English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / But what the hell

But what the hell traduction Turc

734 traduction parallèle
But what the hell does it mean to be really honest?
İçtenlik ne anlama geliyor, allahaşkına?
But what the hell you know about thing like that?
Ama sen bu gibi şeylerden ne anlarsın ki?
There's a speed limit but what the hell.
Hız sınırı var ama kimin umrunda.
I guess I shouldn't have done it. But what the hell.
Öyle bir şey yapmamalıydım ama oldu bir kere.
But what the hell is ESP?
Ama şu DÖA konusu da nedir?
I mean, it ain't much but what the hell? I gotta start somewhere.
Bir yerden başlamalıydım.
She's a bitch, but what the hell.
Sürtüğün teki, aman bana ne.
But what the hell?
Ama ne olmuş?
- But what the hell is the big deal?
- Neymiş bu kadar büyüttüğümüz?
But what the hell.
Ya da daha kötüsü olur.
But what the hell do you care what she thought?
Anlamadığım şey, Claire'in ne düşünüp düşünmediğinden sanane?
But what the hell does that guy want?
Ama bu lanet herif ne istiyor ki?
But what the hell, I never was a percentage man.
Ama ne gam, ben de pek matah sayılmam.
But what the hell do you want from me, gringo?
Ama benden ne istiyorsun gringo?
But what the hell? I don't get to L.A. That often.
Aslında, L.A.'a pek sık gelmem.
But what the hell are we doing here?
Ama bu arada benim bilmek istediğim burada ne işin var?
But what the hell you want to do, die young?
Ne halt ediyorsun, genç yaşta ölmek mi istiyorsun?
You're not a pansy, but what the hell are you?
Hötöröf de degilsin, peki nesin sen ha?
Doctors said I won't be able to use it. But what the hell do they know, I said.
Doktorlar bir daha kullanamayacağımı söyledi Ben de onlar ne anlar ki dedim.
Actually, I was born in Yugoslavia, but what the hell.
Aslında Yugoslavya'da doğdum, ama her neyse.
But what the hell was he doing in the day?
O da maskeli olarak hep!
He didn't look exactly the same, but what the hell, they never look exactly the same.
Tamamen aynı görünmüyordu ama ölüler hiçbir zaman aynı görünmez.
Skinny round the bottom, but what the hell.
Eh, alt kısımları biraz cılız ama boş ver.
Sure I'm hurt, but what the hell does that matter?
Gerçekten kırıldım, ama bunun sebebi ne?
But what the hell.
Ama önemli değil.
But what the hell?
Ama önemli mi?
But what the hell do you want to join up for?
Peki sen ne diye orduya katılmak istiyorsun?
It wasn't Robert, but what the hell?
Robert değildi.
A naughty genius, but what the hell?
Yaramaz bir dahi. Ama ne çıkar.
Well, gentlemen, it looks like you've got the drop on me, but what the hell is going on?
- Bayım, beni ele geçirmeyi istediğiniz anlaşılıyor, ama bütün bunlar ne demek oluyor?
What the hell that woman means by her attitude towards you, I... when i saw her there today, i had all my work out but to give her a bit of my mind.
O kadın sana karşı davranışlarıyla ne demek istedi? Bugün onu orada gördüğümde ona aklımdan geçenleri söylemek için elimden geleni yaptım.
Look, I don't know what the hell your point is, but I don't...
Bak, nereye varmak istediğini anlamıyorum ancak...
I don't know what it was, but it... It scared the hell out of me.
Neydi bilmiyorum ama ödümü patlattı.
But what burns me, big mouth, is just who the hell invited you?
Asıl merak ettiğim, koca ağız, seni kim davet etti?
But, what the hell?
Ama bunda ne var ki?
- But you don't talk about insurance then what the hell is it all about?
Sigortadan bahsedemezsin. - Neden bahsediyorsun?
Well, I know it's a lot, but he was rich and he had a title, so, what the hell.
Çok olduğunu biliyorum ama zengindi ve unvanı vardı. Boş ver.
But what it means is that these people have it in their heads that your welfare is a hell of a lot more important and so is the music, than a dollar.
Bu insanların düşüncelerine göre, buradaki müzik ve onların rahatlığı paradan çok daha önemli.
Don't know what the hell that's all about, but it sounds like it's coming from the heart.
Ne söylediğini pek anlamadım, ama kulağıma çok kalpten söyledin gibi geldi.
Look, I don't know what's going on around here, or if it's happening anywhere else, but we're a bunch of damn fools if we don't face the fact that we're in a hell of a lot of trouble, and we're gonna have to get together and fight it.
Burada ne olduğunu bilmiyorum, yada başka yerlerde ne olduğunu... ama zor durumda olduğumuz gerçeğinle yüzleşmezsek bir yığın lanet aptalız demektir... ve hep beraber kalıp, direnmek zorundayız.
But you know, what the hell.
Ama anlarsın ya, canı cehenneme.
What I mean to say is that the 90 cents usually comes first... but, hell, it don't really matter.
Yani 90 cent genellikle peşin ödenir... ama, boşver, aslında fark etmez.
But what you're gonna do scares the hell out of me.
Ama dışarda yapacağınız beni korkutuyor.
And what the hell do the papers do all the time but print about you all the goddamn time?
Ve o lanet gazeteler her zaman, her lanet olması zaman neden senden bahseder durur?
Yeah, that's okay for you, but... I mean... I mean, what the hell, I'm no Superman.
Evet siz öyle olabilirsiniz ama yani nasıI desem ben Süpermen değilim ki!
But what beats the hell out of me is where's this boy?
Ama şimdi bilmek istediğim, o çocuğun ne cehennemde olduğu?
But then I'd get bigger, too, again... so doesn't matter, what the hell.
Fakat sonra bende büyüyeceğim, yine... Yani sorun değil, her ne olursa.
But you had twice the Universe, what the hell.
Ama iki kere Mr Universe oldun, Vay be.
I couldn't figure out what the hell you were talking about, but... you got it across pretty good.
Ne lânet şeyden bahsettiğini anlayamasam da orada çok iyi görünüyordun.
Look, I don't wanna get into this now God knows you need time, but I sure would like to know what the hell you were doing shacking up with three kids in the middle of the night especially a lunatic delinquent like Lane.
Bak, olaya hemen girmek istemiyorum. Tanrı biliyor ya, zamana ihtiyacın var. Ama şunu bilmek isterim ki ; gecenin yarısında...
But believe me, I know what the hell I'm talking about.
Uyardım sizi! Hepinizi uyardım!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]