In a way traduction Turc
20,321 traduction parallèle
Ideally in a way that doesn't get us killed.
Tercihen kendimizi öldürtmeyecek şekilde.
In a way, I guess you were right.
Bir bakıma haklıydın sanırım.
In a way, that's right.
Bir bakıma doğru.
It's important to me that there's someone I know and trust making sure justice is meted out in a way that's consistent with our ideals.
Önemli olan tanıdığım ve güvendiğim birinin adaleti amacımıza uygun olarak herkese ulaştırmasıdır.
You mean, if I thought about Eddie in a way that was...
Demek istediğin, Eddie hakkında o şekilde düşünüp düşünmediğim...
♪ It gets them wired in a way they've never felt ♪ ♪ And they think to themselves, "That shower felt great" ♪
Ama daha sonra bu onları bağlar ve düşünürler " Bu duş harikaydı.
In a way.
Bir bakıma.
- In a way.
- Evet.
It's a way in which one person can create a massive reaction on the Internet.
Bir kişinin internette devasa bir etki yaratabilmesinin bir yoludur.
See, Arnold built a version of their cognition in which the hosts heard their programming as an inner monologue, as a way to bootstrap consciousness.
O zamanlar Arnold, bu iç monoloğun ev sahiplerinin sesi gibi çıkması ümidiyle kendi programlamalarını duydukları bu bilişin bir örneğini yaptı.
The truth - - a young man was murdered, And I don't want politics to get in the way Of catching the bastard who did it.
Gerçek şu ki, genç bir adam öldürüldü ve ben bunu yapan şerefsizi yakalarken politikanın önüme çıkamsını istemiyorum.
I thought you were cute, maybe a little damaged, in a sweet way.
Tatlı olduğunu düşünmüştüm belki biraz da hasarlı ama iyi açıdan.
- I meant it in a good way.
- iyi anlamda dedim.
But if it gets impaired in some way, a hormone dysfunction or injury or whatever, it ceases to function effectively, your emotions can get out of whack.
Ama bir şekilde bozulursa, bir hormon disfonksiyonu veya yaralanma ya da her neyse, Etkili bir şekilde çalışmayı bırakır, duyguların uyumsuz bir hal alabilir.
♪ No, put yourself first in a sexy way ♪
Hayır. Öncelik seksi kalarak sende olsun
♪ put yourself first in a sexy way... ♪
Öncelik seksi kalarak sende olsun
♪ Put yourself first in a sexy way ♪
Öncelik seksi kalarak sende olsun
For a $ 1,000 model we can in no way afford?
Hiçbir şekilde karşılayamayacağımız 1000 dolarlık bir model için mi?
Crime's gone way down in National City over the last few months, a lot of thanks to Supergirl.
- Supergirl sağ olsun National City'de suç oranı son birkaç ayda epey azaldı.
I think both of us helped him, in a weird way.
Bana sorarsan garip bir şekilde ona yardım etmiş olduk.
That way, no one can remotely hack in and launch a missile.
Bu şekilde, kimse uzaktan hackle füze gönderemez.
Did your dad die in a bad way?
Baban kötü bir şekilde mi öldü?
And then you're going to tell everyone you invest for about this movement that has spoken to you, that has made you see the world in a new way, and that has saved your son.
Sonra da herkese, yatırım yaptığınız size seslenen dünyayı yeni bir gözle görmenizi sağlayan ve oğlunuzu kurtaran bu hareketten bahsedeceksiniz.
Lord Narcisse, you claim that the way he died proves that Catherine had a part in the crime.
Lord Narcisse sana kalırsa ölüş şekli Catherin'in bu suçta payı olduğunun kanıtı.
Victims have been found in other cities, going back a long way.
Başka şehirlerde de kurbanlar bulunmuş. Uzun süre önce.
In a pretty spectacular way.
Bayağı kötü hem de.
The way he poses the victims in the classic peaceful corpse pose suggests he comes from a strict, perhaps fanatical religious background.
Kurbanlarına'huzurlu ceset pozu'verdiriyor. bu da şüphelinin, aşırı bir dini inancı olduğunu gösteriyor.
In rare instances, a serial killer can contain his compulsion or channel his rage in some other way.
Ender olarak görülür ki, seri katile dönüşmek O'nu zorlamış olabilir, veya öfkesini başka bir yöne boşaltmayı başarmıştır.
She just accidentally texted her ex-boyfriend from summer camp who she's secretly in love with, moved here for... Oh, and by the way, has a serious live-in girlfriend.
Az önce gizliden sevdiği, uğruna buraya taşındığı ayrıca birlikte yaşadığı ciddi bir sevgilisi olan yaz kampındaki eski sevgilisine mesaj attı.
♪ Nohow, no way ♪ ♪ I put the "O.G." in "5.0 G.P.A." ♪
Olmaz yavrum, beş ortalama olmaz
Happen if you don't want to talk to me I can walk a little way in front.
