She came back traduction Turc
1,299 traduction parallèle
She came back to the agency a couple of weeks after she gave up the baby.
Bebeğini evlâtlık verdiğinden bir kaç hafta kadar sonra ajansa gelmişti.
She looked happier when she came back this time.
Bu sefer bana daha mutluymuş gibi geldi.
You guys are married. She came back. All right, Polly...
Evlisiniz, geride geldi...
I just can't believe she came back.
Onun geri geldiğine inanamıyorum
When she came back, she smelled perfume. What if he comes for me tomorrow?
Kız geri geldiğinde, parfüm kokuyordu.
When she came back in the fall for high school, all of her hair was cut off and she was totally weird, and now I guess she's on crack.
Saçını kısa kestirdi ve tuhaftı. Şimdi uyuşturucu kullanıyor olmalı.
She came back from the hospital a bit depressed.
Hastaneden çıktı, ama biraz bunalmış gördüm onu.
She came back, after all.
En azından geri döndü.
She came back last night, didn't she?
Dün gece geldi.
So she came back here to change and then she went out again. Question is, where?
Demek buraya üstünü degismek için geldi ve sonra yine çikti.
She came back and you didn't need me anymore.
O dönmüştü ve artık bana ihtiyacın yoktu.
She came back about 10 years later... with a guilty conscience and admitted that I wasn't the father... just deep pockets.
10 yıl sonra gelip, vicdanının rahat etmediğini... babanın aslında ben olmadığımı söyledi... sadece benden para koparmak istemişti.
Oh, she came back immediately, but I never misbehaved in the car again.
Hemen geri döndü, Bir daha asla arabada yaramazlık yapmadım.
- She came back with nothing.
- Bilmiyorum.
We took her in when she came back.
Geri döndüğünde onu kabul ettik.
She came back for Mr Waffles.
Demek küçük gelinimiz dönmüş.
I think she came back to be with you, not to find some lonely rich guy.
Bence seninle birlikte olmak için geldi, başka bir yalnız zengin adam bulmak için değil.
Then she came back.
Sonra geri geldi.
Did she ever tell you why she came back?
Sana neden geri geldiğini söyledi mi?
Now, this may not be the sort of thing that you wanna know about your parents but the night that she came back is the night we conceived you.
Şimdi, bu anne babanla ilgili bilmek istediğin türde bir şey olmayabilir ama geri geldiği gece sen olmuştun.
- She came back.
- Döndü.
She came back and I ran into her at the Tate Modern, and it began again.
Geri döndüğünde, Tate Modern'da karşılaştık ve tekrar başladık.
She came back from America, told me she was pregnant, then she changed.
Amerika'dan döndü, bana hamile olduğunu söyledi ve birden değişti.
The police took her away, but each time she came back.
Polis onu alıp götürdü, ama o her seferinde geri geldi.
You think she got back into the life when she came here?
Sizce buraya geldiğinde o hayata geri mi döndü? Hayır.
He came back, she was gone.
Geri gelmiş ama karısı gitmiş.
And she just came back into my life.
Ve o hayatıma yeniden girdi.
I thought, if she ever came back She shouldn't wait out in the cold.
Olur da gelecek olursan soğukta boşu boşuna beklemesin benim Nuriye'm dedim.
What if she never came back?
Ya bir daha geri dönmezse?
Then I came back for spring break a day early and there she was....
Sonra bir gün bahar tatili için eve döndüğümde onu gördüm...
That's the only reason she came back here to teach - mad at the world.
Buraya dönüp öğretmenlik yapmasının... tek nedeni bu.
Lakhi went out shopping yesterday and she never came back.
Dün alışverişe çıktı ve bir daha geri gelmedi.
Send her back where she came from.
Onu geldiği yere geri gönder.
She's so important that after the kids were born her partners came in person to convince her to come back to work.
Karım çok değerlidir hatta çocuklar doğduktan sonra, ortakları onu işe geri dönmesi için ikna etmeye bizzat eve geldiler! Düşün!
It's great that you came back, she's killing me with the pajamas.
Dönmen çok iyi oldu evlat, Pijamalar diye öldürcekti beni.
I only wish that she and all her family could be swept back to the place they came from.
Korkarım Fanny'nin hafif müzik arzusunu gidermek için gelmedim.
She said she saw a man totally covered in black underneath her desk, and that man in black... jumped out in front of her... and she never came back to the school after that day.
Sırasının altında siyahlara bürünmüş bir adam gördüğünü söylemiş ve siyahlı adam önüne atlamış. O günden sonra bir daha okula gelmemiş.
Look, she just came back from sick leave, uh, with these...
Daha hastalık izninden yeni geldi. Şu göğüs...
She just came back from a wonderful costume party that the captain threw.
Kaptanın düzenlediği kostüm partisinden yeni geldi.
She paid me twenty bucks to store it, and never came back to pick it up.
Saklamam için 20 dolar verdi ama sonra almaya gelmedi.
He says she was allergic to dust, and she never came back here.
Kadının toza alerjisinin olduğunu ve hiç buraya inmediğini söyledi.
We could go back to how we were before she came home.
O, eve dönmeden önce nasılsak, yine öyle olacağız.
And she never came back?
Bir daha gelmedi mi?
First of all, her parents fought like cats and dogs they got divorced, so she came from a broken home her father was an alcoholic and she was sleeping with me to get back at him.
Patty Brennan bir- - Herşeyden önce ailesi kedi köpek gibi kavga ediyorlardı, boşandılar, ayrıldılar, yani basitçe bozuk bir evden gelmişti, babası alkolikti, ve ondan intikam almak için benimle yatıyordu.
And she wasn't into it, and she pushed me away, and I... I don't know, I must have gotten really... really mad or something... because when Rick came back, I had passed out.
O bana karşılık vermedi ama, beni geri itti, ben de bilmiyorum, cidden fena hâlde sinirlenmiş olmalıydım çünkü Rick geri geldiğinde, ben bayılmıştım.
She came out of the back room... and pretended like nothing happened, but I could tell he was pissed.
Arkadaki odadan çıktı hiçbir şey olmamış gibi davrandı, ama kızdığını söyleyebilirim.
She dropped off her son, Jake, at the babysitter's, never came back.
Bakıcıya oğlu Jake'i bırakmış ve geri dönmemiş.
She dropped off her son Jake at the babysitter's, never came back.
Oğlu Jake'i bakıcıya bırakmış ama geri gelmemiş.
She never came back.
Bir daha geri gelmedi.
No, she went with Eve... and never came back.
Hayır, Eve'le birlikte gitmişti. Bir daha geri dönmedi.
She went to get her mother and her daughter and never came back.
Annesini ve kızını almak için gitti ama geri dönmedi.
she came 41
she came to me 61
she came here 21
she came in 21
she came home 17
she came to see me 23
came back 45
back 1915
backup 83
backstrom 34
she came to me 61
she came here 21
she came in 21
she came home 17
she came to see me 23
came back 45
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back in business 17
back soon 22
back to square one 51
back door 80
back in 260
back me up on this 16
back in the day 245
back me up here 53
back down 43
back here 146
back door 80
back in 260
back me up on this 16
back in the day 245
back me up here 53
back down 43
back here 146