English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ И ] / И знал

И знал traduction Turc

7,344 traduction parallèle
Так и знал, что ты это скажешь.
Bunu söyleyeceğini biliyordum.
- Ага, я так и знал.
Evet, ben de öyle düşünmüştüm.
Потрясно! Так и знал!
- Biliyordum!
Потому что я был... был посреди этого расследования и знал, что там происходит
Çünkü ben de soruşturma sırasında oralardaydım. Olayları günü gününe öğrendim.
Я так и знал!
- Evet. Biliyordum ya!
Я так и знал, что от тебя не скрыть!
- Öğreneceğini biliyordum!
Так и знал, что этот запах мне знаком.
Bu kokuyu tanıdığımı biliyordum.
Включая героин и то, что ты не знал, что там была школа.
Ki bu hobilere eroinle, bir yerin okul olup olmadığını bilmemek de dahil.
Я так и знал.
Biliyordum.
Знал я, что женщины коварны, но и помыслить не мог, что моя жена такая же!
Kadınların gaddar olduğunu bilirdim... Fakat bunun ispatını kendi karımda bulacağımı hiç düşünmezdim!
И чтобы ты знал, перед уходом мы с ней разругались. Кто б сомневался, что так будет.
Haberin olsun, çıkmadan önce onunla tartıştım, tahmin edersiniz zaten.
Ты знал всех фактов, и ты видел, что в метре от него ребенок, но тем не менее, все таки отдал приказ?
- O anda bunu bilmiyordum. Durumları bilmiyordun ama 9 yaşında bir çocuğun ona 1 metreden daha az olmasına rağmen, yine de emri verdin?
Малик вырос на историях про своих дядей и кузенов, которых он никогда не знал из-за Аль-Файедов.
Malik, Al Fayeed'ler yüzünden tanışamadığı amcaları, kuzenleri hakkında anlattığım hikayelerle büyüdü.
Я знал, чего вы хотите и дал вам это.
Ne istediğini biliyordum ve bunu gerçekleştirdim.
И как? Весело было? Знал бы я, что ты такой ценный, выставил бы тебя на ибэй... заработал бы денег...
Önemli olduğunu bilseydim, seni eBay'a koyardım ve senin adına biraz para almaya çalışırdım.
Никто не знал, куда и каким маршрутом мы едем.
Devir teslimi bilen yalnızca bizdik. Öyleyse içeriden biri olmalı.
И... Знаешь, наверняка мы больше не увидимся, но я хочу чтобы ты знал...
Bak, bir daha muhtemelen görüşemeyeceğimizi biliyorum ama şunu söylemek istedim.
И когда Гриффины дали мне возможность его реализовать, я знал лишь одного актера, способного сыграть волка Фила : Гленна Куагмайра.
Ve Family Guy bana bunu çekme şansını verdiğinde Kurt Phil'i canlandırabilecek tek aktörün Glenn Quagmire olduğundan adım gibi emindim.
И думаю : "Кто бы знал".
"Keşke anlasaydı." diyorum.
И ты знал. Что?
En baştan beri biliyordun.
Джуд не хочет, чтобы его отец знал... о нем и обо мне.
Jude babasının bizi bilmesini istemiyor.
Итак, она не собирается оставлять ребёнка и не хочет, чтобы кто-либо об этом знал.
Bebeği tutmayacak. Kimsenin bilmesini de istemiyor.
Я и не знал.
- Zırvalık.
Харви это знал и всё равно решил платить ей больше.
Harvey bunu bilse de maaşını ödemeyi seçti.
Если ты знал, что я обманул, почему не ликвидировал огонь и не разрушил город?
Birisi Mallory'i koruyor ama kim? Aldattığımı biliyorduysan, neden ateşi söndürüp kasabayı yok etmedin?
И кто бы знал, именно вы заплатили за моё убийство.
Bunu benim idamım için rüşvet verenden başka kim söyleyebilirdi ki zaten?
Если он достаточно знал обо мне, чтобы взломать меня, значит это означает, что и тебя он мог взломать.
Eğer beni sistemimi ele geçirebilecek kadar tanıyorsa senin sistemini de ele geçirmiş demektir.
И если бы ни Эмма, никто бы даже не знал о ее исчезновении.
