People of earth traduction Turc
501 traduction parallèle
People of Earth, attention.
Dünya halkı, dikkat.
We desire above all things to help the people of earth to establish embassies here, and, in the near future, to set up reciprocal visits between earth people and kanamits.
Her şeyden öte, dünya insanlarına yardım etmek ve buraya elçilikler kurmak istiyoruz. Ve yakın bir gelecekte, dünya insanları ve Kanamitler arasında karşılıklı ziyaretler ayarlamak istiyoruz.
I hope that the people of earth will understand and believe when i tell you that our mission upon this planet is simply this :
Umarım dünya insanları bize inanır ve şunu çok iyi anlar. Bu gezenle ilgili görev edindiğimiz şey basitçe şu.
The people of the Cerro Rico have long believed the silver is a gift from Pachamama, their god of the Earth.
Cerro Rico'daki insanlar, uzun süre gümüşün Pachamama'dan, onların Yerküre tanrıçasından bir hediye olduğuna inandılar.
Of all people on earth...
Dünyadaki tüm insanlar arasında...
- And that government of the people, by the people, for the people - Shall not perish from the earth. "
Ve bu, halk için, halk tarafından oluşturulan halkın iktidarı yeryüzünden silinmeyecektir. "
Today, while the earth shakes beneath the heels of marching troops while a great portion of the world trembles before the threats of acquisitive, power-mad men we of America have little time to remember an astounding era in our own recent history an era which will grow more and more incredible with each passing generation until someday people will say it never could've happened at all.
Bugün dünya, marş eden birliklerin topuklarının altında sarsılıp dünyanın büyük bir kısmı, açgözlü ve kuvvet hırsı olanların önünde titrerken biz Amerikalıların, henüz yeni olmuş geçmişimizi hatırlayacak vaktimiz yok geçen her nesille daha da mükemmelleşecek bir devir ta ki bir gün insanlar bunun asla olamayacağını düşünene kadar.
And this master of time and people was an oppressor to both... and the earth was as pitch in the faces ofhis subjects and his slaves.
Zamanın ve insanların bu efendisi her ikisine karşı da zalimmiş. ... dünya, tebaası ve kölelerinin yüzündeki katran gibiydi.
And this master of time and people was an oppressor to both... until the earth was as pitch on the faces ofhis subjects and his slaves... and they groaned together in secret... and were slayed in the marketplace.
Zamanın ve insanların bu efendisi her ikisine karşı da zalimmiş dünya, tebaası ve kölelerinin yüzündeki katran gibi olana kadar... ve birlikte gizlice sızlanıyorlardı... ve pazar yerinde katledileceklerdi.
Great bunch of people up there and on the other side but I'd rather be a pilot in the Navy with you as my skipper than anything on earth.
Öbür tarafta harika insanlar var ama asïl donanmada pilot olmayï ve kuyrugumdakinin sen olmasïnï isterim.
And that government of the people by the people, for the people shall not perish from the earth.
Halkın, halk tarafından seçilmiş halk için olan hükümet yer yüzünden silinmesin.
There are millions of people on Earth who'd think it heaven to be a clerk.
Memur olmanın cennetlik bir şey olduğunu düşünen milyonlarca insan var dünyada.
There are few people who know the secret of making a heaven here on Earth.
Dünya üzerinde Cenneti yaratmanın sırrını bilen çok az insan vardır.
Of all the people on this Earth, Rupert Cadell is the one man likely to suspect.
Dünyadaki insanlar arasında Rupert Cadell bizden şüphe edebilecek tek kişi.
" As I, this day, annex the power over all of Earth's nations and people, I declare the following :
" Bugün, Dünya'ya ve onun üzerindekilere hakim olan ben ; şunu ilan ediyorum ki :
This is great and wonderful news for the people of the Earth!
Bu, Dünya'daki insanlar adına çok büyük ve harika bir haber.
What if I should fall right through the centre of the Earth... and come out the other side where people walk upside down?
Tanrım. Eğer dünyanın merkezinden geçiyorsam insanların baş aşağı yürüdükleri öbür tarafa mı çıkacağım yoksa?
Were the greatest show on earth, and you can't put 1,400 people out of work because the world has a stomach ache.
