English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Aslına bakarsan

Aslına bakarsan traduction Anglais

7,167 traduction parallèle
Aslına bakarsan ben eve gitmek istiyorum. Eve gidebilir miyim?
Actually you know what, I would like to go home, can I go home?
Şu anda B planını uyguluyoruz. Aslına bakarsan teknik olarak C planı oluyor bu.
We're currently formulating a plan B although technically, it's a plan C.
Aslına bakarsan, Kurul, yeni bir Bakanlık atayana kadar hiçbir şey söyleyemezsiniz değil mi Ajan Brandt?
Yes, we know. In fact, until this panel appoints a new Secretary, you really can't say much of anything, can you, agent Brandt?
Aslına bakarsan tahtın 3. varisiyim ben.
I'm actually third in line to the throne.
Aslına bakarsan, bu planladığım diğer şeyden daha iyidi.
Well, actually, it was probably better than the alternative I had planned.
Aslına bakarsan patron o.
Oh, actually, he's the boss.
Aslına bakarsan üzülmedim.
No, no. I'm not actually sorry.
Aslına bakarsan tanıdığım hiç kimseye benzemiyor.
Fact is, he's not like anybody I've ever known.
Öfkeli Ayı harika beyaz taklidi yapıyor aslına bakarsan.
Raging Bear can actually do a great impression of a white guy.
Aslına bakarsanız sizden bir şey istemeye geldik Bay Harris.
Actually, we wanted to ask you about something, Mr. Harris.
Aslına bakarsan, şanslıydık...
In fact, we were lucky...
Aslına bakarsanız erken bile geldim.
Uh, not at all. In fact, I'm a little early.
Aslına bakarsan, böyle bir meblağı kendi fonuma koyarsam zamanla değeri 23 yıl içinde 3 milyon dolar artacaktır.
Well, actually the time value of money is such that... if I were to put that same amount in my own fund... in 23 years'time, I'd have in excess of $ 3 million.
Benim grubum yok aslına bakarsan.
Uh, I'm not in a group, actually.
Aslına bakarsan benim en sevdiğim replik "İyi birisi olduğuna eminim ama beni terk edersen çok daha iyi birisi olursun." dur.
In fact, my favorite line is, "I'm sure you're very nice, " but you'd be nicer if you left me alone. "
Aslına bakarsanız bu insanları buraya öldürmek için getirttim.
As a matter of fact, I brought these people here to kill them.
Çok yukarıdalar ama aslına bakarsan 6 metreye kadar zıplayabilirler. - Kemerini tak.
He's way up there, but they're actually able to jump about 20 feet.
Aslına bakarsan kovul.
In fact, get fired.
Aslına bakarsan gelecek hafta buraya gelişimin birinci yılı olacak.
Actually, next week will be my anniversary.
Aslına bakarsanız size sebebini anlatacağım. Çünkü bu kadar geç kalmamın ve bu konuşmanın böylesine çerçöp olacak olmasının asıl sebebi ;
Actually, I'm just gonna tell you, cos it's actually the reason I was so late and the reason why this speech is gonna be so rubbish.
- Aslına bakarsanız, bunu ben halledebilirim.
Uh, actually, I can, uh, handle this one.
Aslına bakarsanız kendimi biraz George McFly ile özdeşleştirdim.
I actually kind of connected a little bit with George McFly.
Aslına bakarsan, bu okul açılmadan önceki hafta sonuna denk geliyor.
Mmm. You know what? That's the weekend before school starts.
Hayır, aslına bakarsan sorun debriyajda.
Nah. Actually, it's the clutch.
Amcam, aslına bakarsan büyük amcam- - Ona yardım bana da değişiklik gerekiyordu, ben de burada okula gitmeye karar verdim.
My uncle, actually, my great-uncle, uh, he needed help, I needed a change, so I figured I'd go back to school here.
- Aslına bakarsan ters yöne çeviriyorsun.
You're actually going the opposite way.
Aslına bakarsan, o çocuğu tanıyorum.
Well, actually, I do kinda know the kid.
Aslına bakarsan yeniden evlendim.
And I got remarried, actually.
Şey, aslına bakarsan o konuda fikrimi değiştirdim.
Yeah, um, actually, I kind of... changed my mind about that.
Aslına bakarsanız, yazdım bile.
In fact, I have.
Aslına bakarsan ürkütücüdür.
In fact, it's rather frightening.
Aslına bakarsan seni gördüğüne memnun olacak birini tanıyorum.
Oh, you know what? I know somebody else who'll be glad to see you.
Aslına bakarsan sen olmadan o elinden gelenin en iyisini yaptı.
The fact is that without you he... He did his best and... I hate him for it.
Aslına bakarsanız, gelmiyorum.
Actually, I... I won't be coming in.
Aslına bakarsan incittin.
As a matter of fact, you did.
- Aslına bakarsan...
Actually...
Aslına bakarsan çok da korkuyorum.
But inside, I'm kind of freaking out.
Aslına bakarsan her türlü yardıma açığız.
We can use all the help we can get, actually.
Aslına bakarsan, temsilcime göre, bu pizzanın tamamını yemem gerekiyor.
Actually, according to my agent, I'm supposed to eat, like, all of this pizza.
Aslına bakarsan, pek gönlüm yok.
You know, not so much.
- Aslına bakarsan geri koşucuydum.
- Running back, actually.
Aslına bakarsan şirketinizin içinde bir köstebek var bu durumda da gerçekten güvenebileceğim tek kişi var, o da benim.
I don't know anyone. In fact, you guys have a rat in your company, which means there's really only one person that I can trust... me.
Aslına bakarsan, değilsin.
Actually, you don't.
ancak aslına bakarsan ben sende öyle çok da harikulade birşeyler göremedim.
but I really can't see what so marvelous about you.
Aslına bakarsan bu keçe çocuk işlemlerinizi hızlandırmanız içindir anlatabildim mi?
And that scent bag is also the expression to urge the son-in-law to produce an heir... You get it?
Aslına bakarsan ben Seattle'daki evime dönmeye çalışıyorum ve bugün bir şeyler gördüğünü söyleyen yeni bir müşteriyle konuştum.
Really. Listen, the truth is I'm trying to get back home to Seattle and... there was a new client earlier who said that he saw things.
Aslına bakarsanız salon toplantılarından birine gittim. Saray çevrelerinin yarısının katıldığı ama inkar ettiği toplantıları diyorum.
Actually, I went to one of those salons of his, the ones that half the Royal Society attend but most deny.
Aslına bakarsan iki katını vereceğim.
In fact, I'll pay you double.
Birazcık aslına bakarsan.
- A little actually.
- Aslına bakarsan ortalama. Kahrolasıca!
Ah, goddammit!
- Aslına bakarsan- -
Actually...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]