Emma da olmasaydı kaybolduğundan kimsenin haberi olmazdı.
Ну, я собирался отправить приглашения, но у меня закончились марки, а на почте была очередь, и я не знал где были все эти маленькие...
Onlara davetiyeleri postalayacaktım ama posta pulu kalmamış, postanedeki sıra da çok uzundu ve o küçük şeylerin nerede olduğunu bilmiyordum...
Ланы не было несколько дней, и я обыскал всё вокруг. В душе я знал, что с ней что-то случилось.
Lana birkaç gündür kayıptı ve bakmadığım yer yoktu ama kalbimde başına gelen şeyleri biliyordum.
Потому что он точно знал её и... и он знал, что Элис - не её имя, и он искал её в приюте в Вегасе
Çünkü onu tanıdığı kesin ve Alice'in gerçek adı olmadığını biliyor. Ve onu aramak için Vegas'taki sığınma evine gitti.
То есть, если Твизз знал, где спрятано оружие, очень вероятно, что и Big Hazard знал
Ayyaş silahın nereye saklandığını biliyorsa çok büyük bir olasılıkla Büyük Tehlike de biliyordu.
Ты знал, что зубы гниют последними, после костей, волос и кожи?
En son dişlerinin çürüdüğünü biliyor muydun? Kemik, saç ve deriden sonra...
А утром мы ели "Марс", и ты рассказал мне о том, что никто не знал.
Ve sabahında, Mars barında bir şeyler yedik ve daha önce kimseye söylemediğin şeyler anlatmıştın.
И я знал...
ve ben biliyordum...
Да и если бы знал, не сказал бы.
Ve bilsem bile sana söylemezdim.
Раньше я жила с теми, кто меня знал, они не переключали каналы во время рекламы и не пробивали дыру в стене моей гостиной.
Beni tanıyan insanlarla yaşamalıyım. Reklamlar çıktığında kanalı değiştirmemesi gerektiğini oturma odamın duvarına delik açmaması gerektiğini bilen birileriyle.
Он знал, что Криста и её парень расстались, и хотел её пригласить, а она собиралась его послать
Christa'nın sevgilisinden ayrıldığını biliyordu ve ona çıkma teklif etti. Ama kız çok net bir şekilde reddetti.
Бут знал свои слабые стороны и работал над ними.
Booth zayıflıkları olduğunu biliyor ve üstesinden gelmeye çalışıyor.
Я и не знал.
Hiç bilmiyordum.
Ты знал, что так и будет.
Bunun olacağını biliyordun.
И я знал, что Франсин не такая.
Francine'nin öyle biri olamayacağını biliyordum.
Сегодня я убедился в том, что и так знал.
Bugün yaşananlar başından beri bildiğim bir şeyi kanıtladı.
Когда-то я знал один фокус, когда был ещё молодым и телепатом.
Genç ve telepatikken bir numara bilirdim.
- Ну, в глубине души я знал что этим все и закончится.
Sanırım böyle olduğunu her zaman biliyordum.
Она их слышит. Думал, что знал, пока мы не нашли у тебя дома истекающего кровью агента и пластиковую взрывчатку.
Daireni basmadan ve yerde kanlar içinde etrafı patlayıcılarla çevrili yatan ajanı..
Я понял, что только он знал, что должно случиться, и в дни перед взрывом, я достаточно с ним сблизилась, чтобы он мне доверял.
Neler olacağını yalnızca onun bildiğini fark ettim ve bombalamaya hazırlanılan günlerde bana güvenmesi için yeterince yakınlaştım.
Он знал, что я из Куантико и знаю тебя, Алекс.
Quantico'ya gittiğimi ve seni tanıdığımı biliyorlardı Alex.
После взрыва, я знал, что это лишь вопрос времени, прежде чем обо мне узнают, и чувствовал себя ужасно.
Bombadan sonra bulunmamın an meselesi olduğunu biliyordum. Korkunç hissettim.
И все таки Ты лучший коп из всех кого я знал.
Ne olursa olsun sen tanıdığım en iyi polissin.
Но ты знал, что между приемными братьями и сестрами не допускаются романтические отношения.
Ama üvey kardeşlerin hiçbir şekilde romantik bir birlikteliğe girmelerine izin verilmiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]