Ben alıyorum traduction Anglais
2,827 traduction parallèle
İnisiyatifi hep ben alıyorum ve erkekler bundan nefret ediyor.
I always have to take charge, and guys hate that.
Bugün, ben alıyorum ile bana ölüm.
Today, I am taking my death with me.
Bunu ben alıyorum!
Oh, I'm taking this!
- Kızı ben alıyorum...
- I'm going to take her...
Bunu ben alıyorum.
I'll take that one.
Neden kahveleri hep ben alıyorum?
Why do I always have to get the coffee?
- Ayırttığımız biletleri ben alıyorum.
I'll take the reserved seats.
Ve, muzu da ben alıyorum.
And I'll buy the banana.
Odanı ben alıyorum Zippy.
I'm taking your room, Zippy.
Yarın Mersedes'i ben alıyorum, tamam mı?
I'm taking the Mercedes tomorrow, okay?
Bu davayı ben alıyorum.
I'm taking this case.
Sorumluluğu ben alıyorum.
I take full responsibility.
Davayı ben alıyorum.
I'm taking the case.
Silahları ben alıyorum.
I'll get the weapons.
Ama merak etmeyin, dedi Ben buradan alıyorum.
I said, Don't worry, but I am getting out of here.
Ben Avinash nişanlı alıyorum.
I am getting engaged to Avinash.
Ben evli alıyorum.
I am getting married.
Çünkü ben alım satım da yapıyorum.
'Cause I...
Adım ne olursa olsun, kimlik ne derse desin testosteron alıyorum ben.
My name, my new passport, whether or not I take my testosterone.
Ben sadece biliyorsun, gey olan seni alıyorum... ah.
I just get, you know, the gay you... oh.
- d Yolunu yitirene kadar sür d -... ya da ben bebeği alıyorum. d Ama izlediklerinle ayrılmak d
# Drive until you lose the road Or break with the ones...
Bana çenemi kapatmamı söyledin ben de burada oturup mısır gevreği kutusunun üzerindeki yazıları okuyup çenemi kapatma alıştırması yapıyorum.
You told me to shut up, so I'm just gonna sit here and read the cereal box and practice keeping my mouth shut.
Ben, gürültülü olduğu için alıyorum. James May, kahverengi oldukları için alıyor.
I buy them because they're loud, James May buys them because they're brown.
Ben bebeği alıyorum.
You get the car.
Nikita, ben seni örnek alıyorum. Sen kendi kararlarını veriyorsun.
Nikita, I look at you, and you call your own shots.
Niye diye sordum "Birkaç davul kaydını tekrar alıyorum." dedi. Ben de "Vay be. Peki." dedim.
He goes, "I'm redoing a couple of drum tracks." I was like... " Whoa.
Ben Casey ile gidip Norseman'i alıyorum, Sarah sen de annemle kal ve işkence görmediğine emin ol.
Sarah, you're gonna stay with Mom, make sure she doesn't get tortured. I don't need backup.
Peki, ben kontrolü alıyorum.
All right? I'm going to take over.
Sonra ben bu şanssız hanımlardan birini alıp bagaja koyuyor, gazlıyorum ve bam!
Then I take one of these unlucky ladies, throw her in the trunk, take off and bang!
Hayır ama ben alıyorum.
Benzodiazepine? No. But I...
Ağırdan alıyorum ben.
Oh, I'm pacing myself.
Ben soldakini alıyorum, Sen sağdakini al.
I'll take the one on the left, You take the right.
Ben biber gazını alıyorum, arkadaşım da yumurta tozu istiyor.
I'll take the pepper spray, and my buddy wants some powdered eggs.
- Ben de ağırdan alıyorum.
- l'm taking it slow too.
Ben sadece bu fikre alışmaya çalışıyorum.
I'm... still getting used to the idea myself.
Seni örnek alıyor o. Ben de seni örnek alıyorum. Ne?
You're his role model, and you're my role model, too.
Sen Viking şapkası takıyorsun, ben Garden'da kapalı gişe oynuyorum sonra Grammy kazanıyorum ama sen iki kat fazla mı alıyorsun?
You wear a viking hat, I sell out the garden and win Grammys and you get twice the fucking dough?
Ben bu tarafı alıyorum.
I'll take this trail.
- Ben Uzi'yi alıyorum.
I call the Uzi.
Ben hep ceza alıyorum. Sen her zaman kazanıyorsun.
I'm always grounded, and you always win.
Ben yanlış bir yere baktığım da ceza alıyorum.
If I even look the wrong direction, I get detention.
O zaman iyisimi parayı belediyeden al çünkü ben bu şekilde yaşamıyorum.
Well, then you'd better get it from the city, because I am not living like this.
Ben sokağın diğer ucunu alıyorum.
I'll take the other end of the street.
Ben de kimse silahımı çalmasın diye alıştırma yapıyorum.
So I'm just trying to practice somebody stealing my gun.
Çünkü ben işimi ciddi alıyorum.
'Cause I take my job seriously.
Ben bunu alıyorum.
I'm going to take this.
Hayır, ben bu evi alıyorum.
No, I'm buying this house.
"Ice Cream Man" filmindeki adam gibiyim tek fark ben yatıştırıcı alıyorum.
I'm like the ice cream man, except I have barbiturates!
Ama ben bu arabayı sürmek için alıyorum.
But I want this car to drive.
O yüzden, ben 10 puan alıyorum.
So, I get ten points.
Evet. ben de alıyorum.
Yeah. I'm getting it now.
alıyorum 190
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben anlıyorum 29
ben alayım 73
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben amerika 34
ben alırım 306
ben aç değilim 36
ben ayrılıyorum 34
ben açarım 103
ben annesiyim 25
ben alayım 73
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben amerika 34
ben alırım 306
ben aç değilim 36
ben ayrılıyorum 34
ben açarım 103
ben annesiyim 25