Biz bu dünyanın en büyük sirkiyiz ve dünyanın karnı ağrıyor diye 1400 insanı işten çıkaramazsınız.
Even in this tiny pencil dot, there are billions of times more atoms than there are people on our Earth.
Nerede kayıt olacağım? Görüyorum ki bir kılıcın var. Bende de bir tane var.
At the end of the day, people are the salt of the earth.
Günün sonunda, insanlar dünyanın tuzudur.
People don't just drop off the face of the Earth without a trace.
Kimse dünyadan bir anda yok olamaz.
The two of you are beginning a strange journey, a journey that no Earth people have ever undertaken before.
İkiniz garip bir seyahate başlıyorsunuz. Daha önce hiçbir Dünyalının yapmadığı bir seyahat.
It is indeed typical that you Earth people... refuse to believe in the superiority of any world but your own.
- Sizin dünyanızın insanlarının sizden daha üstün bir topluluğu kabul etmemesi tipik bir davranış.
He once read a book by Jules Verne about people who went to the centre of the Earth.
Yani Jules Verne'in "Dünya'nın merkezine seyahat"
For many days before the end of our Earth... people will look into the night sky and notice a star... increasingly bright and increasingly near.
Dünyamızın sonu gelmeden günler önce... insanlar geceleri gökyüzüne bakacak ve bir yıldızın... giderek daha parlaklaştığını ve yakınlaştığını görecekler.
There exists no more miserable people on the face of the earth... than the miners who live there.
Tüm dünyada, orada yaşayan madenciler kadar sefil insan yoktur.
"They who labor in the earth are the chosen people of God."
"Dünya üzerinde alın teriyle çalışan insanlar Tanrı'nın seçilmiş kullarıdır."
Like, uh... like we was the first two people on the earth... and this is the Garden of Eden.
Dünyadaki ilk çift gibi.. Burası da cennet bahçesi.
And hearken, ye people... let the earth hear, and all that is therein. For the indignation of the Lord is upon all nations, and His fury upon all their armies.
Kulak ver insanoğlu bütün Dünya duysun, Dünya'daki herkes duysun ki Tanrı'nın gazabı bütün ulusların üzerine çöküyor Tanrı'nın öfkesi insanoğlunun ordularının üzerine çöküyor.
Uh, I want you both to know that I'm very happy to do anything that will make sure that the government of the people by the people and for the people shall not perish from this earth.
- Cesur ol. - Siz ikinizden halk ve halkın hükümetinin bu dünyadan yok olmaması için her şeyi yapmaktan mutlu olacağımı bilmenizi istiyorum.
Son, I come from five generations of people who were slaves and sharecroppers, but ain't nobody in my family never took no pay from nobody that was a way of telling us we wasn't fit to walk the earth.
Oğlum, beş kuşaktır köle ve yarıcı olarak yaşamış bir aileden geliyorum, ama ailemden hiç kimse, bizim dünyada yaşamaya uygun olmadığımızı söyleyen birinden para almadı.
He plays the part of a little man who yearns for the serenity of a world without people, and as it happens, he gets his wish - to walk an uninhabited earth and face the consequences. Our story is called "the mind and the matter."
İnsansız bir dünyanın huzurunu hayal eden ufak bir adamın rolünü üstlenecek ve bu dileği gerçekleşecek ve bomboş bir dünyada yaşamanın sonuçlarıyla karşılaşacak hikayemizin adı "Zihin ve Madde"
If you landed on Earth, somewhere in wild mountains, would you meet a lot of people?
Eğer bir yerlerde, vahşi dağlarde Dünya'ya inmiş ise, bir sürü insanla karşılaşmaz mı?
Namely, what is the motive of the kanamit people in offering such great gifts to the people of the earth?
Kanamitlerin dünyada yaşayan insanoğluna böylesine muhteşem hediyeleri sunmasındaki asıl amaç nedir?
In remote central Siberia there was a time when the Tungus people told strange tales of a giant fireball that split the sky and shook the Earth.
Sibirya'nın orta kesimlerinde Tungus halkı, göğü yaran ve dünyayı sarsan dev gibi, garip bir ateş topuyla ilgili rivayetlerden bahsediyorlardı.
