Give me a sign traduction Turc
235 traduction parallèle
If you want a merry and handsome lad, give me a sign.
Eğer yakışıklı bir gençle evlenmek istiyorsan, beni seçmen yeterli.
Rosario, give me a sign.
Rosario, bana bir işaret göster.
Lady, give me a sign.
Lady, bana bir işaret göster.
Give me a sign.
Bir işaret ver.
Give me a sign of your power... so I can continue to believe... in the revenge that will eliminate my husband's assassin.
Bana bir işaret ver ki,... senin gücüne inanabileyim... kocamın katilini yok edip intikamımı alabileyim.
Algot can give me a sign when the bells stop ringing.
Çanlar susunca Algot bana bir işaret versin.
Give me a sign.
Bana bir işaret ver.
Well, I have made that decision, Ephraim, but I would feel so much better about it if - If you could just give me a sign - any kind of a sign that you approve.
Ben kararımı verdim, Ephraim, ama sen küçük bir işaret gönderirsen daha iyi hissedeceğim, onayladığına dair minik bir işaret.
Make a gesture. Give me a sign.
Oğlun koruma altında...
But soon, Our Lady will give me a sign... and then I will know what to do.
Ama çok yakında... Azizemiz bana bir işaret verecek... ve ben o zaman yapmam gereken şeyi bileceğim.
If he meant it, he'd give me a sign.
Öyle demek istese, bir işaret gönderirdi ve...
Run up. Having become a pure give me a sign. - Okay.
Yukarı çık ama kendini gösterme, etraf sakinleşince bana bildir.
Come on, give me a sign here.
Bir şeyler söyle.
Give me a sign, anything.
Bana bir işaret ver.
Give me a sign.
Bana işaret verin.
If you understand and you can't talk, give me a sign with your eyes, or your mouth.
Eğer anlıyor da konuşamıyorsan bana gözlerinle işaret ver ağzınla da işaret verebilirsin.
Rebecca, if there's anything wrong with my feelings for Dolores just give me a sign.
Rebecca! Dolores'e karsı hissettiklerim yanlışsa bir işaret ver.
Why didn't you give me a sign?
Niye bir işaret vermedin?
Give me a sign.
Bana bir işaret göster.
Maybe you can give me a sign.
Belki bana bir işaret gönderebilirsin.
Lord, give me a sign that I am following you, and not a man.
Tanrım, bana bir işaret ver ki seni izleyeyim, bir adamı değil.
Give me a sign.
Bana bir işaret ver!
The Lord will give me a sign.
Yüce Tanrı bana bir işaret verecek.
If it is, I wish you'd give me a sign.
Eğer öyleyse bana bir işaret gönder.
Spirits above me, give me a sign.
Ruhumdan ötesi, bana bir işaret ver.
If you see floating little fat people, say you're on a mission from God they'll slap you some heavy Thorazine. I said, "Give me a sign."
Küçük insanların sana Tanrı'dan görev getirdiğini söylersen, sana sakinleştirici verirler.
Father, this is a desperate case. If you want to help us, give me a sign.
Baba, vaziyet böyle... eğer kabul edersen... bir işaret gönder!
Give me a sign, Lisa.
Bana bir işaret ver Lisa.
Give me a sign.
Bana bir işaret yolla.
I said, " please, God, give me a sign some way of making sure... this woman does not get into that cab and disappear from my life forever
Tanrıdan şunu diledim : Hayatımdan sonsuza dek gitmesine izin verme.
I asked you to give me a sign.
Senden, bana bir işaret vermeni istemiştim.
Please, give me a sign.
Lütfen, bir işaret gönder.
Oh, mighty one, give me a sign.
Yüceler yücesi, bana bir işaret gönder.
Come on, Ma. Give me a sign.
Hadi anne, bir işaret ver.
So if you could, would you just give me a sign?
Bu yüzden bana bir işaret yollarsan sevinirim.
He will speak to me, He will give me a sign... and my heart will realise that this is him.
Benimle konuşup bana işaret verecek. Ve kalbim o olduğunu hissedecek.
Please, just give me a sign if you don't want me to do it.
Eğer bunu yapmamı istemiyorsan lütfen bana bir işaret yolla.
When you are ready for your journey, give me a sign...
Hazır olduğunda haber ver.
Just give me a sign.
Bir işaret gönder.
- "We open all night -" All you gotta do is give me a sign
- "Bütün gece açiğiz -" Birişaret çak yeter
Faria. Give me a sign
Faria, bana bir işaret göster.
- Can you give me a sign?
- Bana bir işaret verebilsen?
- Lord, give me a sign.
- Tanrım, bir işaret gönder.
Sign here and give me a check for $ 1,500.
Şurayı imzalayın ve bana da 1.500 Dolarlık bir çek verin.
Can you hear me? Give us a sign!
Eğer buralardaysan, bize bir işaret ver!
But I was wondering if you could give me just a little sign.
Ama acaba bana küçük bir işaret gönderebilir misin?
In Moscow, I spent ten days stuck in a hotel room waiting for a minister in Rome to give me a green light to sign a contract.
Roma'daki bir bakanın sözleşmeyi imzalamamı onaylaması için on gün Moskova'da, bir otel odasında takılı kaldım.
If you are absolutely sure, that is among them the man you saw, you will give me a secret sign by shaking you head.
eğer gördüğünüz adamın içlerinden biri olduğuna kesinlikle eminseniz ; kafanızı sallayarak gizli bir işaret vereceksiniz.
But there is something I'd like to give to you as a sign of respect for all that you have taught me.
Ama, bana öğrettiğin her şeye duyduğum saygının işareti olarak sana vermek istediğim bir şey var.
If you can hear me, give us a sign, let us know
Beni duyabiliyorsan bize bir işaret gönder. Bize göster.
As a sign of good faith, maybe you ought to give me a little slice.
İyi niyet belirtisi olarak, belki bana bir parça verirsin.
give me strength 86
give me a hug 258
give me a kiss 294
give me some sugar 34
give me 926
give me your hand 884
give me that 1626
give me a break 856
give me the money 165
give me a fucking break 45
give me a hug 258
give me a kiss 294
give me some sugar 34
give me 926
give me your hand 884
give me that 1626
give me a break 856
give me the money 165
give me a fucking break 45