English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / They have guns

They have guns traduction Turc

250 traduction parallèle
What if they have guns, Eugene?
Ya silahları varsa Eugene?
But they have guns on the submarine?
Fakat onların denizaltıda silahları var.
Well... they have guns.
... Onlar Silahlılar.
They have guns that need wheels to carry them.
Topları var.
These Zambulis of yours, do they have guns?
Şu senin Zambulilerin silahları var mı?
And they have guns, too.
ve hepsi silahli.
If they have guns, they're no ninjas.
Silahları varsa, onlar ninja değildir.
They have guns just like me.
Onlarin da benim gibi silahlari var.
Club Foot they have guns! Fire
- Ateş!
They have guns, Trent.
Silahları var Trent.
They have guns out there.
Ellerinde otomatik silahlar var!
They have guns and we have carpet tacks.
Onlarda silah, bizde raptiye var.
And they have guns.
Ve onların, silahları var.
They have the guns.
Bütün silahlar onlarda.
How much they drink? Whether they have dogs, guns, servants, insurance?
Köpekleri, silahları, hizmetçileri, sigortaları var mı gibi.
They'll see we have no guns, no rifles -
Silahsız olduğumuzu görecekler -
They have no heavy guns.
Ağır silahları yok. Başaraçağız.
If they get hold of any more guns, you're going to have the tiger by its tail.
Şayet biraz daha silahlanırlarsa, kaplanın sadece kuyruğunu yakalayacaksınız.
They have machine guns.
Makineli tüfekleri var.
There's no position we could hold them, for they have 16 machine guns.
On altı tane makinelileri olduğu için onları zapt edebileceğimiz yer yok.
They have bought guns.
Silah satın aldılar.
And they also have a great crop of clothes and guns and gorgeous chicks.
Ha bi de temiz elbiseler, silahlar harika çıtırlar falan varmış.
And now they have the guns, so we have to stay.
Şimdi silahları olduğu için burada kalmak zorundayız.
They've got guns to sell, and in order to do that, the Lagunas have got to move over.
Silahlarını satabilmek için Laguna'lara karşı kullandılar.
They could have all had guns, but when they saw what I did to their pal, they just took off out of there.
Hepsinde silah olabilirdi ama arkadaşlarına yaptıklarımı görünce buradan kaçıp gittiler.
They'd have Tommy guns.
Makineli tüfekleri vardır.
Many, and they all have guns.
Çok fazla, hepsi de silahlı
They don't even have machine guns!
Makinelileri bile yok!
If they came pressing for negotiations with guns pressed to your heads,... we would have had no margin of choice.
Çocukmuşsun... Böyle bir yerde ne yapıyorsun? Öğrenciyim.
They have badges and guns and they hate us.
Rozetleri ve silahları var ve bizden nefret ediyorlar.
They might have a hundred guns, but it's safer down here!
Yüz tane silahları da olsa burası daha güvenli.
- They used to have real guns here.
- Eskiden burada gerçek silahlar olurdu.
We go on safari, only the animals have guns and they hunt us?
Hayvanların silahlı olup bizi avladıkları safariye gideriz.
They don't have guns
Silahları yok.
They've got guns, so have we.
Bizimde silahlarımız var.
Why did they have so many guns, so many horses?
Neden bu kadar çok silahları, bu kadar çok atları vardı?
They have a lot to hide... and they have the guns.
Ellerinde silahları ve gizlemek istedikleri bir sürü şey var.
Ah, brought in the big guns, have they?
Ah, ağır topları yollamışlar, ha?
He's angry because these men with their guns have gone into his jungle... and killed more than they can eat.
O çok öfkeli, çünkü bu silahlı adamlar onun ormanına girdiler... ve yiyebileceklerinden fazla hayvanı öldürdüler.
And they'd have the pulse guns.
ve ellerinde darbe silahları var.
If you had my warning, they must have ambushed our men outside, before we knew it, there were militia with their guns out in every corner of the room.
Eğer uyarsaydım, onlar adamlarımı pusuya düşüreceklerdi, klübün tüm köşesinde silahlı askerler olduğunu bilmiyorduk.
Cos they could have had knives, guns, bazookas.
Çünkü bıçakları, silahları, bazukaları olabilirdi.
If the DEA thought they had drugs wouldn't we have to search those rafts with guns and blankets?
DEA yanlarında uyuşturucu olduğunu düşündüyse bizim o salları silah ve sairle aramamız gerekmez mi?
First, they will have to invent the guns.
İlk olarak, silahları icat etmek zorunda olacaklar.
I don't care how many guns they have, I'm going in.
Ne kadar silahları olduğu umurumda değil. İçeri gireceğim.
I mean, I have something that they don't have, something that guns can't even compete with.
Evet, ama kendimi koruyabilirim. Sonuçta bende, onlarda olmayan şu silahların bile başa çıkamadığı bir şey var.
Keepin'the law in a mall is just like any tough city, and especially because they don't let us have guns. It can be very dangerous.
Burda güvenliği sağlamak şehirdeki kadar zordur, özelliklede bize silah vermedikleri için.
If you have enough guns, it scares people, they freeze up and they won't try to stop ya.
Beni arar mısın? Soygunlar basit. Hepsi ateş gücüyle alakalı.
They don't have guns.
Onların silahı yok.
Don't they have any that look like real guns?
Gerçek silaha benzeyen silahları yok mu?
Now on the international. 31 cities and countries have brought charges against manufacturers claiming they're not doing enough to keep guns out of the hands of children and criminals.
Şimdi enternasyonal olarak... 31 şehir ve ülke silahları çocukların ve suçluların elinden uzak tutmak için yeterince uğraşmadıkları gerekçesiyle üreticiler aleyhine dava açtılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]