That'll be great traduction Turc
283 traduction parallèle
If you go to that meeting you'll be in great danger "
Eğer randevuna gidersen, büyük bir tehlike içinde olacaksın! "
That'll be great.
- Evet, harika olur.
That'll be great.
Harika olacak.
Many of us hope that after the war there'll be a great change.
Çoğumuz savaştan sonra büyük bir değişim olacağını umut ediyoruz.
And from that moment we'll be in great danger.
O andan sonra büyük bir tehlikede olacağız.
I'll be sitting there in that pumpkin patch and I'll see the Great Pumpkin!
Orada olacağım. O balkabağı tarlasında oturuyor olacağım ve Büyük Balkabağı'nı göreceğim.
♪ I'll be ready when that great day comes
Büyük gün geldiğinde hazır olacağım
♪ I'll be ready when that great... ♪
Büyük gün geldiğinde hazırım
If you refuse to be blindfolded, you'll be doing those men that... have to shoot you a great harm.
Eğer gözlerini kapatmazsan, bu adamlara verebileceğinden daha fazla zarar verirsin. Kanunları uygulamak için seni vuracak askerlere.
It'll be great to be in the country again, and enjoy some of the open spaces that man hasn't screwed up with his technology.
Tekrar taşrada olmak harika olacak... insan teknolojisiyle bozulmamış açık alanlardan zevk almakta.
That'll be a great opportunity for you.
Bu sizin için harika bir fırsat!
It's great that you'll be with us.
İyi ki geldin.
But the one great advantage of being a dwarf... is that you can be wiser than other people and no one envies you.
Fakat bir cüce olmanın en büyük avantajlarından biri... diğerlerinden daha akıllı olabilmene rağmen kimsenin seni kıskanmaması.
That'll be good for me, too,'cause I gotta to clean the toilets in there around that time anyway. Great! Let's say 7 o'clock.
Saat 7'de diyelim.
- Sure, that'll be great.
- Harika olur.
Great, now that we're grown up and don't need them, they'll be around.
Harika, artık büyümüşken ve onlara ihtiyacımız yokken şimdi etrafta dolanıp duracaklar.
Yeah, that sweet man would get me a great gift, and I'll be sitting there like a jerk with nothing for him.
Çünkü eşlerimiz seni evlerimizde istemiyor. Merhaba. bir şeyler kaçırdım mı?
Yeah, that sweet man would get me a great gift, and I'll be sitting there like a jerk with nothing for him.
Evet, o sevimli adam bana güzel bir hediye verecek ve ben de bir aptal gibi ellerim boş oturacağım.
It's because if I do that well, .. then they'll pay me more, .. and my life will be great and they'll treat me better.
Çünkü eğer başarılı olursam bana daha çok para verirler hayatım harika olur ve daha iyi muamele görürüm.
Yeah, that'll be great.
Yo, çok iyi olurdu.
That'll be great. Okay. What do you want to drink?
Peki ne içmek istersin?
we can go to that place you love, it'll be great...
Haydi, o sevdiğin yere gideriz. Harika olur. Anlaştık mı?
That'll be some great testimony if she's the one.
Katil oysa mahkemede ne güzel konuşursun.
- Nina, we have great friends, you know that? - And he'll be mine
Nina, çok iyi arkadaşlarımızın olduğunu biliyor musun?
That would be nice. It would be great if you could be down about things but still be all right with it, like, finally accept the fact you'll feel bad most of the time and not fight it.
- Evet, başında bir sürü sorun varken bunları dert etmemek ve hep kötü hissedeceğin gerçeğini kabul edip buna direnmemek harika olmalı.
That's great, Dad. We'll be out of suspension.
- Bu bizi cezadan kurtarıyor.
- That'll be great. - Really like that, wouldn't you, honey?
- Senin de hoşuna gider değil mi?
Now, why don't you all practice on that and we'll be in great shape!
Hepiniz buna çalışırsanız, mükemmel olacağız!
And if you hear a very loud bang... tha ll probably be me going to that great disco inferno in the sky.
Ve büyük bir patlama duyarsan... muhtemelen ben o büyük disko cehennemine gidiyorumdur.
I mean, if you need me, that'll be great.
Yani, bana ihtiyacınız varsa, bu harika olur.
