People are looking traduction Turc
621 traduction parallèle
- People are looking at you.
- İnsanlar sana bakıyor.
People are looking for something new.
İnsanlar yeni bir şey arıyor.
People are looking.
İnsanlar bakıyor.
People are looking.
İnsanlar bakıyorlar!
Did you see the way them people are looking at us?
O insanların bize nasıl baktıklarını gördünüz mü?
All the people are looking.
Herkes bize bakıyor.
The first bullet hits the president from ahead... but few people are looking in the opposite direction.
İlk kurşun Başkan'ın başına isabet ediyor ama bazıları tam ters tarafa bakıyor.
A lot of people are looking forward to the Olympics out here.
Bir çok kimse buradaki Olimpiyatlar için sabırsızlanıyor.
People are looking for you up there, where you shot the punk.
O serseriyi vurduğun yerde seni arıyorlar.
A lot of people are looking for you.
Bir sürü insan seni arıyor.
- But people are looking at me.
Ama insanlar bana bakıyor.
A lot of people are looking for work elsewhere.
Pek çok kişi, başka yerlerde iş arıyor.
People are looking, what ever will they think?
Bakıp duruyorlar, hakkımda ne düşündüler acaba?
People are looking at me.
İnsanlar bana bakıyor.
We've had a clear indication that people are looking for change.
İnsanların değişim istediğine dair belirtileri açıkça görüyoruz.
People are looking for tickets here?
İnsanlar bu biletleri mi istiyor?
Well, because my boss had his heart ripped out, and some very bad people are looking for me, so I'm staying for a while.
Çünkü patronumu öldürmüşler ve çok kötü adamlar beni arıyor. O yüzden bir süreliğine kalıyorum.
People are looking at me funny.
İnsanlar bana çok komik bakıyorlar.
- People are looking at me.
- İnsanlar bana bakıyor.
I think people are looking hard for miracles, so hard that maybe they make themselves see what they want to see.
İnsanlar sürekli mucizeler görmek istiyor,... hatta bu istek öyle güçlü ki, bazen görmek istedikleri şeyleri görüyorlar.
We are clearly going through a cultural crisis at the moment it's a phase where we are trying to distinguish values of life people are looking for a solution and perhaps they will find it but the radicality of the search
Şu anda kültürel bir kriz yaşadığımız açık. Hayatın değerlerini ayrımsamaya çalıştığımız bir evredeyiz. İnsanlar bir çözüm arayışında ve belki de bulacaklar.
- People are looking.
- İnsanlar bakıyor.
Eyewitnesses say they are ordinary looking people. Some say they appear to be in a kind of trance. Others describe them as being...
Görgü tanıklarının bir kısmı, katillerin normal görünümlü insanlar olduklarını, bir kısmı da onların transa girmiş gibi davrandıklarını söylemektedir.
It's like people that are nowhere are coming here because there are people they think are somewhere so everybody is really looking for, you know, for some kind of answer.
Burasının geldikleri yerden daha iyi olduğunu düşünenler gibi, burasının birşey olduğunu düşünüpte gelenler var. böylece herkes birşey arıyor, bir şekilde bir cevap arıyor.
"We Americans are known throughout the world as forward-looking people"
"Biz Amerikanlar tüm dünyada ileri görüşlü insanlar olarak biliniriz"
If you're really a cop let's turn this clit into the people who are looking for her and I'll forget the liberties you've been taking.
Gerçek bir polis'sen bu karıyı onu arayanlara bırakalım ben de senin bu özgür davranışlarını unutayım.
The people looking for her. You know who they are?
Kızı arayanların kim olduklarını biliyor musun?
Some people I know are looking for people.
Eleman arayan kişilerle iş yapıyorum.
You can also explain to her that private detectives are no better than the national police when it comes to looking for missing people.
Ona kayıp kişiler konusunda özel detektiflerin Milli Emniyet kadar güçlü olmadığını da izah etmek mümkün. Yok, o zaman başka birileri tarafından kazıklanmaya gider!
DAVID, PEOPLE ARE LOOKING AT ME.
