English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / But what about you

But what about you traduction Turc

3,964 traduction parallèle
The world will soon be filled with women like me. But what about you, Denise?
Dünya yakında benim gibi kadınlarla dolup taşacak ama sen ne düşünüyorsun, Denise?
B-b-b-but what about you and Lieutenant Provenza and Detective Sanchez?
Peki ya sen ve Komiser Provenza ve Dedektif Sanchez?
What I'm about to tell you, I myself would once have dismissed as superstitious folly, but that was before the war began.
Sana anlatacağım şeyi, önce kendim batıl inançlar olarak görüp reddettim, fakat bu savaş başlamadan önceydi.
- No, what's not fair is you making this all about me. I might not be perfect, but neither are you.
Mükemmel biri olmayabilirim ama sen de değilsin.
- He seems. To care about you, little one, but what is he really after?
- O, seni önemsiyormuş gibi görünüyor ufaklık... ama gerçekte neyin peşinde?
I have no idea what you're talking about, but he could be our guy.
Ne dediğini bilmiyorum ama aradığımız adam olabilir.
I'll do the time, but you think about it, Peter, what this will do to your life, to Elizabeth.
Cezamı çekerim ama bir düşün Peter. Bunun senin hayatına ne yapacağını... Elizabeth'e ne yapacağını...
Well, I'm glad you're okay, but... what are you talking about?
İyi olduğuna sevindim, fakat... Neyden bahsediyorsun?
- And I am dealing with a number of personal crises which you really don't need to know about, but I feel like I'm gonna tell you anyway. What is wrong with me?
Bilmeni gerektirmeyecek bir sürü kişisel sorunla uğraşıyorum yine de anlatacakmış gibi hissediyorum.
But that's what I need to talk to you about.
Seninle bunu konuşmamız lazım.
Okay, uh, ever since Axl's been gone, I don't know if you've noticed, but I have just sort of blossomed into this whole new person, and I started thinking more about what I want, and I just kind of wondered if- -
Tamam, Axl gittiğinden beri fark ettin mi bilmiyorum, ama ben tamamen yeni bir insan olarak tekrar filizlendim.
I don't know what this is about, but you are taking this a little too far.
Konu ne bilmiyorum ama bu yaptığınız biraz saygısızlık.
It's tempting, but you look to be about ten hands short of what you need.
Güzel söylüyorsun ama görünüşe göre ihtiyacınız olandan 5 kişi eksiksiniz.
But that's not what you called me about.
- Ama beni bu yüzden aramadın.
Yeah, but, you know, there's not much that we can do about it, but, I mean, what...
Yani yapabileceğimiz bir şey yok! Yani- -
I got about a million thoughts running around in my head, but I really just want to know what you're thinking.
Kafamda bir sürü fikir dolanıyor ama gerçekten ne düşündüğünü bilmek istiyorum.
You know, I know I am supposed to feel bad about what I said, but I do not.
Biliyor musun, kötü hissetmem gerektiğini biliyorum söylediğim şeyden dolayı, ama hissetmiyorum.
I don't know if you noticed, but there were times where I was like, what am I even talking about?
Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama ne dediğimi bile anlamadığım zamanlar oldu. Bu şey...
I remember what you're talking about, sure, but it's a stretch to call it a case.
Neden bahsettiğinizi hatırlıyorum tabi ki ama ona bir vaka demek zor.
But, you know what? Let's talk about this later. Okay?
Bunu sonra konuşalım.
But as your best friend and your biggest fan, what I love the most about you is that you don't try to do or be what anyone else is doing, okay?
Ama en yakın arkadaşın ve en büyük hayranın olarak sende en çok sevdiğim şeyin başka olmaya, ya da onların yaptıklarını yapmaya çalışmaman olduğunu söyleyebilirim.
I appreciate you not saying anything to your dad about me being there, but why aren't you telling him what a great game you played?
Babana orada olduğumu söylemediğin için teşekkür ederim ama neden maçta ne kadar iyi oynadığınla ilgili bir şey söylemedin?
You're temporarily blinded, but trust me, that's a blessing, because the last thing you want to see is what's about to happen to you.
Geçici bir süre kör olursun, ama inan bana, bu bir lütuf çünkü görmek isteyeceğin son şey, sana ne olduğudur.
I was sorry to hear about what happened to your shipment, but I'm not exactly sure what you're implying.
Nakliyatınıza olanları duyunca üzüldüm ama ne demek istediğinizi pek anlayamadım.
Hey, I get that you feel bad about all the attention, but still, what you did is amazing.
Tüm bu ilginin seni boğmasını anlayabiliyorum ama yine de yaptığın şey muhteşem.
But about that coffeemaker, what if go halfsies with you?
