Ben new york traduction Anglais
1,118 traduction parallèle
- Ben New Yorkluyum.
I'm from New York. Oh, me too.
Ben New York'tanım.
I'm from New York.
- Siz çalışırken ben New York'un cehenneme dönmesine izin veren başkan olarak hatırlanacağım.
While you're working on it, I'm going down in history as the mayor who let New York get sucked down into the 10th level of hell.
- Bak, ben New York Şehri...
I'm a New York City...
Ben New York'a dönüp normal bir uçağa binelim derim.
I say we go back to New York and take a regular flight.
Beyler, ben New York'lu bir öğretmenim.
Gentlemen, i'm a schoolteacher From the city of new york,
Ben New York'lu bir öğretmendim.
I was a schoolteacher From the city of new york!
"Ben New York'lu bir öğretmenim."
"I'm a schoolteacher From the city of new york!" Ha ha ha!
Şimdi ben New York'ta değilim, Yankee Stadyumunda da oynamıyorum, ama oyun hala aynı ve tabi kurallar da ;
Now, I'm not in New York and I'm not playin'in Yankee Stadium, but the game's still the same and the rules still apply :
Ben New York'luyum.
I'm from New York City.
Ben New York City'de polislik yapıyordum.
I was a cop in New York City.
Ben New York da iken telefonda onunla birkaç iş yaptık.
But when I was in New York I had a few business with him by phone.
Çok çeşitli ve sıradışı deneyimler hakkında benimle konuşmak yok - Hey, ben New York'ta bol sapmış.
- Hey, I deviated plenty in New York, so don't talk to me about varied and unusual experiences.
Siz haberimi Conklin'e verirken ben New York'da tur atamam!
I'm not gonna hang around N.Y. while you give away my stories to Conklin!
Oh hayır, ailem Florida'da ben New York'ta.
Oh, no. My family's in Florida and I'm in New York.
Ben New York'ta?
I'm in New York.
Ben New York'ta yaşıyorum, ve koku alma duyumu istemiyorum.
"I live in New York City, I don't want my sense of smell."
Bak, ben New York'a hiç gitmedim.
Look, I - I've never been to New York.
Bilmeni istiyorum. Ben New York'ta bir binada yaşadım.
I want you to know I lived in a tenement in New York.
Ben New York'a oyuncu olmak için geldim.
I came to New York to be an actress.
Ben de Willa'ya "Ya Nashville'e ya da New York'a gitmeliyiz." dedim.
So I said to Willa, I said, " Look, we gotta go to New York or Nashville.
- Türkiye'de. Bebeğim New York'ta olsaydı ben de oraya gidecektim.
Jack's in Turkey, which is where I'd be if my baby was in New York.
Larry tekrar New York'a taşınmamızı istiyor ama ben istemiyorum.
Larry wants us to move back to New York, but I don't.
- Bizimkiler olmadan New York'a gidemem ben.
- I can't go to New York without my folks.
New York'tayız ve ben bir New Yorklu gibi davranmak istiyorum.
I wanna act like a New Yorker. Sadie, hold on!
Sen bunun için Nev York'a geldin... ben bunun için Queens'ten ayrıldım.
That's why you came to New York. That's sure as hell why I left Queens.
Çünkü ben bir New York polisiyim.
Because I'm a New York cop.
Paris'e kaçmışlar. 10 yıl sonra da New York'ta annem babamla tanışmış. Ve ben doğmuşum.
Then they fled to Paris for 10 years and after that to New York, where maman met papa and I grew up.
İş nedeniyle birkaç günlüğüne New York'a gidiyorum. Ben yokken köpeğime bakmanızı istiyorum.
I'm going to New York on a business trip for a few days, and I'd like you to take care of my dog while I'm away.
Seni bodur çekik gözlü "ben sizin dilinizi bilmemek" diyen New York'taki bütün manav tezgahlarının sahibi pislik Papaz Sun Yung Moon 88 Yaz Olimpiyatları Kore Kick boksçusu, hergele.
You little, slanty-eyed, me-no-speaky-American, own every fruit and vegetable stand in New York, bullshit, Reverend Sun Myung Moon, Summer Olympic'88, Korean, kick-boxing son of a bitch.
Bilirisin New York'u severim ben.
Hey, I love New York.
