In a month traduction Turc
3,703 traduction parallèle
Hiccup got further in one afternoon than we got in a month. Looks like the little Hiccup's got the best of us, and we think we're the big, strong Vikings. Yeah.
Hiccup bizim bir ayda kat ettiğimiz yolu bir öğleden sonra da kat etti.
I'm free in a month, so I'll know when I find that assassin.
Bir aydır serbestim, bu yüzden bana komplo hazırlayanı bulunca öğreneceğim.
I get another pass in a month. Maybe we can see each other then.
Bir ay içinde başka bir iznim daha var belki o zaman görüşebiliriz.
And in a month or so, we're gonna debut the Shulman associates prenatal resource center.
Bir ay gibi bir süre içinde,... Shulman ve Ortakları Doğum Öncesi Araştırma Merkezi'nin açılışını yapacağız.
Back in a month.
Bir ayda döner.
I'll pay back in a month!
Bir ay içinde ödeyeceğim!
It must join me in New York in a month.
Sözde, erkek kardeşiyle beraber bir ay içinde New York'a gelecekti.
- Be useful... - You won't tell me no, but the war will be over in a month, and you know it will.
Savaş bir ay sonra bitecek.
It's not a man I need... it's a husband, or a potential husband, in a month.
Sadece bir erkek değil bir ay içinde bir koca veya potansiyel bir koca bulmalıyım.
In a month it will not serve us to debate, but seize the day - and seize the place.
Bir ay içinde bu bizim tartışmamıza değil, keyfini çıkarıp, yer kapmamıza yol açacak.
Within a month, we'll have the whole West Coast tied up in a nice ribbon.
Bir ay içinde bütün Batı Yakası üzerinde kurdeleyle önümüze sunulacak.
The work may affect the amount of your check, however, we do not count the first $ 65 of earnings in a month, plus 1 / 2 of the remainder.
İş, çekinizin tutarını etkileyebilir. Buna rağmen gelirin ilk 65 dolarını göz önünde tutmuyoruz. Bir ayda geriye kalanın yarısı.
In a month, if you're better.
Bir ay sonra, eğer iyileşirsen.
Μélina is due in a month.
Mélina'nın bir ayı kaldı.
All the sod that was supposed to be in a month ago? I come back, none of the landscaping is done.
1 ay önce ekilmesi gereken çimenlerin hiç biri döndüğümde ekilmemişti.
In a month and a half.
Bir buçuk ay içinde.
He's gonna need all the energy he can get. - So see you in a month.
Çocuklar, o yeterince şey aldı
See you in a month.
Görüiürüz 1 ay içinde
Plus, I won't tell your dad that you bid on Wade's basket, which will spare you from a month of being grounded.
Artı babana Wade'in sepeti için teklif verdiğini... söylemem ki bu da seni... bir ay cezalı olmaktan kurtarır.
The judge sentenced me to a 6-month in-patient psychiatric evaluation.
Yargıç beni altı aylık psikolojik değerlendirmeye aldı.
Well, then... Why did he buy a dozen thoroughbreds in a single month?
O zaman neden bir ayda tonla safkan at satın almış?
Um, a cargo van was stolen from a rental lot in Toluca Lake last month.
Kargo aracı geçen ay Toluca Gölünün oradaki bir araç kiralama yerinden çalınmış.
On the full moon day at a leap month, there are many girls missing particulary in Milyang.
Sekme ayında dolunay zamanı özellikle Miryang'ta birçok kız kaybolmuş.
There's a 3-month-old baby in there.
- Orada 3 aylık bir bebek var.
And, as you know, last month a body was found in Dallas with its mouth sewn shut, like the silencer.
Ve yine sizin de bildiğiniz gibi geçen ay Dallas'da ağzı dikilen bir ceset bulunmuştu susturucu gibi.
And the Cessna has been parked in a hangar for over a month.
Ve uçağı bir aydan fazladır hangardan çıkmamış.
Whatever stretch the almighty has in mind for you to now lead this great land... Be it a week, a month, or longer... You were put here for a purpose, sure as he made the world.
Bu büyük ülkeyi bir hafta mı, bir ay mı yoksa daha uzun süre mi yönetirsiniz bilmem ama yüce Tanrım sizi bu konuma belli bir amaç için getirdi.
And finally for the sixth month in a row...
Ve son olarak altı ayda bir gelen...
And just a month after his trip to the Munich Art Festival,
Komplocular Hitler'in ölümünün uçak kazası gibi görünmesini istediler.
Once a month for just a couple of hours, the black book file is shuffled here to a backwater server in an auxiliary Interpol office during routine maintenance.
Ayda bir kez, yalnızca birkaç saat için kara kaplı defter normal bakım sırasında yedek bir Interpol ofisindeki sakin bir sunucuya uğruyor.
It's gonna be in that building once a month for three hours.
O kara kaplı defter ayda bir kez, üç saatliğine o binada olacak.
Area A is in the middle and it costs $ 1,000 per month.
A kısmı tam ortasıdır. Aylığı 1,000 liradır.
Although I didn't take a soul in the last leap month, is that woman's soul trying to push me out?