I'll be with the campaign 24 hours a day from now to the election. isn't that great?
Esas konu, seçim gününe kadar 24 saat boyunca kampanya ekibinin içinde olacağım.
That's great, we'll be right there.
Bu harika, hemen orada olacağız.
But, you know, that'll be great to see another kid in cap and gown, you know, if we can still see by then.
Bir çocuğu daha cübbe ve keple görmek güzel olacak. Tabii o zaman hâlâ gözlerimiz görüyorsa.
That'll be great.
Bu harika olur.
- That'll be great.
- Bu harika olur.
That's great, Hey, I'll be right out,
Birazdan çıkarım.
Oh great, that means she'll be extra lovable.
- Harika. Demek ekstra sevimli olacak.
Wouldn't that be great? Let's go. We'll pack our bags... and get out of here.
Haydi çantalarımızı alalım ve buradan gidelim.
That'll be great.
Ne fikir ama!
- We'll go over it then. - That'd be great.
Yapacaklarımızı gözden geçirebiliriz.
He's medium popular, and he just bought a great car so soon he'll be getting more popular. That guy was just popular enough to be invited, but now he needs to hook up with a girl who's more popular than he is.
Şu çocuk orta derecede popüler, ve şu çocuk yeni araba aldı, yani yakında çok popüler olur... şu çocuk partiye davet edilmeye yetecek kadar popülerdi... ama şimdi kendisinden daha popüler bir kızla çıkması gerek.
There is no way that I am going to be the "before" girl for a diet ad. Kelly, you'll look great in the "after" shots. What's the big deal?
Bir diyet reklamında asla "öncesinde buydu" yu oynamam. - "Diyetten sonra" kısmında harika görüneceksin ama.
That, that'll be great, thank you
Evet, harika olur, teşekkür ederim.
And if you get to know them, then you'll be discovering yourself. And that is, believe it or not, as great an adventure as the opposite sex.
Onların onayladığı bir arkadaşın davet etmedikçe hafta sonlarında seni burada tutmak zorundayım.
What if I said "That's a great idea, he'll be right over"?
Bu harika bir fikir. Hemen gelebilir mi desem ne olur?
That'll be great.
Harika olur.
- You'll get that second kiss Joey and when you do it'll be great.
- O ikinci öpücüğü aldın mı Joey bu harika olur.
- The Pope, that'll be just great.
- Niye pencereden atladın?
That'll be a great comfort for those wretched ladies.
O zavallı bayanlar için, çok konforlu bir yer, desene.
If you could just go ahead and make sure... you do that from now on, that would be great... and, uh, I'll go ahead and make sure... you get another copy of that memo, OK?
Evet. Eğer tekrar kontrol edip, şu andan itibaren işin... doğru yürümesini sağlarsan, harika olur... ve, ben de sana o sirkülerden bir kopya daha yollanmasını... isteyeceğim, tamam mı?
I'll see you then Got to get back to work That'll be great
- Ama şimdi işe dönmem gerekiyor.
that'll be it 25
that'll be me 20
that'll be the day 55
that'll be 336
that'll be all 248
that'll be nice 30
that'll be fun 52
that'll be good 30
that'll be fine 69
that'll be enough 20
that'll be me 20
that'll be the day 55
that'll be 336
that'll be all 248
that'll be nice 30
that'll be fun 52
that'll be good 30
that'll be fine 69
that'll be enough 20
that'll be all for now 17
be great 18
great 25235
great job 528
great minds think alike 42
great stuff 65
great to see you again 26
great to meet you 111
great to see you 248
great scott 63
be great 18
great 25235
great job 528
great minds think alike 42
great stuff 65
great to see you again 26
great to meet you 111
great to see you 248
great scott 63
great shot 34
great work 234
great song 31
great guy 76
great minds 35
great idea 483
great party 136
great day 31
great news 351
great place 25
great work 234
great song 31
great guy 76
great minds 35
great idea 483
great party 136
great day 31
great news 351
great place 25
great meeting you 24
great man 24
great game 51
great job today 19
great show 88
great seeing you 38
great khan 37
great speech 37
great king 30
great talk 24
great man 24
great game 51
great job today 19
great show 88
great seeing you 38
great khan 37
great speech 37
great king 30
great talk 24