Good people traduction Turc
7,181 traduction parallèle
There's a group of survivors... good people.
Hayatta kalabilmiş bir grup insan var. İyi insanlar.
In closing, I'd like to convey to the good people of Los Angeles that this renewed sense of mission and teamwork between my office and LAPD should help us all sleep more soundly this holiday season.
Son olarak, Los Angeles'ın güzel insanlarına bu yeni görev anlayışının ve ofisimle Los Angeles Polisinin ekip çalışmasının, bayram döneminde hep birlikte rahat bir uyku çekmemizi sağlayacağını söylemek istiyorum.
The good people of Hamilton.
Hamilton'un güzel insanları.
Good people deserve good things.
İyi insanlar iyi şeyleri hakeder.
I have to put two evos, good people, on a boat to Vancouver.
İki Evo'yu, iki iyi insanı Vancouver'a gitmek üzere bir tekneye bindirmem gerek.
If there is one thing that has helped me as a coach, Louise, it's my ability to recognize winners, or good people who can become winners.
Koç olmamda bana yardım eden bir şey varsa Louise, o da kazananları ayırt edebilme yeteneğim ya da kazanabilecek iyi insanları.
They were good people, your people.
İyi insanlardı, senin insanlarındı.
Maybe because of how I spent the last ten years, I know that what you're doing will get good people hurt.
Belki bu 10 yıl boyunca yaşadıklarım sayesinde yaptıklarının iyi insanlara zarar verebileceğini biliyorum.
[GIRL] You're good people.
Siz iyi insanlarsınız.
A lot of bad things happened to good people.
Kötü şeyler hep iyi insanların başına geliyor.
I'm sure all these good people, familiar with it... defines a lie thusly, as a falsehood, an untruth.
Eminim siz güzel insanlar bana hak vereceksiniz beyaz yalan zararsızdır.
You lack the responsibility of the good people of this great country.
Bu güzel ülkenin, güzel insanlarının sahip olduğu sorumluluk duygusundan yoksunsunuz.
We are good people.
Biz iyi insanlarız.
They're good people, just bad ideas.
İyi insanlar ; ama kötü fikirleri var.
We're good people. If you can read me half as well as you can read Pope, you know I'm telling you the truth.
Eğer Pope'u okuduğunun yarısı kadar beni okuyorsan gerçeği söylediğimi bilirsin.
I've been with good people before.
Daha önce de iyi insanlarla beraber oldum.
Here we are, good people.
İşte buradayız iyi insanlar.
But I don't think Avery Markham's gonna win over the hearts and minds of the good people of Harlan County with a few slices of pepperoni.
Ama Avery Markham'ın Harlan İlçesi'ndeki insanların kalbine ve aklına birkaç dilim pizza ile etki edeceğini sanmıyorum.
Keep harming these good people for your own gain?
Kendi menfaatiniz için bu iyi insanlara zarar vermeye devam mı edeceksiniz?
Besides, if all goes well, there won't be anything for you good people to argue about.
Ayrıca her şey yolunda giderse sizin gibi iyi insanların münakaşa edecek bir şey olmayacak.
These were good people who simply wanted to make the Empire a better place, peacefully
Onların çoğunluğu İmparatorluğu daha iyi bir yer barış dolu bir yer yapmak isteyen iyi insanlar.
We have good people here who can take over.
Yerine bakabilecek kişiler var.
- Oh, hey, Bennett, give these good people a ride home.
- Bennett bu iyi insanları evlerine bırak.
We're good people- - doing good, praising God.
Biz iyi people - tanrı öven, iyi gidiyorsun.
I'm good at reading people.
İnsanları okumasını iyi bilirim.
You did a good thing, and people love you for it.
İyi bir şey yaptın ve insanlar bunun için seni seviyorlar.
And then you get home and you... you think about all the people you've ever known. The big and the small, the good and the bad. Black and the white.
O zaman eve döndüğünde tanıdığın tüm insanları büyük küçük, iyi kötü, siyah beyaz ayırt etmeden düşün.
You know, it's good for battle, and it's bad for... people you care about.
