Ben açarım traduction Anglais
596 traduction parallèle
Ben açarım.
Oh, I'll go.
- Ben açarım.
- I'll take it.
Ben açarım, Peg.
I'll get it, Peg.
Ben açarım.
I'll answer it.
- Hayır, ben açarım.
- No, I'll open it.
Ben açarım.
I'll take it.
Onu ben açarım.
I'll take it, though.
Siz onu mutfağa götürün Bayan Wilson, kapıyı ben açarım.
Take it in the kitchen. I'll answer the door.
Tamam Bayan Wilson, ben açarım.
It's alright, Mrs Wilson, I'll answer the door.
Ben açarım.
I'll go.
- Ver, ben açarım.
Let me have it.
- Ben açarım!
- Yes, I'll get it!
Tamam Max, ben açarım.
It's all right, Max.
- Paketi ben açarım.
- I'll unpack it.
Ben açarım.
I'll be right.
Ben açarım.
I'll open it.
Bekle, ben açarım.
You wait here, I get this.
Ben açarım, gördüğüm en nazik parmaklar!
I'll open it, you have the most delicate fingers!
İşiniz bitince düğmeye basın, ben açarım.
Press the button when you are finished and I will open.
Dur, ben açarım.
No, I got it.
- Ben açarım.
- No, I got it.
- Sen bırak, ben açarım.
- Leave it, I'll open it.
Kilidi aç, yoksa ateş edip ben açarım.
Unlock this door or I'm going to shoot through the door!
- Ben açarım.
- I'll do it.
- Ben açarım.
- I'll get it.
Ben açarım.
I'll get it.
- O. Ben açarım diye belki de kendini korumaya çalışıyordu.
Only I think he was just covering himself in case I did.
Ben açarım, Delilah.
I'll get it, Delilah.
Ben açarım.
I'll break.
Ben açarım.
Don't... I'll open it.
Ben açarım.
I'll do this myself.
- Polisleri de yavaşlatmış olur. Başımıza iş açar demiştim ben.
I told you he'd be trouble.
O hangi rüzgara eser, ben oraya yelken açarım.
Whichever way the wind, she is blowing, that is the way I sail.
Ben açarım, Mary.
GEORGE :
Camı kırmayı boş ver, ben onu sana açarım.
Don't bother smashing the glass I'll open it for you.
- Hayır, ben size telefon açarım
- No, let me phone you.
Ben açarım.
Ta-da!
- Ben senin için açarım.
I'll open it for you.
Anlıyorum. Yine de ben senden önce dönerim, sana kapıyı açarım.
- I see. - ln any case, I'll be back before you, so I can let you in.
- Ama ben hep buradan açarım.
But I always answer the phone from here.
Verilen rahatsızlık için ben dava açarım.
I might sue for damages.
Ben açarım.
I'll take the call.
Sen yaşlanırsın, ben yaşlanırım burada otururuz ikimiz yeriz, içeriz pantalonlarımızın üst düğmelerini açarız şöyle bir kestiririz hemen şurada, yan yana, ufak bir şekerleme.
And you'll get old, I'll be old and we'll sit here together, you and I. And we'll drink and we'll eat and we'll unbutton the tops of our trousers and we'll take a nap, right here, side by side, a little nap.
Bırak lan, keserse ben de gider açarım gayrı.
I'll fix anyone who dares try.
Ben delikleri açarım, sen içeri girersin.
I make the holes and you get in.
- Ben de kanunsuz tutuklamadan dava açarım.
- I'll sue your goddamn ass for false arrest.
Ben kapıyı açarım, tamam mı?
Let me open the door, all right?
Ben erkenden açarım burayı ama geleni geçeni görmedim...
I've been here since early this morning. No one's come down all day.
Ben sadece kasaları açarım.
I'm a safecracker.
Ben merdiveni açarım efendim.
I will let down the steps, Your Honour.
- Ben Pino, açar mısın.
- It's Pino, let me in.
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben alıyorum 23
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben alıyorum 23
ben alayım 73
ben anlıyorum 29
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben alırım 306
ben amerika 34
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben ayrılıyorum 34
ben avukatım 47
ben anlıyorum 29
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben alırım 306
ben amerika 34
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben ayrılıyorum 34
ben avukatım 47