Ama kahve makinesini yarı yarıya paylaşsak?
Fine, do what you want, but I've just about had it up to - higher than here with this.
Tamam, ne istersen yap ama bil ki burama kadar... Daha yukarıma kadar geldi!
But just take five minutes to think about what he's done for you over the years.
Ama yıllarca senin için yaptıklarını düşünmek sadece beş dakikanı alır.
I believe you, but I need to know what he's talking about.
Sana inanıyorum, ama ne konuştuğunu bilmem gerekiyor.
We have been so worried about what's going on with you, but you are fine.
Seninle ilgili o kadar endişeleniyoruz ama sen gayet iyisin.
Tragic news about Coach Knight. But you know what? We need to focus up.
Koç Knight hakkında üzücü bir haber aldık fakat bizim maça odaklanmamız lazım.
I don't know what people have been saying about Myrtle's cooking, but I can assure you, her cake is excellent.
Myrtle'ın yemekleri hakkında ne diyorlar bilmem ama seni temin ederim ki yaptığı kekler mükemmeldir.
It's a "I don't know what the hell you're talking about, but I want to return to people who make sense."
Bu, "neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok" demek,... ama bunu mantıklı gelecek insanlara sunmak isterim.
I don't know what lies that girl sold you, but she cares about nothing but money and status.
O kız sana hangi yalanları sattı bilmiyorum, ama para ve statü dışında hiç bir şeyi önemsemiyor.
Say what you will about Frederick, but someone who's willing to burn the world down to protect the one person they care about...
Frederick için ne istersen söyle ama birisi, değer verdiği tek bir kişiyi kurtarmak için tüm dünyayı yakmayı göze almış.
You've gotta dig deep. You know, people say that you should write about what you know, but that's bull.
Derin kazmalısın biliyorsun... insanlar bildiğin şey hakkında yazmanı söyleyip durur ama bu saçmalık.
But you've always been such a skeptic about this kind of philosophy. What changed your mind?
İyi de böyle görüşlere hep şüpheyle yaklaşmışsındır ; ne değiştirdi fikrini?
What is it about you, John, that makes you want To save everybody else's life but your own?
Senin sorunun ne John, kendinden başka herkesin hayatını kurtarmak istiyorsun?
I don't know what you've heard about me, but... I'm not a murderer.
Benim hakkımda ne duydun bilmiyorum ama ben katil değilim.
If it was about the work, you would've gone to the chief of surgery, but you know what he would've said.
Eğer bu işse, şefe gitmeniz gerekiyordu, ama onun ne söyleyeceğini biliyorsunuz.
I'm not suggesting you wear a burka, but what about the other one?
Çarşafa bürün demiyorum, Ama ya diğer türlüsü?
I realize in the short time you and I have formed a relationship, you have established an opinion about me that's gonna make what I have to say seem kind of bad, but... it was the same day she disappeared.
Kısa sürede seninle aramızda bir ilişki kurduğumuzu anladım benim hakkımda sabit bir fikrin var ve ben ne söylersem söyleyeyim sana anlamsız gelecek ama aynı gün ortalıktan kayboldu.
I'm sorry, but I don't know who you are, sweetheart, though it seems to be what you're hammering me about.
Üzgünüm ama seni tanımıyorum canım. Başıma kakıyorsun ama.
I don't know what you're talking about. But I will cheer for your loss.
Neden bahsettiğini tam anlamadım ama yine de başarısızlığına destek çıkacağım.
I know what you're about to say, but this isn't my doing, okay?
Ne söylemeye yeltendiğini biliyorum, ama bu benim işim değil, tamam mı?
But... what do you think about changing the jacket cover to red?
Ama kabını kırmızıya değiştirmeye ne dersiniz?
Now, say what you will about me, but I've never come close to that kind of thing, and I am scared, man.
Benimle ilgili yapacaklarınızı hemen söyleyebilirsiniz ama böyle bir olayın içine hiç karışmayacağım. Ve ödüm kopuyor.
What the heck... you've known about me? But why did you act like you didn't know who I was?
Kim olduğumu biliyorsun da bilmiyormuş gibi mi davranıyorsun?
ZephCo doesn't know what you were doing with that funeral stunt, but whatever it was, it was brilliant because everyone's talking about it.
Zephco, cenazedeki gösterinizi neden yaptığınızı bilmiyor. Ama sebebi her neyse, harikaydı. Herkes o olaydan bahsediyor.
But I want you to think about the bigger picture because that's what we're talking about.
Fakat tablonun tamamini düsün çünkü bundan söz ediyoruz.
Well, that might be how you feel. But... what about Aurora?
Sen öyle düşünüyor olabilirsin ama Aurora ne düşünüyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]