Is there something traduction Turc
8,973 traduction parallèle
Cochise, is there something you haven't told us?
Cochise, söylemek istediğin bir şey var mı?
What about... Is there something between a foster parent and a big sister?
Peki ya koruyucu ebeveyn ile abla arası bir şeye ne dersiniz?
Is there something I can do for you?
Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there- - is there something burning?
Bir şey mi yanıyor?
Is there something out there?
Dışarıda biri mi var?
Is there something out there?
Sorun ne, hayatım? Dışarıda biri mi var?
Is there something going on between you two?
İkinizin arasında bir şeyler mi var?
Is there something you want to tell me?
Bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Is there something wrong?
Bir sorun mu var?
- Abby. - Hmm? Is there something that you need to tell me?
Abby, bana söylemen gereken bir şey var mı?
Or is there something Unimaginably dirty or odd involved?
Ya da bunun dışında kirli şeyler mi dahil?
Is there something wrong with me feeling like this is home?
Burayı evim gibi görmem yanlış mı?
Is there something in his ear?
Kulağında bir şey mi var?
Is there something that can help us to understand who that Jeppe was?
Jeppe'nin kim olduğunu anlamamızı sağlayacak bir şey var mı?
Is there something bad could happen?
- Kötü bir şey olabilir mi?
Is there something you want to tell me?
Bana söyleyeceğin bir şey var mı?
Is there something on my face?
Yüzümde bir şey mi var?
Felix... is there something wrong?
Felix... sence bir şeyler yanlış değil mi?
Is there something that you want to add?
Eklemek istediğin bir şey mi var?
Is there something we can do for you?
- Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Is there something they can... you hear that?
Yapabilecekleri bir şey var mıymış... duydun mu?
Is there something on your mind?
- Canını sıkan bir şeyler mi var?
I have to ask, is there something you're not telling us, Mrs. Winship?
Sormak zorundayım, bize anlatmadığınız bir şeyler var mı Bayan Winship?
Is there something... familiar to you about those two?
Bu ikisi hakkında sana tanıdık gelen bir şeyler var mı?
- Is there something wrong?
- Bir sorun mu var? - Kes sesini.
I feel like there is something special, woo jin shi
Epey ortak noktamız var gibi, Woo Jin Bey.
Is there something?
- Neyin var?
In fact, there is something you can do.
Aslına bakarsanız, yapabileceğiniz bir şey var.
Actually, you know, if you wouldn't mind, there is, uh, something I'd love to get your eyes on.
Aslında zahmet olmazsa görmenizi istediğim bir şey var.
But there's something else you need to know - - Gold is here.
Ama bilmeniz gereken bir şey daha var Gold burada.
But there's something else you need to know... Gold is here.
Ama bilmeniz gereken bir şey daha var Gold burada.
There is something that you can help me with.
Yardım edebileceğin bir konu var.
Uh, there is something.
Uh, bir şey var.
Nothing specific, but there is definitely something not right here.
Belli belirsiz şeyler. Ama burada kesinlikle doğru olmayan bir şeyler var.
Maybe Cass is onto something with Cain - - but the answer is not out there.
Belki Cass Kabil'e yaklaşmış olabilir ama cevap orada değil.
Is there some sort of emergency or something?
Herşey yolunda mı?
Is there... there something you're not telling me?
Bana söylemediğin bir şey mi var?
Are you so small-minded that you can't consider the possibility that there is something else out there?
Orada başka bir şeyler olma ihtimalini düşünemeyen dar kafalı biri misin?
First there is something you need to see.
İlk olarak görmen gereken bir şey var.
Something is blocking my scans, something that wasn't there six months ago.
Taramamı engelleyen bir şey var, altı ay önce orada olmayan bir şey.
There is something else.
- Hayır, başka bir şey.
It is true, but there is something entirely different.
Doğru ama bunda tamamen farklı bir şey var.
There is something below the mountain.
Dağın altında bir şey var.
There is something here.
Burada bir şey var.
There is something wrong with Thea.
Thea. Thea'nın bir şeyi var.
But there is something we do need to do.
Ama yapmamız gereken bir şey var.
There is something that you must see.
Görmen gereken bir sey var.
But if not, if there is something in my blood, I need to know.
Ama ya olmazsa kanımda bir şey varsa bunu bilmem lazım.
Right now, there is something of yours we need to borrow.
Şu an sende ödünç almamız gereken bir şey var.
There is something I need to discuss.
Tartışmak istediğim bir husus var.
Speaking of his stuff, there's something in a box back here is humming, and... oh, it stopped.
Oleg'in eşyalarından söz etmişken bu kutuların birinden birşey titreşiyor ve, durdu.
is there something wrong 213
is there something wrong with me 23
is there something wrong with that 22
is there something i should know 34
is there something else 86
is there something wrong with you 17
is there something i can do 19
is there something on your mind 17
is there something you want 20
is there something going on 20
is there something wrong with me 23
is there something wrong with that 22
is there something i should know 34
is there something else 86
is there something wrong with you 17
is there something i can do 19
is there something on your mind 17
is there something you want 20
is there something going on 20
is there a problem 1009
is there anybody there 26
is there anything i can do for you 78
is there anything i can do 222
is there 1220
is there anything i can do to help 82
is there any 28
is there anything you need 35
is there someone else 57
is there anything else i can do 21
is there anybody there 26
is there anything i can do for you 78
is there anything i can do 222
is there 1220
is there anything i can do to help 82
is there any 28
is there anything you need 35
is there someone else 57
is there anything else i can do 21