Burası genelde yalnız kullanılır.
Our people know we are here, and are looking for us.
Bizden haberleri var, nerede olduğumuzdan, ve bizi bulabilirler.
I don't want people I know seeing me looking like a bum. But you are a bum.
Beni tanıyanlar, böyle serseri gibi görsün istemem.
They found some objects in the rubble... Surely have belonged... people who are looking.
Patlamadan kalan bir kaç ufak tefek şey oldu belki aradığınız insanlara ait olabilir.
His people are driving everyone crazy looking for him.
Adamları herkesi delirtti. Nerede olduğunu bilecek kişileri soruşturuyorlar.
Well the people that are looking for it murdered Bigelow to get to me.
Onu arayan insanlar bana ulaşmak için Bigelow'u öldürdüler.
Well, you know, Kerry, the voters are looking for someone to keep this city under control, so... well, if the people need me... yes, I'll run.
Biliyorsun ki, Kerry, seçmenler şehri kontrol altında tutacak birini arıyor,... yani eğer insanların bana ihtiyacı varsa, ... evet, aday olacağım.
Why are you people looking there? Look here, here.
Evet, benden korkup kaçıyordu!
Now, Elly May, sit straight, chin up... and try to practice looking interested when people are boring you.
Elly May, dik otur, çene havada sıkılsan bile, ilgileniyor gibi görün.
Are people looking for them?
- Peki onları arayan birileri var mı?
People in the city are always looking to make a quick buck.
O şehirdeki herkes kolay yoldan para kazanmaya çalışır.
A lot of people out here are just looking around.
Burada pekçok insan yalnızca etrafa bakıyor. En çok da UFO çılgınları.
What we're looking to do now is to show people that we are rock-solid.
Şu anda bizim yapmaya çalıştığımız şey... insanlara sağlam olduğumuzu göstermek.
How's she got a cold when people are supposed to be looking after her?
Ona bakmaları gerekiyorken nasıl üşütür?
Advertisers are so afraid of good-looking people that the producers won't even touch me.
Aslına bakarsanız, reklamcılar iyi görünümlü insanlardan o kadar korkuyorlar ki, yapımcılar beni ellemiyor bile.
Look, Mr. Bundy, we're looking for people that are young, smart and energetic.
Bakın Bay Bundy, biz genç akıllı ve enerjik birilerini arıyoruz.
All French working people are, are looking to us in Spain, probably all around the world and I think it is not the right time to fight, to fight each other but together.
Tüm Fransız emekçileri bizi, İspanya'yı izliyor.. muhtemelen dünyanın her yanı da. ve zaman bence kendi içimizde kavga etmenin değil, birleşmenin zamanı.
What percentage of people are good-looking?
Elaine, insanların yüzde kaçı iyi görünümlüdür?
Gimmes are people like you, people who are looking for help. A job, a place to live.
Gimi, senin gibi yardım, iş ve kalacak yer arayan kişilere denir.
People control everything The one you are looking for is inside this city Monica!
insan herşeyi kontrol eder birine bakmalısın şimdi monica bu şehirde!
Are people's lives so bankrupt they sit at home looking at things they already did?
İnsanların yaşamları bu kadar mı çöktü de zaten yapmış oldukları şeyleri oturup izleyecekler?
Our people here are looking forward to meeting you.
Buradaki vatandaşlarımız sizinle tanışmak için sabırsızlanıyorlar.
people are talking 31
people are scared 36
people are dying 81
people are watching 31
people are dead 47
people are waiting 23
people are staring 19
people are 20
people are going to die 23
looking 1024
people are scared 36
people are dying 81
people are watching 31
people are dead 47
people are waiting 23
people are staring 19
people are 20
people are going to die 23
looking 1024
looking for a job 23
looking good 543
looking for someone 66
looking sharp 44
looking forward to it 92
looking at you 61
looking guy 114
looking for you 158
looking back 86
looking for 74
looking good 543
looking for someone 66
looking sharp 44
looking forward to it 92
looking at you 61
looking guy 114
looking for you 158
looking back 86
looking for 74