English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ I ] / Içeri girme

Içeri girme traducir ruso

181 traducción paralela
- Sence içeri girme vaktimiz gelmedi mi?
- Может, пойдем обратно? - Нет.
Ah, lütfen içeri girme, Beatrice. Kimsenin kostümümü görmesini istemiyorum.
О, пожалуйста, не входи, Беатриса!
- Sakın içeri girme! Giriyorsun bak!
Не входите!
- Dikkat et, içeri girme!
Осторожно, не входи!
Rhoda, içeri girme zamanı.
Рода, пора домой.
Ortalık yeterince karışırsa, Miller'la benim içeri girme şansımız olur.
Если будет достаточно сумятицы, у нас с Миллером должна быть возможность проникнуть внутрь.
Tamam, Zelda, istiyorsan bana vur ama lütfen içeri girme.
Ладно, Зельда, ударь меня, если хочешь. Но прошу тебя, не ходи туда.
Problem - içeri girme.
Одна проблема - войти.
Sadece basit bir meskene tecavüz ve içeri girme, dostum.
Обычный взлом с проникновением, чувак.
Sakın içeri girme.
Им говоришь : "Не ходи на реку". А они ходят.
Yaralar birçok defa içeri girme sonucu oluşmuştur.
Травма, вызванная неоднократным проникновением ;
Ona içeri girme şerefini bağışla.
Позовите.
Bagaj vagonu, sakın içeri girme.
Багажный отсек. Не вздумайте заходить.
Onunla içeri girme Stern.
Не вноси это сюда, Стерн!
İçeri girebilirsek onu dışarı çıkarabileceğimi sanıyorum. Ama içeri girme kısmı biraz zor.
Как только мы попадем внутрь, я думаю, я смогу его вытащить, но проблема в том, как попасть внутрь.
Bir daha ateş edersen içeri girme emrini ben vereceğim.
Еще один твой выстрел и я сам отдам приказ штурмовать. Ясно?
Hava bozuluyor çocuklar, içeri girme zamanınız geldi!
Порезвились на воздухе, ребята, пора домой.
Tanrı aşkına, sakın içeri girme.
Ради Бога, не входите.
A.W. - Yine de içeri girme.
Один хуй, не заходи.
FBI. Eğer kapıyı açmazsanız, zor kullanarak içeri girme hakkımız var.
Если не откроете, я имею полномочия войти, применив силу.
"içeri girme." birdaha ki sefere Mike'ın ki gibi bir ponny kuyruğu istiyorum.
Мне нужен хвостик как у Майки в своем следующем фильме.
biliyorum... içeri girme... içeri girme... içeride seni bekliyor. sana yaşam çemberinden bahsetmiştim...
Я говорил тебе о цикле жизни
içeri girme... wow anneciğim, ne oyunculuk işte demir hindistan cevizi, senin için.
Не заходи внутрь Вай мама, хорошо сыграно Вот держи железный кокос для тебя
İçeri girme.
- Не надо, мы и так опаздываем.
İçeri girme.
Не входите.
Sakın içeri girme! İçeri girersen seni doğrarım!
Не входите!
- İçeri girme oğlum.
- Пусти меня, Итон.
Pekala, siz ikiniz. İçeri girme vakti.
Ну ладно, пора домой.
- İçeri girme.
Не входи туда!
İçeri girme!
Кто знает, кто там!
İçeri girme!
Нельзя.
İçeri girme.
Не... не ходи туда.
- İçeri girme, seninle konuşmak istemiyor.
Она не хочет с вами разговаривать.
İçeri girme zamanı.
- Занавес поднимается. Пойдёмте?
İçeri girme!
Нет! Не заходите!
İçeri girme!
Не делайте этого!
İçeri girme ücreti ödediğin sınırlar...
Граница с платой за доступ. А космос?
- İçeri girme.
- Не входи туда.
İçeri girme zamanı.
Нам пора.
Brenda! İçeri girme.
Брэнда, не надо.
İçeri girme zamanı.
Пора закругляться.
İçeri girme.
Не открывайте!
- İçeri girme. İçeri girme. Hemen çıkıyorum.
Не входи, я выйду через минуту.
İçeri girme. Çıkıyorum.
Не входи, я сейчас.
- İçeri girme!
- Стой, блядь, там!
İçeri girme Jake.
Стены начинают сдвигаться.
İçeri girme konusunda size ne demiştim?
Что я вам говорил о посетителях отеля?
Sanırım içeri girme heyecanı basmıştı.
Думаю, я просто очень хотел побыстрей открыть люк.
İçeri girme zamanı.
Пора в дом.
İçeri girme!
Не входите!
İçeri girme.
Не ходи туда.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]