Başka bir şey bilmiyorum traduction Anglais
303 traduction parallèle
Başka bir şey bilmiyorum.
I... I... know nothing more.
Ben de başka bir şey bilmiyorum.
No, I don't know much about it either way.
- Ama onun hakkında başka bir şey bilmiyorum.
But I don't know nothing else about him. Some cousin.
Onunla ilgili başka bir şey bilmiyorum.
I don't know anything else about him.
Doğduğum yer buraya 30 km uzaklıkta. Başka bir şey bilmiyorum.
Look, I was born 20 miles from here, and I just don't know nothin'else.
Dartmoor'da yaşadığınız dışında başka bir şey bilmiyorum... Çantanızdaki Devon County Chronicle gazetenizin üzerinde 14 Temmuz tarihi var.
I know nothing, except that you live on Dartmoor... have a copy of the Devon County Chronicle in your briefcase... dated June 14.
Bea, başka bir şey bilmiyorum.
Bea, I don't know any more.
- Başka bir şey bilmiyorum.
- I don't know anymore.
- Başka bir şey bilmiyorum.
- I don't know anything else.
Başka bir şey bilmiyorum.
You said good-bye and left.
- Başka bir şey bilmiyorum.
- I know no more.
Onun hasta olduğunu yazmıştınız. Romatizması olduğunu söylüyordunuz ve başka bir şey bilmiyorum. Fakat sapasağlam görünüyor.
You wrote me that he was ill that he had rheumatism and I know not what else, but it he seems to be safe and sound.
Başka bir şey bilmiyorum.
I don't know anything else.
Zengin bir herifle kaçtı işte. Başka bir şey bilmiyorum.
She's gone off with some rich fellow, and that's all there is about it.
Bu kadar söyleyebilirim, başka bir şey bilmiyorum.
That's all I can tell you, I don't know anything.
Başka bir şey bilmiyorum.
I know of nothing else.
Başka bir şey bilmiyorum!
I don't know anything else!
Ama sahip ve Mingo'dan öğrendiğimden başka bir şey bilmiyorum.
But ain't nothing I knows except what massa and Mingo teached me.
Hepsi bu, başka bir şey bilmiyorum.
That's it. That's all I know.
Hepsi bu, başka bir şey bilmiyorum.
That's all I know. Got no more information.
- Başka bir şey bilmiyorum.
I don't know anything else.
Aslında, bu yer hakkında "The Carlyle" adından başka bir şey bilmiyorum.
Well, I know absolutely nothing about the place except that it's named "The Carlyle."
Ama artık başka bir şey bilmiyorum.
But after this, I don't know anything anymore.
Başka bir şey bilmiyorum, yemin ederim!
I know nothing more, I swear it!
Başka bir şey bilmiyorum.
I don't know anything.
Seni bu mekiğe getirmeyi başardım. Başka bir şey bilmiyorum.
I managed to get us to the shuttlecraft but I don't know much more than that.
Raju Pandit. Ondan başka bir şey bilmiyorum..
I sell them to Raju Pandit...
Başka bir şey bilmiyorum.
I-I don't know anything else.
Başka bir şey bilmiyorum.
I don't know nothing else!
Başka bir şey bilmiyorum.
Next thing I know this fuckin sancho is runnin'around with my bitch. And I don't know what else.
Hatıralarının arada bir görünmesinden başka bir şey bilmiyorum.
I've never had anything more than flashes of her memories.
Bir şey bilmiyorum dedim. Başka diyeceğim yok.
I said I don't know anything and that's how it stands.
Bilmiyorum, aklıma başka bir şey gelmiyor.
I don't know, I can't think of aught else.
Sırf meraktan mı yoksa başka bir şey mi var bilmiyorum.
I don't know if you're just curious or if it's something else, something more.
Ama bu halimle sana yükten başka bir şey değilim ne zaman düzeleceğimi de bilmiyorum.
But now I'm only a burden, and I don't know when I'll get better.
Başka bir şey bilmiyorum.
All I know.
Neyi nasıl kestiklerini bilmiyorum. Geri dönmemiz mümkün değil ha, ah başka bir şey olmazsın bunlar senin gibi askerlerin yaptığı sıradan işler.
I know what they cut off, but at least they don't make tobacco pouches out of them uhah... that's something else you soldier boy's made up...
Şimdi ben bir fahişeyim ve bir erkeğin altına yatmaktan başka... hiçbir şey bilmiyorum. hastalık kapmaktan ölümüne korkarak.
Now I'm a whore, and I don't know anything except a man lying on top of me, scared to death I'm going to get the little casino.
Ne yapacağımı bilmiyorum ama şu anda düşünemem. Kafamda bir ton başka şey var.
I don't know what I'll do, but I can't think about it now, I have a lot of other things on my mind.
Sebebi banyo yapamaması mı ya da başka bir şey miydi bilmiyorum.
I don't know if it was because he wouldn't bathe or some other reason.
Beni eve mi gönderecekler yoksa başka bir şey mi, bilmiyorum?
I don't know if they're gonna send me home or what.
Şey, başka ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Müthiş bir partiye benziyor.
Well, I don't know what else to say.
Başka ne söyleyebileceğimi bilmiyorum. Her şey bir yana onu hala önemsiyorum.
I don't know what else to say except that, under everything, I still care for her.
Başka bir şey bilmiyorum.
I know no more.
Çocukluğumdan beri şiddetten başka hiç bir şey bilmiyorum.
I've known nothing but violence since I was a child.
Bilmiyorum, ama Son-kun'un kaybolduğu yada başka bir şey oluğuyla ilgili bir şeyler söyledi.
I don't know, but it sounded like Son-kun got lost or something.
Başka bir şey bilmiyorum.
- Come here!
Ben de flütten başka bir şey bilmiyorum.
I only know how to play the flute.
Altında başka bir şey var mıydı bilmiyorum. Pompanın durması için 35 çok genç ama olabiliyor.
I don't know if there was more to it or not... 35's young for your pump to quit, but it happens.
Olayda başka bir şey var mıydı, bilmiyorum. 35 kalbinin durması için genç bir yaş, ama olabilir.
I don't know if there was more to it or not... 35's young for your pump to quit, but it happens.
Jersey başka bir yer Hakkında en ufak bir şey bilmiyorum
Jersey's another place I know absolutely nothing about.
başka bir isteğiniz var mı 22
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey 347
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey 347