!
Basit bir soru sordum.
Fiz-lhe uma pergunta educadamente.
- Bir soru sordum bay Burns.
Sr. Burns, fiz-lhe uma pergunta.
- Sana bir soru sordum.
- Fiz-lhe uma pergunta!
Çocuğa bir soru sordum.
Eu fiz-lhe uma pergunta.
Sana hakkım olan bir soru sordum.
Eu fiz-lhe uma pergunta. Tenho o direito de a fazer.
- Bir soru sordum.
- Fiz-lhe uma pergunta.
Sana bir soru sordum.
- Responde à minha pergunta.
Doktor, size bir soru sordum :
Doutor. Fiz-Ihe uma pergunta.
Sana bir soru sordum, Ethel.
Fiz-Ihe uma pergunta Ethel.
Size bir soru sordum. O kasabanın adı ne?
Ei, eu fiz uma pergunta, qual o nome da cidade?
Bay Dickinson size bir soru sordum.
Sr Dickinson... Fiz-lhe uma pergunta.
- Size bir soru sordum!
- Fiz-lhe uma pergunta, Capitão.
Sana bir soru sordum.
Fiz-te uma pergunta.
Ben sadece bir soru sordum, Catherine.
É só uma pergunta, Catherine.
Bir soru sordum.
Fiz uma pergunta.
Sana bir soru sordum, profesör.
Fiz-lhe uma pergunta, professor.
Bir soru sordum, Nazerman.
Fiz-lhe uma pergunta, Nazerman.
- Sana bir soru sordum ve cevap istiyorum.
- Quero uma resposta.
Sana bir soru sordum Sam.
Fiz-lhe uma pergunta, Sam.
Sana bir soru sordum.
Fiz-lhe uma pergunta.
- Galiba aptalca bir soru sordum.
- Acho que fiz uma pergunta parva.
Retorik bir soru sordum.
Estou a falar retoricamente!
- Sana bir soru sordum.
Mas eu não sou.
- Sadece bir soru sordum.
Não estou zangado. Só perguntei pelo curso de dança.
Seni alakadar etmez yabancı. Sana bir soru sordum.
- Nada que te interesse, estrangeiro.
Dinle, sana bir soru sordum.
Escute, fiz-te uma pergunta.
Sana bir soru sordum bayım.
Fiz-lhe uma pergunta, sr. Só mais para cima.
Ciddi bir soru sordum!
É uma pergunta séria!
Sana bir soru sordum.
- Eu fiz-lhe uma pergunta.
Dinle. Sana bir soru sordum.
Ouça, fiz-lhe uma pergunta.
Oma sadece basit bir soru sordum.
Oma, fiz-te uma simples pergunta.
Sana özel bir soru sordum.
Fiz-lhe uma pergunta específica.
Sana bir soru sordum Anton.
Fiz-te uma pergunta, Anton.
Size bir soru sordum!
Fiz-lhe uma pergunta.
Sanırım sana bir soru sordum.
Acho que lhe fiz uma pergunta.
Sana bir sürü soru sordum mu?
Eu fiz-te muitas perguntas?
- Bir tek soru sordum.
- Só fiz uma pergunta.
Dün bir adama birkaç soru sordum yalan cevap verdi.
Porque ontem fiz algumas perguntas à um homem e obtive mentiras como resposta.
Bir soru sordum.
Fiz-te uma pergunta.
Beni ilgilendiren bir şey değildi ama sadece etraftakilere onunla ilgili bir kaç soru sordum ve...
Eu não tinha nada a ver com isso, mas comecei a fazer perguntas sobre ela...
bir sorun mu var 1028
bir sorum var 102
bir soru sorabilir miyim 94
bir sorun yok 90
bir sorum daha var 29
bir sorunumuz var 196
bir sorunum var 94
bir sorunun mu var 37
bir sorun var 192
bir sorun var mı 26
bir sorum var 102
bir soru sorabilir miyim 94
bir sorun yok 90
bir sorum daha var 29
bir sorunumuz var 196
bir sorunum var 94
bir sorunun mu var 37
bir sorun var 192
bir sorun var mı 26
bir soru 42
bir soru daha 41
bir sorun çıktı 25
sordum 54
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir soru daha 41
bir sorun çıktı 25
sordum 54
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir saat sonra 47