English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ O ] / Over phone

Over phone traduction Turc

1,832 traduction parallèle
Oh, and it's from Sidney. SIDNEY [OVER PHONE] :
Pekala General, gelelim anlaşmaya.
PAM [OVER PHONE] : Hello?
Alo?
- KIM : ( OVER PHONE ) Hello?
Alo? Kim.
DON [OVER PHONE] : Yeah, keep me posted.
Beni haberdar edersiniz.
MAN [OVER PHONE] : Hello? Yes.
- Orası Philips Malikanesi mi?
( Male voice over phone ) We lost contact with the recon plane.
Keşif uçağı ile bağlantıyı kaybettik.
ROGER [OVER PHONE] : Hello? - Stop this.
Generalissimo, belki çalışanlara bu kadar kötü davranmamalısın.
We are very happy to welcome you, but it was not necessary for you to come all the way here over one phone call.
Sizi gördüğümüze çok sevindik ama bir telefon görüşmesi için buralara kadar gelmeniz gerekmezdi.
I mean, I pored over his phone records, I intercepted his credit-card bills I had him followed on numerous occasions and never found a single shred of evidence.
Telefon kayıtlarını inceledim, kredi kartı ödemelerini araştırdım sayısız kere onu takip ettirdim ama tek bir kanıt dahi bulamadım.
Dino, thanks again for letting me pay over the phone.
Dino telefonla ödeme yapmama izin verdiğin için tekrar teşekkürler.
We can't discuss them over the phone?
Telefondan konuşamaz mıyız?
I can't talk about it over the phone.
Bunu telefonda konuşamam.
We shouldn't be talking about this over the phone.
Bunu telefonda konuşmamalıyız.
We shouldn't be talking about this over the phone.
Bu konuyu telefonda konuşmayalım.
We cannot have this conversation over the phone.
Telefonda bunu konuşmamalıyız.
I really can't talk about this over the phone right now.
Bunu gerçekten telefonda konuşamam.
Should I do this in person, or can I call? You only do it over the phone if you're a pussy.
Ama öyle de olsa...
He's backing out. They didn't want to tell me over the phone, but I forced their hand.
Bana telefonda söylemek istemediler, ama onları zorladım.
No, not this kind of transaction, not over the phone.
Hayır hayır, böyle bir anlaşmayı telefonda konuşmayalım.
I wanted to tell you that I'm ashamed of the way I acted over the phone.
Size telefonda ki davranışımdan dolayı.. ... utandığımı söylemek istedim.
I'll be interviewing you for the job we discussed over the phone.
Telefonda görüştüğümüz iş imkânı için mülakatı ben gerçekleştireceğim.
Ma'am, I'm sorry, but I can't give that information over the phone.
Hanımefendi üzgünüm fakat telefonda bilgi veremem.
Hey, you wouldn't answer your phone so I came over looking for you.
Telefonu açmadığın için, seni aramaya 898 00 : 58 : 47,391 - - 00 : 58 : 49,859 kimin geldiğini tahmin bile edemezsin.
One person trips over a kerb and never gets up again, and then someone falls 10 storeys and the only thing that's broken is the cell phone.
Her sağlıkçı bilir ki şans karışıktır. ... ve on hikayeden biri düşme vakası, tek kırılan şeyde cep telefonlarıdır.
You can't read minds over the phone, can you?
Telefonda düşünce okuyamıyorsun, değil mi?
I've been thinking it over and I want to give you my phone number.
Çok düşündüm ve size telefon numaramı vermeye karar verdim.
Oh, more if you take the bets over the phone. That's interstate wire fraud.
Dahası, bahsi telefonla oynarsan, suç, eyaletler arası elektronik sahtekarlığa girer.
Spilling blood over a stupid cell phone.
Aptal bir cep telefonu için kan dökülmesine değer mi?
A guy hired me over the phone!
Adam beni telefonla kiraladı.
I don't wanna be that high school couple that has to stay together just to prove everybody wrong, and gets in fights all the time over the phone, and never sees each other...
Ben o lisede tanışıp birlikte olup da her şeyin yanlış olduğunu gösteren çiftlerden olmak istemiyorum, Ve hep telefonda kavga edip, Birbirlerini görmeyenlerden...
What the hell is so important... we couldn't talk over the phone?
Neymiş bu kadar da önemli olan be... Telefonla konuşamaz mıydık?
Coulda told me this over the fuckin'phone.
Bunu telefonda söyleseydin ya.
person reporting called from that pay phone over there. they didn't stick around to chat, though.
Olayı ihbar eden adam şuradaki ankesörlü telefondan aramış.
I listen to all the perverts over the phone.
Telefon araclığıyla tüm sapıkları dinlerdim.
I'm in the kitchen talking to Lisa on the phone, Tobey comes in with blood all over him.
Telefonda Lisa ile konuşuyordum, içeri üstü başı kan içinde Tobey girdi.
I--i didn't wanna Tell you over the phone.
Telefonda söylemek istemedim.
I didn't wanna do this over the phone.
Bunu telefonda yapmak istemiyordum.
The receptionist, miss duane, over there, forget her phone.
Oradaki resepsiyonist, Bayan Duane, telefonunu unutmuş.
MAN [OVER PHONE] :
Kimim ben bilyor musun?
[PHONE LINE RINGS ] NATE [ OVER PHONE] : Hey.
Nathaniel, dün gece konuştuk mu biz?
And hearing me say "no" over the phone wasn't good enough?
Telefondan "Hayır" demem seni tatmin etmedi mi?
I was going for the phone and I fell over the table.
Telefonu açmaya gidiyordum, masanın üstüne düştüm.
I know what you told Ganesh over the phone.
Telefonda Ganesh'e ne dediğini biliyorum.
They won't tell me anything over the phone.
Telefonda bana bir şey söylemeyecekler.
He told you that, over the phone?
- Bunu sana mı anlattı? Telefonda mı?
¶ Joan, broke it off over the phone ¶
¶ Joan, direk telefonla işi bitirdi ¶
When you and your wife were separated... something that you told her over the phone brought her running back to you.
Siz ve karınızı ayrı olduğunuz sırada telefonda ona söylediğiniz bir şey onun size geri dönmesini sağladı.
I really... I tried to phone her, but it didn't... I don't wanna do this over the phone.
Aramaya çalıştım ama telefonda söylemek istemedim.
Miss, as I told you over the phone,
Bayan, size telefonda da söyledim, rezervasyonlarimiz dolu.
Hand it all over : cell phone, iPod.
Ne var ne yok, ver işte : Cep telefonu i-pod, vesaire.
Over the phone.
Telefonda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]