English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ Y ] / Yukarı çık

Yukarı çık traducir ruso

1,938 traducción paralela
Dinle, bence yukarı çıkıp herkese olanları anlatmalıyız. Olmaz.
Послушай, я думаю мы должны подняться и рассказать всем что произошло.
Yukarı çık, üzerine profesörlere ait bir şeyler giy, İhtiyacın olursa valium al.
Поднимись наверх, надень что-нибудь учительское, выпей валиума, если нужно.
Ne işin var aşağıda. Yukarı çık.
Идите вверх по лестнице.
Yukarı çık ve ödevlerini yap.
Иди наверх и делай домашнее задание.
Yukarı çıkıyorum.
Я поднимусь.
Siz yukarı çıkın.
Вы, наверх.
Lucy, Evie'yi al, Paul, Ewan yukarı çıkın.
Люси, забери Иви, Пол, Юэн - наверх. Идите!
Yukarı çık hemen.
Просто иди наверх.
Yukarı çık, lütfen, Kel.
Иди наверх, Кел.
- Lütfen, yukarı çık, tatlım.
- Иди наверх. - Сиди на месте.
- Yukarı çık, tatlım.
- Иди наверх, милая.
Hadi, yukarı çıkın.
Айда. Наверх и на ту сторону.
Yukarı çık!
Тссс! Наверх.
Yukarı çık!
Тссс!
Ben yukarı çıkıyorum. Baksana.
Я иду наверх.
Lütfen merdivenden yukarı çıkın.
Пожалуйста, вверх... по лестнице.
Lütfen yukarı çıkın efendim.
Пожалуйста, наверх, господин.
Yukarı çık canım.
Возвращайся наверх, малыш.
Yukarı çık.
Иди наверх.
Tamam, eğer yukarı çıkıp bu şekilde suçlamalarda bulunursan ve hatalıysan, bunun ciddi sonuçları olacaktır.
Ладно, если ты поднимешься туда и выскажешь такие обвинения и окажешься неправ, будут серьезные последствия.
Yukarı çık.
Пойдем наверх
Yukarı çıkıp, neden elini yüzünü yıkamıyorsun. Ben de bu arada yemeği hazırlayayım.
Сходи, умойся, и будем ужинать.
Yukarı çıkıp yatağını yapabilir miyim, yoksa siz ikiniz nefesinizi birbirine karıştırıp, hoplayacak mısınız?
Мне подняться и прибрать твою кровать или вы просто перевести дыхание и подмыться?
Yukarı çık ve sana aldığım Kızıl derili şefi kostümünü giyin
Так что поднимайся и надень купленный мной костюм вождя индейцев.
Şimdi, boşver şu dolabı bi iki adam tutarız gel de yukarı çıkıp takılalım biraz.
Теперь забудем наконец об этом комоде, И давай наймем пару рабочих. И пошли наверх и все такое.
Yukarı çıkıp, tekrardan kirlenelim mi?
Может нам подняться наверх и стать грязными вновь? Я сразу за тобой.
Yukarı çıkıp, abimle konuşmam gerekti.
Мне нужно было сходить наверх и поговорить с братом.
Neden yukarı çıkıp, ona muamele çekip, spermine batırmıyorsun?
Знаешь что, почему бы тебе не подняться, вздрочнуть ему, в то и макать?
Çabuk yukarı çık!
Быстро наверх!
Yukarı çık.
Поднимись наверх.
Yukarı çıkınca, ne demeliyim?
И что сказать, когда поднимусь?
Öyleyse yukarı çık ve benimle yat.
А сейчас проведи со мной ночь.
Yetkili benim, bu da demek oluyor ki seni terfi ettirebilirim, öyle mi? Şimdi, kıdemli postacı Groat, yukarı çıkalım ve şu ölü posta müdürleri hakkında tam olarak neler biliyorsun onu tartışalım.
ј теперь, старший почтальон √ рош, давайте поднимемс € наверх, и обсудим, что в точности вам известно об этих мертвых почтмейстерах.
Siz de yukarı çıkıp giyinin, orada görüşürüz.
А вы оденьтесь, и там встретимся.
Neden yukarı çıkıp annenize yardım etmiyorsunuz?
Почему бы вам не пойти внутрь и не помочь маме?
Yukarı çık, takıl biraz.
ѕоднимешьс € наверх, отвиснем чуток, а?
Ben yorgunum, yukarı serçelerin yanına çıkıyorum.
Я выжат как лимон, встал ни свет, ни заря.
Dışarı çık! Eller yukarı!
Держите руки так, чтобы я их видел!
Çift kanatlı camlı kapı bahçeye bakıyor. Sağımda, alt kısmı laleli, boyalı camlı penceresi olan merdivenler yukarıya çıkıyor.
С права от меня лестница на верх с витражным окном.
Yolun yukarısındaki St. Anita kilisesi. Annesi telaşlanmış. Dışarı çıkıp kızını aramaya başlamış ve binanın yöneticisi kadına birkaç genç çocuğun pembe bir sırt çantasını alıp kanalizasyona doğru koştukları görmüşler.-Sırt çantası kızın mıymış?
Мать забеспокоилась, пошла её искать, а один из строителей сказал ей, что видел, как парочка сорванцов схватила с асфальта рюкзак и убежала.
Asansör yukarı mı çıkıyor?
- Почему лифт едет вверх?
Tamam, yukarıya ne yapabileceğime bakmaya çıkıyorum, ve geldiğimde onu yapıyoruz.
Хорошо, я посмотрю, что можно сделать, а потом мы что-нибудь сделаем.
- Evie yukarı çıkın.
- Иви, вернись наверх!
Selam, en yukarıya çık. Sağdaki kapı.
Заходи, первая дверь налево.
Nehrin yukarısına doğru çıkıyorsun. Küçük bir köyü ziyaret edeceksin.
Мы устроили тебе визит в небольшую деревню.
Aslında yukarıya çıkıp Colin'i görmeyi tercih ederim.
Я как бы хочу пойти повидаться с Колином.
Danny, yukarı çık.
Дэнни, иди наверх.
Yukarı çık, ışıkları kapa ve kapıya bakma. Seni seviyorum anne.
Я люблю тебя, мама.
Ben yukarı çıkıyorum.
Я пойду наверх.
Sarhoş bir yurttaş gibi kılıç sallamayı kes. Göğsünü yukarı kaldır.
Не хлопай крыльями, как пьяный пеликан!
" Karanlık ve aydınlık, giriş ve çıkış, aşağı ve yukarı diye kavramlar var.
Но ему пришлось поломать голову, как это сделать. Понимаете?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]