Savaş alanında iyi ama önemsediğin insanların yanındayken kötü oluyor.
It's too good to waste on poor people.
Fakirlere para harcamak çok güzel.
It is one of the things we're good at... getting people across borders.
İyi olduğumuz bir şey varsa o da insanları sınırdan geçirmektir.
What good is a hero if he doesn't help people who need him most?
Ona en çok ihtiyacı olan insanlara yardım etmeyecekse bir kahraman ne işe yarar?
I'm not good with people. If you'd only try.
- Bir denesen var ya.
But it was nice to be reminded there still are good-hearted people in the world.
Ama dünyada hala iyi kalpli insanların olduğunu görmek iyi oldu.
It's only as good as the people who are dropping it.
Yalnızca onu atanlar kadar iyi.
We're very, very bad people who've done some very bad things. This is our chance to put our unique skill set to good use.
Biz çok kötü şeyler yapmış çok ama çok kötü insanlarız ve bu bizim eşsiz kabiliyetlerimizi iyiler adına kullanmamız için tek fırsat.
Plans that involve running after people and tackling people are never good plans.
İnsanları kovalayıp yere sermek hiçbir zaman iyi bir plan değildir.
And the reason is, the people of our good city like to have a lot of fun.
Ve nededi ise, bu şehrimizin güzel insanlarının, eğlenmeyi çok sevmesidir.
but all the good people of this city.
Sana hıyanet etmekle kalmayıp bu şehrin bütün güzel insanlarına hıyanet eden kadın.
Good thing about people thinking you're dumb is, they tend to give you the benefit of the doubt.
İnsanların seni salak bulmalarının iyi tarafı genelde hakkında olumlu düşünmeleridir.
I want to be a good partner and a good father, and I love having a family, um, and a home and people who depend on me, but I know that in my gut.
Ve iyi bir baba. Ve aile sahibi, yuva sahibi olmayı seviyorum. Ve bana bel bağlayan insanlar olmasını.
But most of all, I want you to stop seeing the good in people, okay?
En çok da insanların içindeki iyiliği aramamanı istiyorum.
And why would you want Justin to stop seeing the good in people?
Ve neden Justin'in insanlarda iyiliği aramamasını istediniz?
"Deep down, people are good."
"Derinler bir yerde, insanlar iyidir."
You're far too clever to break a sacred treaty without good reason. People would blame you for the upheaval resulted.
İyi bir sebep olmadan kutsal bir yemini bozmayacak kadar zekisin.
Good point. It's how most people answer, so.
Birçok kişi öyle cevap veriyor.
That makes people feel good when you say it, but that is not the S.A.'s job, and it wouldn't make a bit of a difference.
Bunu söylediğin zaman insanlar iyi hisseder,... ama bu Eyalet Savcısının işidir ve pek bir fark yaratmayacaktır.
He's good at putting people together.
İnsanları kaynaştırmakta üstüne yok.
People paying good money to see you and you say "impossible".
İnsanlar sizi görmek için para ödüyor ve siz "imkansız" diyorsunuz.
Hmm. In my line of work, you get pretty good at reading people.
Benim işimde insanların yüzünü okumayı öğreniyorsun.
( Fusco ) If they gave Naresh hush money, they could be the same people who are trying to silence Anna for good.
Naresh'e sus payı ödemişlerse Anna'yı da temelli susturmak isteyenler onlar olabilir. - Ambulans nerede?
I sell good times, I help people and I don't fucking kill them, okay?
Güzel vakitler satıp insanlara yardım ediyorum. Kimseyi öldürmüyorum, anladın mı?
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like me 81
people like you 105
people screaming 74
people talk 81
people change 205
people can change 59
people are talking 31
people don't change 46
people of earth 28
people like me 81
people like you 105
people screaming 74
people talk 81
people change 205
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people get hurt 32
people are scared 36
people are dying 81
people are watching 31
people were killed 27
people do 54
people will die 36
people are dead 47
people lie 29
people get hurt 32
people are scared 36
people are dying 81
people are watching 31
people were killed 27
people do 54
people will die 36
people are dead 47
people lie 29