Well, for example look at this terribly nasty comet of 1857 that some people figured would splinter the Earth.
Mesela şu 1857'deki pek yaramaz kuyruklu yıldıza bakın bazı insanlar bunun Dünya'yı parçalara ayıracağına inanıyorlardı.
Tsk, tsk, tsk. It is the wish of our sultan Abdul Hamid the Resplendent, the shadow of God on Earth that the Armenian subject people throughout his empire be taught, once and for all, that acts of terror cannot be tolerated.
Allah'ın yeryüzündeki gölgesi Sultan Abdülhamit Han'ımızın dileği odur ki imparatorluğundaki Ermeni tebasına bu tür terör eylemlerinin hoş görülmeyeceği ilk ve son olarak öğretilmelidir.
When people believed the Earth was flat... the idea of a round world scared them silly.
İnsanlar dünyanın düz olduğuna inanırken... yuvarlak bir dünya düşüncesi onları çok korkutuyordu.
I take my people to where we belong, where there is no roof but the sky, where there are no walls to the edges of the earth.
Halkımı ait olduğumuz yere götürüyorum. Gökkubbeden çatısı olan, yeryüzünü duvarlarla sınırlamayan yere.
Oh, yes - the native soil of the fatherland is all well and good - I mean the earth, the air, the fields and forests, but the people,
Ah, evet. Anavatanım... Her şey çok güzel.
Every time it points to the Needle of the Kings, as it does now, then we shall weave songs to praise the gods of light and thank them that they sent the Earth people to save us from the Animus.
Needle of Kings'i gösterdiği her zaman ışığın, tanrılarına şükretmek ve Animus'tan kurtulmamız için bize Yeryüzü insanlarını göderdiklerinden teşekkür etmek için onlara şarkılar yazacağız.
In the generations of time... when his seed began to people the Earth... there were born men apt in knowledge and craft.
Nesiller boyunca tohumu dünyayı insanlarla doldurmaya başlayınca bilgisi ve yeteneği olan adamlar doğdu.
But the knowledge of good and evil was in all the people of the Earth.
Ama iyinin ve kötünün bilgisi yeryüzünün insanlarındaydı.
It is the custom of Earth people to try and avoid misunderstanding whenever possible.
Yanlış anlamadan kaçınmak bir insan âdetidir.
And there will come the harmony of working people on earth!
Ve dünyaya işçilerin iradesi hakim olacak.
Only Earth people know of those pills.
Bu hapları sadece Dünyalılar bilir.
In 25 years, the Earth will endure the feet of some six billion people.
25 sene içinde Dünya, altı milyar kişinin ayak seslerine katlanacaktır.
My retreat from the unpleasantness of life on Earth and the company of people.
Dünya'daki yaşamdan ve insanların hoşnutsuzluğundan kaçış yerim.
By the time we finish, you may find yourself not only not an abnormal girl, but one of the few genuinely normal people on Earth.
İşimiz bittiğinde yalnız anormal bir kız olmadığını değil, dünyadaki birkaç gerçekten normal kişiden biri olduğunu görebilirsin.
Michael Livovich says that they teach mankind to understand beauty that forests are the ornaments of the earth and temper a stern climate and in countries where the climate is milder the people are more kind and gentle
Michael Livoviç, onların insanlara güzellikten anlamayı öğrettiğini, ormanların yeryüzünün süsleri olduğunu, sert iklimi yumuşattığını ve iklimin daha yumuşak olduğu ülkelerde insanların daha nazik ve kibar olduğunu söyler.
A problem people who are fast disappearing Off the face of the earth...
Dünya yüzeyinden hızla kaybolan sorunlu bir toplum.
earth 546
earthquake 92
earthlings 24
earthquakes 51
earther 18
earthman 24
earth to earth 45
people 5151
people don't change 46
people like you 105
earthquake 92
earthlings 24
earthquakes 51
earther 18
earthman 24
earth to earth 45
people 5151
people don't change 46
people like you 105
people like me 81
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people are scared 36
people are dying 81
people get hurt 32
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people are scared 36
people are dying 81
people get hurt 32