- Önemli değil, hanımefendi. Yol boyunca konuşmak istemezseniz biraz önden gidebilirim.
And you can give voice to your concerns there in a civilised way.
Böylece medeni bir şekilde herkes fikrini söyler.
I understand that you're both feeling a little overwhelmed, but before you go, why don't we discuss this as a group in a healing way?
İkinizin de birazcık şaşırdığını anlıyorum. Ama gitmeden neden bunun iyileştirici bir grup olduğunu söylemiyoruz?
It's a hyper-sexualized, violent version of me who kills everyone who gets in my way.
Yüksek cinsellik içerikli benim vahşet dolu versiyorum Yoluma çıkan herkesi öldürüyorum
It's basically a fun way to find out which one of your friends had a stepfather that was so mean. In lieu of cash, would you accept a tampon?
Bu basitçe arkadaşlarınızdan hangisin üvey babası olduğunu bulmanın eğlenceli yolu bu çok acımasızca nakit yerine tampon kabul ediyor musunuz?
Well, I know I'm entitled to my truths and how my truths make me feel. Yeah, but it's not like you lost a billion dollars and your father went to prison and you had to move in with me. And I am a way bigger bully than Rachel Mooney.
PEki, benim de kendi doğrularımı seçmeyi ve doğrularımın bana nasıl hissettirdiğini biliyorum evet, fakat bu bir milyon kaybetmen gibi bir şey değil ve babanın hapse girip benim yanıma taşınmak zorunda kalman kadar değil ve ben Rachel Mooney'ten daha zorbayım
No, but the first two lines do, in a nice way.
Hayır ama ilk iki dize öyleydi. Güzel bir şekilde.
I found a way in.
İçeri girmenin bir yolunu buldum.
We've come a long way in a short time.
Kısa zamanda büyük başarılar elde ettik.
I'm trying to find out why a guy like Ryan would kill himself in such a weird, loud, messy kind of way.
İşimi yapıyorum sadece, Ryan gibi bir adamın neden böylesine tuhaf, pis ve gürültü şekilde intihar etmek isteyebileceğini bulmaya çalışıyorum.
I'm not journeying all the way across the ocean in a pine box.
Okyanusun diğer ucuna bir kutunun içinde gidemem ben.
Women are always drawn to me physically in a very intense way.
Kadınlar, fiziksel olarak bana çok yoğun duygular beslemiştir hep.
You mean in a hot way?
Cinsel açıdan açılmama mı?
Now, as far as why he has chosen to express his rage in this way, by cutting off the ears, it could be a scare tactic.
İki şüpheli mi var? İkisi de Amerikalı mı?
So if you selfishly want to stand in the way and take on the responsibility of a million lives, be my guest.
Bencilce davranarak bize zorluk çıkarmak ve milyonlarca hayatının sorumluluğunu üstlenmek istiyorsanız, buyurun.
This is called volunteer work when you put it in a good way ; but, in actuality, this is more like a punishment.
Hayır işi olduğunu söylediler ama resmen ceza.
I'm the kind of a woman who stand in a man's way.
Bir erkeğin yoluna engel olan bir kadın olduğum için.
You count numbers in a weird way.
Sayı sayma tarzın da baya tuhaf.
I'm shutting your mouth in a sexy way.
Ağzını kapatıyorum. Seksi yolla.
You were abused, locked in a basement, you forgot your old life ; that way, no one would be suspicious when you had trouble remembering things the real Mina would have known.
Tacize uğradın, bodrumda kilitli kaldın eski hayatını unuttun, bu şekilde gerçek Mina'nın bilebileceği şeyleri hatırlamakta zorlandığında kimse senden şüphelenmeyecekti.
Well not in a normal "no way."
Normalde "yolu yok" diyebiliriz.
in a row 31
in a sense 166
in another life 66
in any case 862
in a nutshell 86
in a few days 103
in an hour 114
in and out 206
in any event 133
in a good way 122
in a sense 166
in another life 66
in any case 862
in a nutshell 86
in a few days 103
in an hour 114
in and out 206
in any event 133
in a good way 122
in a week 88
in a few minutes 93
in addition 208
in africa 59
in a meeting 17
in an ideal world 29
in a moment 128
in advance 48
in a minute 428
in all 68
in a few minutes 93
in addition 208
in africa 59
in a meeting 17
in an ideal world 29
in a moment 128
in advance 48
in a minute 428
in all 68
in all likelihood 54
in a second 81
in a 180
in a month 82
in a year 54
in america 213
in a few hours 80
in any way 55
in a word 105
in all honesty 63
in a second 81
in a 180
in a month 82
in a year 54
in america 213
in a few hours 80
in any way 55
in a word 105
in all honesty 63