English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ C ] / Clear a path

Clear a path traduction Turc

270 traduction parallèle
Accordingly, a small party of sappers was landed three hours ago by submarine, to clear a path across the beach at the base of the cliff.
Dolayısıyla üç saat önce bir denizaltı sahile üç istihkamcı indirdi. Sahil boyunca kayalıkların dibinde bir yol açacaklardı.
Clear a path.
Yol açın.
Tell them we've got a green light, and get the Italian embassy to clear a path.
Tam yetkili olduğumuzu ve İtalya Büyükelçiliği'nin yardımını istediğimizi söyle.
Clear a path down there.
Şuradan bir yol açın.
- Clear a path for me, boy!
- Bana yol aç oğlum!
Clear a path!
Yol aç!
Come, I'll clear a path, come.
Gelin, size yol açayım gelin.
And I will clear a path for you.
Ben de senin için yolu açacağım.
Clear a path for me, please.
Yol açın lütfen. Geri çekilin.
We'll use our deflectors to clear a path through the asteroids.
Öyleyse onu kendimiz götürürüz. Gök taşları arasından bir yol açmak için saptırıcılarımızı kullanırız.
- ¶ hey there, dreyfoos, - what you say ¶ clear a path through for us, will you?
Bakın. Öncelikle şu giriş yolunu açın lütfen.
Please clear a path for Mario Ruoppolo!
Lütfen Mario Ruoppolo için yol açın!
Clear a path, people!
Yol açın!
We'll call you, Dave, when we clear a path.
Yolu temizlediğimizde seni çağırağız Dave. Tamam.
- Why don't we clear a path first.
- Neden şurayı temizlemiyoruz?
Medic 2 : Clear a path.
Yol açın.
Clear a path!
Yol verin!
Clear a path to the Betty.
Betty'ye yol aç.
Clear a path.
Yol verin.
Clear a path!
Yol açın!
Clear a path!
Yolu açın!
Please, clear a path to the car.
Lütfen, arabaya doğru yol açın.
Clear a path to the control room.
Kontrol odasına giden bir yol açmak.
Well, to really do this... To reach that inner stillness you're going to have to clear a path and that means facing whatever comes up and just releasing it.
Şey, bunu gerçekten yapmak için... şu içsel dinginliğe ulaşmak için... temiz bir yola sahip olmak zorundasın ve bu da her ne ortaya çıkarsa onunla yüzleşmek... ve sadece onu serbest bırakmak demek.
We'll clear a path to the sled.
Yolu temizleyeceğiz.
Clear a path, and I'll put it out.
Hemen yolu aç!
Let's go, clear a path.
Yol açın.
Give me a minute and let me clear a path here, okay?
Bana bir dakika ver burayı temizleyeyim, tamam?
Clear a path.
Bir yol temizleyin.
Flavius, clear us a path through these cattle.
Flavius, hayvanların arasından yol aç.
Clear a path!
İşe dönün!
Wouldn't you like a clear path to Your pretty little cousin, Mercedes.
- Güzel kuzenin Mercedes'le engelsiz bir yol istemez miydin?
Now, have them clear me a path.
Söyle yolumu açsınlar.
But the left headlight would have a clear path to illuminate the spot where Harry Stone was killed.
Fakat sol far Harry Stone'un öldürüldüğü yeri aydınlatacak uygun bir konumda olsun.
The path up Narayama is not a clear path, simply climb upwards and upwards, to where the god awaits you.
Narayama-sama'da patika olmayan patikalar var ama sen yükseğe çıktıkça, tanrı seni bekliyor olacak.
Our path is clear now.
Cybertron'a gidiyorlardı.
I've got a clear path to panel J14.
Panel J14-Baker'a açık bir yol buldum.
With a clear path, we could transport through the tunnel and get the men.
Böylece aşağıya tünele doğrudan ışınlanabiliriz. Bu bizi ekip üyelerini alabilmek için yeteri kadar yakına koyacaktır.
Clear us a path to the Valerian ship.
Valerian gemisine giden yolu bizim için aç.
The stars that once confused me... seem now to light a path that is clear, that I have in truth been traveling for all these days.
Bir zamanlar beni şaşırtan yıldızlar... şimdi açık olan bir yolu aydınlatıyor, aslında yıllardır ziyaret ettiğim bir yolu.
We need a clear path.
Yollarına çıkmayın.
You've got a clear path to the Mess Hall and both cargo bays.
Yemekhane ve her iki kargo ambarına kadar olan güzergah temiz durumda.
The future was always so clear to me... a straight path towards my goal.
Gelecek her zaman bana çok belirgindi... Amacıma doğru giden düz bir çizgi.
We should have a clear path to the control room.
Kontrol odasına doğru temiz bir yolumuz olmalı.
There is no guarantee we'd find a clear path.
Açık bir yol bulmamızın da garantisi yok.
Clear a path.
Yolu açın.
All right, I need a clear path from the door to the bar.
Kapıdan bara kadar güvenli bir alan oluşturmalıyız.
Clear a launch path.
Bir fırlatma rampası aç.
There's a clear path of at least five meters here.
Şuradan itibaren en az 5 metre yol temiz.
Something with a clear path that's well marked.
Başı sonu belli, net bir yolu olan bir şey.
No, the only difference is the woods are the only place I can see a clear path
Hayır, tek fark açık yol görebildiğim tek yerin orman olması.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]