Aması yok traduction Anglais
359 traduction parallèle
Bu işin aması yok Pinky.
Ain't no buts about it, Pinky.
Aması maması yok, tek yaptığın konuşup durmak.
No "But", you talk without doing anything.
- Aması yok.
- No buts.
- Aması yok.
There's no "buts" about it.
Aması maması yok!
No "buts"
Beyler, bu işin aması maması yok.
And gentlemen, no ifs and buts.
- Aması yok.
- No buts about it.
- Aması maması yok.
- But nothing.
- Aması maması yok.
- But you, my eye.
- Aması yok, kuşlar uçar ve yarın babalarıyla gidecek çocuklar biraz uyumalıdırlar.
- Goats butt, birds fly, and children who are going on an outing with their father must get some sleep.
- Aması yok.
- But my ass.
Bu işin aması yok Rita.
No "buts" about it, Rita.
- Aması yok! Onu yeterince şımarttın. Üstelik, Francesco, iş meselelerinde hep iyidir.
You've spoiled him enough.Besides, Francesco's always been good at business.
- Ama yok, aması yok.
- But nothing. No buts.
- Aması yok!
- no buts!
- Aması maması yok.
- No, you are not.
Aması yok, unuttunuz mu?
No "buts," remember?
Neden orada olduğumu veya ne yapacağımı bilmeden beni oraya diktiler. - Ama... Aması yok Bruno.
, do you want to give me money?
Aması yok Bayan Bast.
- Yes, but... No buts, Mrs. Bast.
- Aması yok! Kutuyu kadının evinde bıraktım. Çünkü oraya dönmek istiyorum.
I left my bo - at her place because I want to go back.
Aması yok Bruno.
No buts, Bruno.
Aması yok, Franz.
No buts, Franz.
Aması yok.
No "buts".
- Aması maması yok, Pee Wee.
- No buts, Pee Wee.
Aması yok Rojinski.
- No "buts" Rojinski.
- Aması yok.
But nothin'.
Aması maması yok.
- No more buts.
- Aması maması yok!
But Nothing!
Evet, ama.... Aması yok.
yes, but- - but nothing.
Aması yok!
But nothing!
Kanıtlar zaten ortada Aması maması yok!
With rock solid proof, you still try to argue?
Aması maması yok.
No ifs, ands or buts.
- Aması yok.
- No buts, Charlie.
- Ama - - Aması maması yok!
No buts.
- Ama Niles... - Aması maması yok.
- Butt out.
- Aması maması yok.
- No "but."
- Aması yok.
- But nothing.
Elbettesi, aması, niçini yok.
- No. No "of course," no "but," no "why." Yes or no will do.
Aması filan yok.
There are no buts.
Aması maması yok.
No buts.
- Aması filan yok. Mesele kapanmıştır.
- No "buts." The matter's settled.
- Aması falan yok.
- No buts.
- Aması falan yok. Mahmut hoca izin vermeden birinizi çıkarmam dışarı.
- No'buts.'I won't let any of you leave without permission from Mr. Mahmut.
Aması maması yok, şu 100 Frank'ı ver.
What hundred francs?
Aması yok.
No "buts" about it.
- Aması maması yok.
If you "But, mama" me one more time...
- Aması falan yok. Siz bir doktorsunuz.
You're a doctor!
Hayır, aması falan yok.
- No buts about it.
Aması falan yok.
I know you're trying to help me.
- Aması maması yok.
No buts.
- Aması falan yok Graham.
- No buts, Graham.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65