English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I told you before

I told you before traduction Turc

2,033 traduction parallèle
I am here, and I told you before... You're not fooling anyone.
Ben hep buradaydım ve sana daha önce de kimseyi aptal yerine koymaman gerektiğini söylemiştim.
I told you before, I will come over today.
Demin lobiden aradım. Bugün uğrayacağımı daha önce söylemiştim sana.
No. No, look. I told you before -
Bakın, daha önce söylemiştim...
Like I told you before,
Daha önce de söylediğim gibi,
Look, I told you before, I had a good weekend,
Dedim ya, güzel bir hafta sonu geçirdim.
Maybe it's like I told you before, he was super smart.
Sana daha önce söylediğim olamaz mı? Belki de üstün zekâlıydı.
I told you before christmas.
Sana tatilden önce söyledim.
I told you before.
Sana daha önce söylemiştim.
I told you before - you have to prove yourself in the ring before you have the honor of fighting me.
Benimle dövüşebilme onuruna sahip olman için öncesinde kendini ring'te kanıtlamalısın. Bunu sana daha önceden söylemiştim.
Look, I told you before.
Bak, sana daha önce de söyledim.
And, like I told you before, I'm... I'm moving on.
Daha önce de söylediğim gibi hayatıma devam ediyorum.
I told you before
Size önce söylediğim gibi
Thought I told you before that we some soldiers
Daha önce söylediğim gibi biz birer askeriz
I told you before, and I'll tell you again.
Daha önce söyledim, tekrar söyleyeceğim.
I told you before I thought the relationship was unwise.
İlişkinin akılsızca olduğunu düşünüyordum.
I was here - Watching the game, like I told you before.
Daha önce de söylediğim gibi, maçı izliyordum.
I told you before, right?
Sana daha önce söylemiştim, değil mi?
As I told you before, it violates Jewish law.
Daha önce de söylemiştim Musevi kanununa karşı olur.
But I told you before, she is no innocent.
Ama dediğim gibi, masum değil.
Something told me you were gonna leave Hartland, so I left before I got my heart broken.
İçimden bir ses senin Hartland'dan ayrılacağını söylüyordu bu yüzden kalbim kırılmadan önce ayrıldım.
Gee, I wish you would have told me that before I went and bought those tickets.
Tüh, keşke davetiyeleri almadan önce söyleseydiniz.
Haven't I told you that before?
Bunu daha öncede söylemedim mi?
Siddhu, why don't you meet him before we leave... I told you. I won't come.
Siddhu, gitmeden önce neden, onunla tanışmak istemiyorsun... Sana söyledeim. Gelemem.
I told you to do it before.
Hemen yapıyorum. Tamam.
I've told you before, Circus, that confessional is not a chapter of AA.
Söylediğim gibi burası Adsız Alkolikler toplantısı değil Syracuse, burada günah çıkarılır.
I told you this before, right?
- Evet. Sana bunu daha önce anlatmıştım, değil mi?
"Not ah" told me to wait three days before I called you.
Na'ah, seni aramadan önce üç gün beklememi söylemişti.
So, what I would like you to do is tell me something that you've never told anybody before.
Şimdi yapmanı istediğim şey bana daha önce kimseye anlatmadığın bir şey anlat.
I'm going to look into the Malluci trial, which you should have told me about before.
Bana daha önce anlatmanız gereken Malluci davasına bakacağım.
I told you I've never seen them before.
Sana söylemiştim, Onları daha önce hiç görmedim.
I should have told you before.
Sana söylemem gereken bir şey var.
And I don't know if I ever told you this, but lisa and I had to try for six months before we got pregnant with kiki.
Bunu nasıl desem bilmiyorum, ama Lisa, Kiki'ye hamile kalmadan önce altı ay uğraşmıştık.
Remember I've told you about that before?
Sana söylediğim şeyi hatırlıyor musun?
Now, I never told you before, but my grandfather and grandmother, your great grandparents, may they rest in peace, they were Jews back in Austria before they were forced to convert.
Şimdi, sana daha önce hiç söylememiştim ama benim büyükannem ve büyükbabam senin büyük büyükannen ve büyük büyükbaban, huzur içinde yatsınlar değişmeye zorlanmadan önce Avusturya'da yahudilerdi.
- Have I told you that one before?
Bunu sana daha önce anlattım mı?
Before the event at the Smithsonian, I, uh... well, as I told you, I did some reading.
Smithsonian'daki etkinlikten önce... Şey, söylediğim gibi, bazı okumalar yaptım.
I've told you this before!
Daha önce söylemiştim!
But what might you think, When I had seen this hot love on the wing as I perceived it, I must tell you that, before my daughter told me what might you, Or my dear majesty your queen here, think,
Ama düşünün, belirtisini görünce bu ateşli sevginin, kızım daha bir şey söylemeden görünce ne derdiniz bana, ne derdi sevgili kraliçem bu işte kağıt kalem olsaydım.
I told you guys before to make a choice. You don't need this pussy Nemesis.
Size söylüyorum çocuklar, seçim yapmak için kedi Nemesis'e ihtiyaç yoktur.
First of all. Peyton fed me that story long before she told it to you, so I've been there.
Birincisi, sana anlatmadan önce Peyton bu hikâyeyle aklımı yeterince şişirdi.
I should have told you before but you always looked up to him and I had no idea things would happen like this.
Sana önceden söylemeliydim ama ona hep saygı duydun ve olayların böyle gelişeceğini bilmiyordum.
Before I went to Shanghai, I told Father I needed you as Chief Manager.
Şangay'a gitmeden önce babama babama senin genel müdür olmanı istediğimi söyledim.
I've told you all this before.
Daha önce anlattım.
Hey. I told you I would be home before dinner.
Selam.
I wanted to sort it all out before I told you about the house, but, now the bank is saying that it might take up to a week to sort out.
Sana evi söylemeden önce hesapları sınıflandırmak istedim, ama, Şimdi de banka sınıflandırma işlemlerinin bir hafta alacağını söylüyor. Ben sadece...
Yeah, you fancied him before I told you.
Evet, sana söylemeden önce onu beğeniyordun.
I've told you many times before.
Sana bir kere dedim, şimdi bir daha diyorum.
Look, uh, I've never told anyone this before, and I just finally feel so comfortable with you that I want to be the real me, you know?
Bunu daha önce kimseye anlatmamıştım. Nihayet, senin yanında o kadar rahatım ki, kendim olmak istiyorum. Anlıyor musun?
I TOLD YOU, I'VE NEVER SEEN THEM BEFORE.
Sana söylemiştim, Onları daha önce hiç görmedim.
- I've told you once before :
Sana bunu daha önce de söylemiştim :
I know that, um... I never told you this before, but... you have been an amazing brother.
Farkındayım sana daha önce bunu söylemedim ama sen gerçekten muhteşem bir abisin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]