Benim suçumdu traduction Anglais
479 traduction parallèle
Hepsi benim suçumdu.
It was all my fault.
- Bırakın kavgayı, o benim suçumdu.
- Forget it! I'm the one to blame.
- Belki de benim suçumdu.
- Maybe it was my f —
Evet benim suçumdu.
It was my fault.
- Benim suçumdu.
- It was my fault.
Benim suçumdu. Önemli değil.
- I beg your pardon.
Belki de her şey benim suçumdu, Harry.
Maybe it was all my fault, Harry.
Ve bu benim suçumdu.
And it was my fault, too.
Galiba Joanna'yı dinlememek benim suçumdu.
Well, I guess it was my fault for not listening to Joanna.
Özür dilerim, benim suçumdu.
I'm sorry. It's my fault.
Suçlarım. Benim suçumdu.
I can - it was my fault - and then, when I got fired here
- Bir dakka hepsi benim suçumdu.
- Wait a minute. It was all my fault.
Bu tamamen benim suçumdu.
It was all my fault.
Benim suçumdu.
I guess I've only myself to blame...
Olanlar en çok benim suçumdu.
What happened was mostly my fault.
Ama benim suçumdu, Yuri. - Hayır.
- It was my own fault, Yuri.
Benim suçumdu, bunu hakettim. Senden sadece bana bir doktor bulmanı rica ediyorum.
I'm only asking you to help me find a doctor.
Korkarım bu benim suçumdu.
I'm afraid this is my fault.
Olay tamamiyle benim suçumdu.
It was all my fault.
Karısına olanlar benim suçumdu.
What happened to his wife was my fault.
... Hepsi benim suçumdu...
Was my all my fault...
Baba! benim suçumdu!
Dad, it's my fault.
- Bu soygun benim suçumdu.
- This robbery was my fault.
Kaza onun suçu değildi. Benim suçumdu.
I just wanted to say that that accident wasn't his fault.
Hiç eğlenceli değildi. Aramızda olanlar işle ilgisizdi. Benim suçumdu.
There wasn't any fun in it, and what happened between you and me was... was not part of it...
- Sanırım benim suçumdu.
- I think it was my fault.
Benim suçumdu.
That was my fault.
Eddie, bu benim suçumdu.
Eddie, it was my fault.
Sanki benim suçumdu!
As if it were my fault!
Bütün olanlar benim suçumdu.
This whole thing was my fault.
- Her zaman benim suçumdu.
- It's always my fault.
Ama benim suçumdu.
- But it's... really my fault, Mr. Sinclair.
Benim suçumdu.
It was my fault.
Her şey benim suçumdu.
It was all my fault.
Benim suçumdu.
It was me.
Onunla birlikte olman, belki benim suçumdu.
If you were with her, maybe it was my fault.
Kaza... Hepsi benim suçumdu. Benim suçum.
The accident it was all my fault my fault.
Hayır, bu benim suçumdu.
No, it was my fault.
Milo bu benim suçumdu.
Milo, this was my bust.
Olay tamamen benim suçumdu Yarbay.
The incident was completely my responsibility, commander.
Şunu da söylemeliyim ki olan bitenin hepsi benim suçumdu.
And I have to say it was pretty much all my fault.
Benim suçumdu.
I was to blame.
Üzgünüm Blanca, biliyorsun benim suçumdu. Ve ben..
I'm sorry, Blanca, you know, it's my fault.
Benim suçumdu.
It's my fault.
Benim suçumdu.
- It's my fault.
Hepsi benim suçumdu, derseniz gitmeniz gerekmezmiş dedi
If you say is all your fault, you no have to leave.
Bu benim suçumdu ve hakikaten üzgünüm.
and I'm really sorry.
Tamamen benim sucumdu.
It was all my fault.
Sonra hastalandığında, yine benim suçumdu beni çağırmanı umuyordum.
I hoped that you'd call for me. But you didn't.
Büyük bir hata yapmıştım. Ve öğrencim beni anlamadıysa, bu onun kadar benim de suçumdu.
I know now if he hasn't understood, it is my fault.
Benim suçumdu. İyi akşamlar.
- All right.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim için önemli 63