Son sekme ayında ruh elde edemediğim için bu kadın beni dışarı mı atmaya çalışıyor?
When we were trying to get to Manchuria, the month we lived in a tent, were the happiest moments of my life.
Sizinle Mançurya'ya gitmeye çalışırken birlikte çadırda kaldığımız zamanlar ömrümün en mutlu anlarıydı.
- put him in the hospital about a month?
-... ne kadar istersin?
I thought out my life with Daisy in it, trying to figure out how we could marry, and struggle along on so many dollars a month.
Hayatımı içinde Daisy ile düşünmüştüm. Nasıl evleneceğimizi ayda bu kadar fazla dolarla nasıl baş edeceğimizi düşünmüştüm.
Because Louise's dumbfuck husband only has me come once a month.
Çünkü Louise'in gerizekalı kocası beni ayda bir kere çağırıyor.
Ten fuel cells stolen in just over a month.
Bir ay içinde on yakıt hücresi çalındı.
I've been asked to take charge of the European negotiation. It's a six-month contract. But the thing is, the team is based in Ireland, so I would have to live in Dublin, although I'd have to travel around the whole continent.
Avrupa'da bir anlaşmayı yönetmem için iş teklifinde bulundular 6 aylık bir kontrat ama sorun şu ki takım Irlanda'da konuşlanmış durumda kabul edersem Dublin'de yaşamak zorundayım yinede tüm kıta arasında seyahat etmem gerekicek
I don't think he was prepared for the instant celebrity of'Catcher in the Rye'when it became a Book of the Month Club, and there was a fantastic, very soulful picture on the back of it.
Ayın kitabı seçilen Çavdar Tarlasında Çocuklar'ın bu üne hazır olduğunu sanmıyorum. Arka kapağında ruhunu yansıtan bir fotoğrafı vardı.
He compared his performance from a month earlier and concluded that Lance had improved by 10 % in his power output number, watts per kilogram.
Performansını bir ay öncekiyle karşılaştırarak Lance'in kilogram başına vat olan güç çıkışı sayısı açısından % 10 ilerleme kaydettiği sonucuna vardı.
So I spent like a month in the principal's office because of people saying that.
Öyle diyenler yüzünden bir ay müdürün odasında oturdum.
It's 50 grand a month he's been taking out of his apartments in Detroit and putting it away.
Ayda 50 bin. Detroit'teki apartmanları için bankadan çekiyor..
If you really want to know how a bank in Paris was robbed from a stage in Las Vegas, my special comes out next month.
Eğer Paris'teki bir bankanın Las Vegas'taki bir sahneden nasıl soyulduğunu gerçekten bilmek istersen özel programım gelecek ay çıkıyor.
Just think... the potential energy stored in this one tiny piece... could power the entire East coast for a month.
Düşünsene, şu küçücük parçanın enerjisi ülkenin tüm doğu yakasının bir aylık enerjisini karşılayabilir.
A six-month commute home in a floating coffin.
Altı aydır yüzen bir tabutta Kim'le evde gibi birlikteyiz.
No I... broke up with my boyfriend a month ago so they organized a night on the town in London.
Hayır.. Ben sevgilimden bi ay önce ayrıldım ve Londrada onu görmüş
The woman was being treated for shock following the death of her 8-month-oId daughter who perished when a fire broke out at their home in butler County.
Kendisi, 8 aylık kızının Butler County'deki evinde çıkan yangında ölmesinin ardından yaşadığı şok sonrasında tedavi görüyordu.
This is Nancy, my American wife, who I've been madly in love with for a month.
Bu, Nancy. Bir aydır deli gibi aşık olduğum, Amerikalı eşim.
You waltz in here like a fucking clown, you tell me how to raise my kid, the kid that you pick up once a month and decide you have a fucking conscience about. You know what?
Burada gelip palyaço gibi tepiniyorsun bana kızımı nasıl büyüteceğimi söylüyorsun hem de şu ayda bir gelip aldığın kızını ve bunun hakkında bilinçli olduğuna karar veriyorsun.
And in mean time, I had only one month left to finish my plans for a new perpetual motion machine.
Bu arada, yeni daimi hareket makinemi bitirmeme sadece bir ay kaldı.
in a sense 166
in a row 31
in another life 66
in any case 862
in a nutshell 86
in a few days 103
in an hour 114
in and out 206
in a way 872
in any event 133
in a row 31
in another life 66
in any case 862
in a nutshell 86
in a few days 103
in an hour 114
in and out 206
in a way 872
in any event 133
in a week 88
in a good way 122
in a few minutes 93
in africa 59
in addition 208
in a meeting 17
in an ideal world 29
in advance 48
in a moment 128
in a minute 428
in a good way 122
in a few minutes 93
in africa 59
in addition 208
in a meeting 17
in an ideal world 29
in advance 48
in a moment 128
in a minute 428
in all likelihood 54
in all 68
in a second 81
in a 180
in a year 54
in america 213
in a few hours 80
in any way 55
in all honesty 63
in a word 105
in all 68
in a second 81
in a 180
in a year 54
in america 213
in a few hours 80
in any way 55
in all honesty 63
in a word 105