English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ H ] / Hoş bir kız

Hoş bir kız traducir portugués

417 traducción paralela
Ayrıca, o çok hoş bir kız.
Além disso, ela é muito bonita.
Herhalde pek hoş bir kız değildi.
Não devia ser uma boa rapariga. Correcto?
Charlie çok hoş bir kız.
A Charlie é uma boa rapariga.
Onun kadar hoş bir kızı
De uma como ela, boa para mim
Çok hoş bir kız.
Muito bem. Muito bem.
Hoş bir kızın çocuk büyütmek yerine bu hurdada ne işi mi var?
Que faz uma miúda simpática como eu numa espelunca destas, em vez de casar e ter filhos?
- Çok güzel, hoş bir kız.
- Uma rapariga boa, doce!
- Hoş bir kızla karşılaşacaksınız...
- Algum dia conhecerá uma jovem...
O hoş bir kız.
Ela é uma boa rapariga.
Hoş bir kız. Birşey yapmaya çalışmadım.
Ela é uma boa rapariga.
Çok hoş bir kız.
Uma rapariga muito bonita.
O hoş bir kız.
Ela é encantadora.
Hoş bir kız, Eldon.
Ela é uma miúda adorável, Eldon.
Emma hoş bir kız.
A Emma é uma excelente rapariga.
Bunda yanlış bir şey yok ki. Çok hoş bir kız, öyle değil mi?
Isso não tem nada de mal.
" Çok hoş bir kız, Sasha.
Ela dirá : " Ela é boa garota, Sasha.
Ben hoş bir kız değilim ve annen beni sevmeyecek. Ben farklıyım.
Não sou uma boa garota,....e sua mãe não gostará de mim.
"Kesinlikle, o çok hoş bir kız."
"Certo, é uma boa garota".
Ben de kimya profesöründen kaçıyordum ve koşarken içimden "Ne kadar hoş bir kız" dediğimi hatırlıyorum.
Na ocasião, Eu estava correndo de um professor de química. Eu me lembro de pensar, "que moça linda!".
Hoş bir kız, ama ne şans ki çok fazla konuşuyor.
É uma rapariga simpática, mas tem uma língua muito comprida.
Evet. Melba hoş bir kız.
A Melba é uma rapariga e tanto.
Tanrım, ne kadar da hoş bir kız.
Que linda rapariga.
Çok hoş bir kız, değil mi?
Uma moça muito bonita, não?
- Hoş bir kızın var.
Tem uma filha bonita.
Bana, bir kızla evlenmek istediğini söylediler. Hoş bir kız.
Quer casar-se com uma rapariga, uma rapariga de bem.
Hoş bir kız.
Uma garota maravilhosa.
Ona hoş bir kız bul.
Óptimo, arranja-lhe um boa miúda.
Hoş bir kızı davet ederiz ve birlikte gideriz.
Convidaremos uma rapariga simpática e iremos todos.
Bence çok hoş bir kız.
Acho que é simpática.
Gerçekten hoş bir kız.
Ela é uma miúda porreira.
Aslında, Susan çok hoş bir kız.
Na verdade, a Susan é uma boa garota.
O hoş bir kız, biliyorum. Biliyorum, ama... bunca zaman vaktini hep onunla harcadın.
Eu sei que ela é boa rapariga, mas todo esse tempo que passas com ela...
Evet, ayrıca hoş bir kızımız var.
Sim, e temos uma rapariga simpática.
Hoş bir kızıl, ha?
Uma ruiva gira.
Çok hoş ve zarif bir kız.
Uma bela jovem senhora.
Çok hoş ve zarif bir kız, Pip.
Uma jovem senhora muito bela, Pip.
- Hoş bir kız.
.
Her genç kızın hoş bir yanı vardır.
Cada rapariga tem algo de doce em si.
Hoş bir hikaye : "Senatörün Kızı Evli Bir Adamla Beraber."
Uma bonita história : "A filha do senador com um homem casado".
Eğer üstünden şu geyik postunu çıkartıp şık giyinirsen... hoş ve sevimli bir kız olacağını seziyorum.
Se tirasses essa fantasia de alce e se te enfeitasses um pouco tenho o palpite que serias uma garota possivelmente bonita.
Sana göre bir kız, bir partide, hoş, çizgili yelek giymiş kasılarak yürüyen ve "O kadar yakışıklıyım ki bana karşı gelemezsin" bakışları atan bir adamı görür.
Acha que uma rapariga vai a uma festa e vê um tipo qualquer de colete às riscas, a pavonear-se a lançar aquele olhar "sou - tão-bom-que-não-me-resistes".
- Ve ben çok hoş bir kız idim.
Eu quase fui uma boa moça.
Biz Amerika'da suç işlemiş bir Fransız'ın bizim mahkemelerde yargılanmamasını hoş karşılar mıydık?
Será que tolerávamos um francês a praticar um crime na América sem ser julgado pelos nossos tribunais?
Sadece hoş, sevimli bir kız gibi gözüktü.
Pareceu-me só uma rapariga simpática.
Ne kadar da hoş bir kız değil mi?
Ela é encantadora, não é?
Şimdi yoldaşlar, büyük bir günün en büyük anı bu anda, tekrar hoş geldin diyoruz Rusya'nın büyük bir kahramanı, Kızıl Ordu'nun kurucusu Lenin'in en iyi dostu Lev Davidovich Troçki!
E agora, camaradas, o grande momento de um grande dia, o momento em que vos peço para acolherem o regresso de um dos grandes heróis da Rússia, criador do Exército Vermelho, o melhor amigo de Lenine, Lev Davidovich Trotsky!
"Evet, evet tamamen haklısın. Doğrusu hoş kız, gerçek bir mücevher!"
"Sim, tinhas toda a razão, é bonita, uma verdadeira jóia."
Kulağa hoş geliyor, ama belli bir kızı arıyorum.
Isso era bestial, mas vim à procura de uma certa rapariga.
İyi hoş da, senin "mac" ufak bir kız çocuğu gibi!
Isso é tudo muito bonito mas o teu "mas"... É uma míuda!
5 dakikadan beri eski bir savaşçısın. İşin bitti. Savaşın geri kalanını, hoş bir Fransız hemşirenin ittiği,... şık bir sallanan sandalyede geçireceksin.
Você agora é um veterano... cuja cadeira de rodas em breve será empurrada por uma linda mulher francesa.
İyi günler ve kalabalık bir Münih Olimpik Stadı'na hoş geldiniz. ULUSLARARASI FELSEFE Bu heyecanlı finalin ikinci ayağındayız.
Boa tarde, bem-vindos ao Estádio Olímpico de Munique, completamente lotado para a segunda mão desta excitante final.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]