Benim gibi biri traduction Anglais
962 traduction parallèle
Benim gibi biri senin gibi bir On Bir'le mi birlikte olacak?
For me to be together with the likes of an Eleven like you?
Benim gibi biri için o paranın ne anlama geldiğini bilemezsiniz.
You don't know what that money means to a man like me.
Milyonda benim gibi biri yok.
There ain't one guy in a million like me.
Benim gibi biri için firarda 6 ay, uzun bir süre.
Six months is a long time, me boy, to be on the run.
Mahallenin maskotuydum fakat benim gibi biri için, Lucy, iş dünyasında çok da yer yoktu.
I was the town clown, but there wasn't much room in the business world, Lucy, for that kind of a fella.
Benim gibi biri için anlamsız bir dilek!
- Undoubtedly. - A smuggler and a traitor.
Ama benim gibi biri daha en baştan buraya sokulmamalıydı.
A guy like me should never be allowed to get in here in the first place!
Mesela benim gibi biri evlenmek istiyor.
Suppose that a fellow like me wants to get married.
"Benim gibi biri" demiştim. Kendim evleniyorum demedim.
I said, "a fellow like me." I didn't say me.
Benim gibi biri işte.
A guy like me.
Bunlar, benim gibi biri için fazla lüks.
You think it's not having fine things that makes me unhappy.
Bu benim gibi biri için fazlaydı.
That was enough for a man like me.
Kazandığından fazlasını harcayan benim gibi biri, hiçbir şey kazanmaz.
I end up with nothing, since I spend more than I earn.
Benim gibi biri, bir adamdan hoşlanmasa... onun dünyasını karartabilir.
If a man like me didn't like a fellow, he could surely fix him up for life.
Böyle kofti bir suçtan içeri girdiğimi düşünsene. Benim gibi biri.
Imagine me in on this cheap rap, big man like me.
Benim gibi biri olduğunu düşündüğüm için sana güvendim.
I trusted you because, well, I thought you were my kind of person.
Ama neden benim gibi biri...
But why is anyone like me so...
Benim gibi biri buralarda yalnızlık çekiyor.
It gets lonely out here for someone like me.
Bir insan ne olmak istediğini nasıl bilir, özellikle benim gibi biri?
How does a guy know what he wants to be, especially someone like me?
Sen benim gibi biri için kusursuz bir eğlencesin.
You're the perfect patsy for a guy like me.
Benim gibi biri için günlük tutmak garip bir fikir.
It's an odd ídea for someone líke me to keep a díary.
Benim gibi biri olsaydı eğer?
- For example, what about the type like me?
Sizin gibi bir kızın benim gibi biri için böyle bir şey yapacağını kim düşünür ki?
That anybody'd think a girl like you would do a thing like this over a guy like me.
Bu saatten sonra ancak benim gibi biri senin gibi bir enkazla ilgilenebilir.
And as a man. Only somebody like me can use a wreck like you.
Benim gibi biri.
Someone like me?
Davet edildim ama hepsi çocuktu ve benim gibi biri...
I was invited but they were all children and someone like me...
Abla, benim gibi hayaletleri görebilen biri var.
Gong Ri. There's someone else who's able to see ghosts like I can.
Sadece görmek istediğini görüp, duymak istediğini duyan biri için benim gibi gereksiz şeyler görüp duyan birinin yanında olması rahatsız edici olacaktır.
If someone like me who sees and hears useless things remain next to a man who only does what he wants, and hears what he wants... he won't be able to live his life in peace.
"Benim gibi zeki biri ancak basit bir kaynakçı olabiliyorsa vah dünyanın haline."
"What a crummy world, where somebody as smart as me " is nothing but an ordinary welder. "
Hem de benim gibi zirvede biri.
And me, top man.
Babası onu görmeye geldiği zaman ayağa kalkıp, o da benim gibi uzun biri, ağaç hakkındaki gerçeği söyledi.
And when his father came to see He stood up straight and tall like me
Tanrı, yani benim Tanrım, onun gibi biri yüzünden... cehennemi yarattı. Kin duymadığım kişilere karşı savaşmak.
Against people I do not hate.
Tanrım! Benim kadar susayan biri için bu suyun gerçekten büyük önemi var. Bu su şimdi bana içki gibi gelecek.
That a man should have such a great big thirst like I have... and only water to quench it with.
Yaşlandım ve para da benim gibi yaşlı biri için büyük bir teselli.
I'm old and money's a real comfort to an old man.
Benim gibi terbiyeli biri değil!
Not a decent girl like myself!
Benim gibi dikkatli yürüyen biri ayakkabılarını eskitir mi?
I even save on shoe leather
Dediğin gibi, benim görevimdeki biri hiçbir şeyi gözden kaçırmaz.
As you say, nothing escapes a man in my position.
Eğer okula gitmezsen büyüdüğünde benim gibi cahil biri olabilirsin.
If you don't go to school, you might grow up to be as ignorant as I am.
"Şu adamlardan biri" dediğinde benim gibi eski bir mahkumu mu demek istiyorsun.
"One of those men again." Say it. An ex-con, like me.
Sizde benim gibi, Bay Roberts'ın sözlerini tutan... biri olduğunu biliyorsunuz.
You know as well as I do that Mr. Roberts is a man who keeps his word.
Benim gibi o da senin nasıl biri olduğunu anlamıştır.
Maybe he sees through you, like I do.
Hatta benim gibi iyi tabiatlı biri için.
Even for a person as good-natured as myself.
Sen de benim gibi olacaksın, önündeki her şeye tekme atan biri!
You're gonna wind up just like me, kicking and scratching every inch of the way!
Benim gibi bir serseriyi dürüst biri yapmaya evlilik yetmez.
It'll take more than a license to make an honest man out of a bum like me.
Ama dinle, benim asıl bilmek istediğim şey Hana-ogi'nin de senin Mike'la çıktığın gibi çıktığı biri var mı?
But, listen, what I really wanna know is does this Hana-ogi ever go out on dates, like you and Mike? No.
Koca Baba'yla benim gibi çok uzun süre birlikte olan çiftlerde... bazen biri diğerinin üstüne fazla düşerse onu sinirlendirebilir.
When couples have been together as long as me and Big Daddy they get irritable with each other from too much devotion.
Şebekler gibi birlikte düşüp kalkan benim yaşımdaki biri ve onlardan ikisi.
A man my age and the two of them carrying on like monkeys.
Benim gibi elektronikçi biri.
And me the electronic type.
Benim gibi geçici bir görevde olan biri senin gibi sürekli aklında olan bir kızla tanışıyor.
You see, a guy like me, on temporary duty, meets a girl he thinks a lot of, like you.
Hep kötü biriydi ve onlara o kızları ve o adamı benim öldürdüğümü söyleyecekti, sanki öylece oturup bakmak dışında bir şey yapabilirmişim gibi, doldurulmuş kuşlarından biri gibi.
He was always bad, and in the end he intended to tell them I killed those girls and that man, as if I could do anything exceptjust sit and stare, like one of his stuffed birds.
Ayrıca, neden benim programımdaki gibi bana tıpatıp benzeyen biri o yoldan gitsin ki?
Besides, why should a man so like me come along the very road I was scheduled to take?
benim gibi 258
benim gibi yap 17
benim gibi mi 35
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birinci 55
benim gibi yap 17
benim gibi mi 35
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birinci 55
birine 18
birinci katta 19
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birinci katta 19
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129