Bir soru sorabilir miyim traduction Anglais
1,837 traduction parallèle
Sana hikaye hakkında bir soru sorabilir miyim?
Well, will you permit me to ask a question about the story?
O zaman, bir soru sorabilir miyim?
So, can I ask you a question?
Ama büyük bir hayranınız olarak size bir soru sorabilir miyim?
But can I ask a question, as a huge admirer of yours?
- Bir soru sorabilir miyim?
- can I ask you a question?
- Sana bir soru sorabilir miyim?
- Can I ask you a question?
Mahsuru yoksa sana aptalca bir soru sorabilir miyim?
You mind if I ask you a stupid question? - Shoot.
Kişisel bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a personal question?
Kate, sana özel bir soru sorabilir miyim?
Kate, can I ask you a personal question?
Bu uzun süreli hastalığa dair yaşam deneyiminiz hakkında bir soru sorabilir miyim?
Can I just ask a question about your life experience in regard to this long-term illness?
Isabel hakkında bir soru sorabilir miyim size?
About Isabel, can I ask you a question?
Size aptalca bir soru sorabilir miyim acaba?
I wonder if I could ask you a silly question.
Sana bir soru sorabilir miyim?
Hey, can I ask you a question?
Bir soru sorabilir miyim?
It's personal.
Sana bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a question?
Özel bir soru sorabilir miyim?
Do you mind if I ask you a personal question?
Size bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you one question?
Bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a question?
Jackie, sana biraz özel bir soru sorabilir miyim?
Jackie, can I ask you a question that's kind of personal?
Size kulağa çılgın gelecek bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a crazy question?
- Affedersiniz bir soru sorabilir miyim?
- Excuse me, can I ask you a question?
Ben,... Ben bir soru sorabilir miyim?
Can i, uh... can I ask you a question?
- Sana bir soru sorabilir miyim?
- Listen, could I ask you a question?
Koç, sakıncası yoksa son bir soru sorabilir miyim?
Coach, do you mind staying for one more question?
Hazır kafan da iyi, sana bir soru sorabilir miyim?
Seeing that you're high and everything, you mind if I ask you a question?
Sana bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you something?
Son bir soru sorabilir miyim?
Can I just ask you one more question?
Sana kadınlar hakkında bir soru sorabilir miyim?
Could I ask you a question about women?
Sana kişisel bir soru sorabilir miyim?
May I ask you a personal question?
Siz köpeklerle iyi anlaşan bir olarak, size köpeğimle bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a question about my dog since you are the dog whisperer?
- Bir soru sorabilir miyim?
- Can I ask you a question?
Bir soru sorabilir miyim?
Uh, can I ask a question?
Efendim, size özel bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a question in private, sir?
Willie, seçimlerini hiç sorgulamadığımı bilirsin ama arkadaşın olarak sana bir soru sorabilir miyim?
Hey, Willie, you know I've never been one to second-guess your choices, but can I ask you a question, friend to friend?
Bir soru sorabilir miyim Thomas?
May I ask you a question, Thomas?
Peki, sana bir soru sorabilir miyim?
Okay, can I ask you a question?
-... sana bir soru sorabilir miyim?
- could I ask you a question?
Molly, sana bir soru sorabilir miyim?
Molly, can I ask you a question?
- Size bir soru sorabilir miyim, bayan?
- Can I ask you a question, miss?
Seyircilerimiz için bir kaç soru sorabilir miyim?
May I ask you a few questions for the viewers at home?
Oğlunuzla ilgili bir kaç soru sorabilir miyim.
I wonder if I could ask you a few questions about your son.
Sana bir soru sorabilir miyim, Miles?
May I ask you a question, Miles? Of course.
Ona bir kaç soru sorabilir miyim?
May I have her a few questions?
Bir soru sorabilir miyim?
May I ask a question?
pardon ben gazetecilik bolumundenim ve biz kisa bir anket yapiyoruz farkli insanlar ve farkli dinlerle alakali ve anket icin birkac soru sorabilir miyim size?
Excuse me, I'm taking classes in journalism and're interviewing people of different religions and I would like to ask a few questions.
Size bir iki soru sorabilir miyim?
Can I ask you a couple of questions?
Acaba sana bir iki soru sorabilir miyim Celeste Jeffries cinayeti hakkında.
I wonder if I might ask you a few questions about the Celeste Jeffries murder.
Bu Phoeniks Emniyetten Lee Scanlon. Sakıncası yoksa size bir kaç soru sorabilir miyim?
This is Detective Lee Scanlon with Phoenix PD.
Sana bir soru sorabilir miyim?
- Can I ask you a question?
- Size bir kaç soru sorabilir miyim?
Can I ask you something?
- Bir soru da sorabilir miyim?
Can I ask a question, too? Thank you.
- Bir soru sorabilir miyim?
- Yeah.
bir sorun mu var 1028
bir sorum var 102
bir sorun yok 90
bir sorum daha var 29
bir sorunum var 94
bir sorunumuz var 196
bir sorunun mu var 37
bir soru sordum 17
bir sorun var 192
bir sorun var mı 26
bir sorum var 102
bir sorun yok 90
bir sorum daha var 29
bir sorunum var 94
bir sorunumuz var 196
bir sorunun mu var 37
bir soru sordum 17
bir sorun var 192
bir sorun var mı 26
bir soru 42
bir soru daha 41
bir sorun çıktı 25
sorabilir miyim 105
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir soru daha 41
bir sorun çıktı 25
sorabilir miyim 105
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir saat sonra 47
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir saat sonra 47