Ben Cinayet Bürosu Amiri Kevin Quinn. New York Bölge Savcılığı'ndan arıyorum.
This is Kevin Quinn, Chief of Homicide Bureau Office of the District Attorney, County of New York.
Bazı New York'lular benı kurtarmaya geldi.
ome citizens of New York actually came to my rescue.
Şimdi New York'ta olsaydık eğer ben klimalı, tam ekipmanlı Doğu Yakası kliniğimde olurdum.
If I were in New York City, I would be in my climate-controlled, fully-equipped East Side office, three, maybe four days a week.
Ben ve Elaine?
Oh, yeah, New York.
Belki de... belki de siz ve ben, üçümüz New York'ta yaşayabiliriz.
Maybe... maybe you and I should live in New York. Just the three of us.
Yani, ben de New York'luyum.
I mean, I'm from New York myself.
Çünkü bu hatunu New York'tan tanıyorum ben, adamım.
'Cause I know this chick in New York, man.
Şu andan itibaren hikayem şöyledir :... Ben New York sokaklarından gelmiş kötü bir rap'çi gencim.
As of now, my story is I'm a bad-boy rapper from the streets of New York.
Aslında ben güzel, akışkan New York kanına sahibim.
Well, I have nice, thin New York blood.
Evet ben de New York'da katılırım. En büyük rüyam.
Yes, and I could sing in New York, my lifelong dream.
Ben de Kraliyet'in ilan ettiği sayıya ulaşmak için New York'ta milis topluyorum.
I'm helping to raise New York's militia to fill the Crown's levy.
Ben Jeff Greenfielder, Nightline'dan, New York. Noam Chomsky'nin hiç Nightline programına çıkmamasının sebebi nedir?
The branch of Zionist movement that I was part of was all involved in socialist bi-nationalism, and Arab-Jewish cooperation, and all sorts of nice stuff.
Ben Kelvin Flook. Bugün EMTV'de video yapımcınız olarak sizinleyim. Zorunlu Yanılsamalar film heyetine hoşgeldiniz.
I was working as a reporter and writer for a small alternative radio programme in upstate New York, and we received audio tapes of interviews with Timorese leaders, and we were quite surprised that given the level of American involvement
Charlie ve ben bir daha New York'a tatile gelirsek seni ararız.
Next time Charlie and I want to take a breather to New York, we're gonna call you.
- Dediğim gibi, ben kendimi oynayacağım New York'ta yaşayan bir komedyen olarak ve bir arkadaşım, bir komşum ve eski bir kız arkadaşım olacak.
- As I was saying, I would play myself as a comedian living in New York and I have a friend and a neighbor and an ex-girlfriend.
Senin için. Çok garip olacak. Ben ve bir sanatçı New York'ta.
It seems kind of silly, though... me goin'out with an artist in New York City.
Savul, New York ben geliyorum ve gitmeye de niyetim yok.
Look out, New York City...'cause here I come and I ain't never leaving!
Parkın ortasından geçemem dedi. Sanki ben hiç New York'ta yaşamamışım gibi.
He tells me he can't cut through the park.
Siz daha New York taksi şoförünün gözünü alan bir ışıkken ben ayakkabı satıyordum.
I was selling shoes when you guys were a gleam in a New York taxicab driver's eyes.
Ben zekâ oyunu oynamaya geldim. Penis kıskançlığı çeken bir güç hastasının oyuncağı olmaya değil.
"Detroit Pistons vs. New York Knickerbockers."
new york times 63
new york 2524
new york city 26
new yorker 16
new york mu 31
new york şehri 22
york 90
yorkshire 22
ben ne yapabilirim ki 27
ben neredeyim 43
new york 2524
new york city 26
new yorker 16
new york mu 31
new york şehri 22
york 90
yorkshire 22
ben ne yapabilirim ki 27
ben neredeyim 43
ben ne 49
ben ne bileyim 29
ben ne olacağım 76
ben ne yapabilirim 58
ben neysem oyum 16
ben nereden bileyim 163
ben ne yapayım 50
ben nick 25
ben ne dedim 35
ben neyim 72
ben ne bileyim 29
ben ne olacağım 76
ben ne yapabilirim 58
ben neysem oyum 16
ben nereden bileyim 163
ben ne yapayım 50
ben nick 25
ben ne dedim 35
ben neyim 72