Benim için farketmez traduction Anglais
141 traduction parallèle
Ben yasaları uygularım, iyi kötü, ya da önemsiz olması, benim için farketmez.
I administer the law. Good, bad or indifferent, it's no business of mine.
- Benim için farketmez.
- I don't mind.
Bunu yapman benim için farketmez, Arab... fakat bunu burdan çıkınca yaparsın.
I don't mind you doing it, Arab, but you gotta do it on your own time.
Benim için farketmez.
I don't mind.
Oh, kalan atışları yapman benim için farketmez.
Oh, that's all right with me if you take her shots.
Kurbanların derisinin rengi benim için farketmez.
The color of the skin of the victims makes no difference to me.
Benim için farketmez, ne dersin?
I'm not against it.
Kuzey veya güney benim için farketmez, Bayan. Breckenridge.
North or south doesn't make much difference to me, Mrs. Breckenridge.
Benim için farketmez.
Not to me, it don't.
- Ama benim için farketmez. Seni sevip sevmediğim.
- But for me it doesn't matter whether I love you or not.
Canlı ya da ölü olman benim için farketmez.
Live or dead, makes no difference to me
Yani, şu koca kulaklının orada ne yaptığı benim için farketmez... - Hey!
I don't mind you hanging out with Big Ears there...
- Benim için farketmez.
- I don't mind staying.
Benim için farketmez, fakat Bannister'lar kaplan pisliğinden daha aşağılıktır.
Makes no difference to me, but them Bannisters is meaner than tiger spit.
Ne olursa olsun benim için farketmez.
What happened makes no difference to me.
'İnim inim inlesem, acı çeksem de olur''benim için farketmez'
'Why did this night have to be so good? I would not have to be in pain.' 'She did not like the end of my life...'
Benim için farketmez
I don't care!
Benim için farketmez, canım.
Doesn't matter to me, my dear,
Benim için farketmez.
It doesn't matter to me.
Pekala, benim için farketmez.
Well, it doesn't make any difference to me.
Benim için farketmez.
I don't care
Benim için farketmez! Hiç farketmez!
I don't give a shit!
Benim için farketmez.
It's all the same to me.
Ne istersen onu yap, benim için farketmez.
WELL, DO WHAT YOU WANT TO DO. DOESN'T MAKE ANY DIFFERENCE TO ME
Benim için farketmez.
BUT ENOUGH ABOUT ME.
Benim için farketmez.
DOESN'T MAKE ANY DIFFERENCE.
Benim için farketmez, umarım hapishanede iyi durur.
DOESN'T MAKE ANY DIFFERENCE TO ME. I HOPE IT LOOKS GOOD IN JAIL.
Benim için farketmez.
- Don't mind if I do.
Kilise olup olmadığı, benim için farketmez, zaten kiliseleri sevmem.
I don't give a fuck, if this is a church. I don't like churches. - Are you an atheist?
Benim için farketmez.
I'm getting paid whether you ride or not.
Yaşı benim için farketmez, birinin içine girme isteği duyuyordum bir kadın buldum ve girdim.
I don't care about the age. I just wanted to get inside somebody. I found a lady and I got in.
Benim için farketmez.
I don't care who he is.
Ben artık bir ceset gibiyim, bende duygu kalmadı. Benim için farketmez artık ne isterseniz yapın.
Now whether this dead body's funeral procession goes or marriage procession, it does not make any difference to me
Bak yüzbaşının onayını alırsan benim için farketmez.
Tell you what, you get my Lt's okay it's fine with me.
Spekülatör borsası, açık borsa, borsanın adını sen belirle, benim için farketmez.
Bull market, bear market. You name the market, I'm there.
Kendisi bir video kaset bıraktı ama benim için farketmez. Ben "Oynat" tuşuna basarım ve paramı alırım.
She left a video will, so I earn my fee... simply by pressing this'Play'button.
Benim için farketmez bebeğim.
It fine by me, baby.
Benim için farketmez aslında.
Darn silly carry-on, if you ask me.
- Benim için farketmez.
- The one that you want.
Ama benim için farketmez, nasıl olsa her yerde ailem var!
Doesn't matter to me. I have family everywhere.
Benim için farketmez.
Not for me.
Ben bir asiyim. Açar, sonra kaparım. Çünkü benim için farketmez.
I'm a rebel. I'll open it, then I'll close it again just like that.
- Benim için farketmez.
- That's fine with me.
- Benim için farketmez.
- Doesn't matter to me.
Gerçekten benim için farketmez.
It doesn't matter to me.
Benim için hiç farketmez.
- That's the same thing.
- Benim için hiç farketmez dostum.
Oh, that doesn't matter
Şey, benim için farketmez.
It's not n-necessary for me. I don't know if...
- Hey, benim için de farketmez.
- Hey, it doesn't matter to me.
Benim için kuzen, teyze, hatta büyükanne farketmez. Hepsine varım!
I'd even go for an aunt, a niece a grandmother!
Benim için de farketmez.
Well, I don't care either.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için 458
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için 458