English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bir yolunu bulurum

Bir yolunu bulurum traduction Anglais

362 traduction parallèle
Belki bir yolunu bulurum.
There might be some way.
Güzel söz ve sağduyudan anlamazsan, bunun başka bir yolunu bulurum.
If you don't listen to reason, I'll find some way.
Bir yolunu bulurum.
I'll figure it out.
- Bir yolunu bulurum.
- Oh, I'll find a way.
- Bir yolunu bulurum.
- I'll find a way.
Belki sana daha iyi bir şekilde açıklamanın bir yolunu bulurum.
Maybe I can find a better way to explain it to you.
Sen halletmezsen, başka bir yolunu bulurum.
If you won't arrange it, I'll have to find another way.
Eğer beklersen para bulmanın bir yolunu bulurum.
Wait, if you want to earn some money, I know a way.
Fakat merak etme, bir yolunu bulurum.
But don't worry, I'll find a way.
O zaman seni Filistin'e ben götüreyim. Bir yolunu bulurum.
Then let me take you to Palestine.
Çok tatlısın, ama bir yolunu bulurum.
You're very sweet, but I'll be all right.
Bir yolunu bulurum.
I'll figure a way out.
Ben bir yolunu bulurum.
I'll think of a way.
Ben bir yolunu bulurum.
Don't worry.
Yürümek zorunda kalsam da bir yolunu bulurum.
I'll find a way, even if I have to walk.
Bir yolunu bulurum.
Something will turn up.
Bir yolunu bulurum.
I'll figure out ways.
Hayır, başka bir yolunu bulurum.
No. I'll find another way.
Bir yolunu bulurum.
I will find a way.
Bir yolunu bulurum.
I'll find some way to work it out.
Bir yolunu bulurum.
I'll manage.
Yapanları bulmanın bir yolunu bulurum.
I'll find a way to get the ones who done it.
- Bir yolunu bulurum.
I'll find a way.
Nasıl olur bilmiyorum ama bir yolunu bulurum.
I'm not sure how, but I'll find a way.
Bir yolunu bulurum. Kahramanım.
- I'll think of something.
Belki yarın seni Kaliforniya'ya göndermenin bir yolunu bulurum.
Maybe tomorrow, I'll figure a way to get you out to California.
Ben onları hızlandırmanın bir yolunu bulurum belki.
Perhaps I can find new ways to motivate them.
Değilse, seni uyarmanın bir yolunu bulurum.
If not... I'll find a way of warning you.
Bir yolunu bulurum.
I'll figure something out.
- Kullanmanın bir yolunu bulurum.
- I'll find a use for it.
- Bir yolunu bulurum.
- I'll find a way out.
Ben bir yolunu bulurum.
I'll work it out.
Bir süre burada kalalım, ben prangaları... çıkarmanın bir yolunu bulurum. Sonra nehri geçeriz.
Lay low here for a while, I'm gonna find some way... to pop us out these chains and then we head across the river.
- Bir yolunu bulurum.
- l'll find a way.
Bir yolunu bulurum.
I can reach him.
Bir yolunu bulurum.
I'll think of something.
Bir yolunu bulurum.
I'll fit it in somehow.
Ben bir yolunu bulurum.
We'll figure it out.
Bir yolunu bulurum, tamam mı?
Look, I'll figure it out, all right?
Bir yolunu bulurum.
I'll find a way.
Bak, ben onun dikkatini dağıtmanın bir yolunu bulurum ve sende gizlice çıkarsın.
Look, I'll find some way to distract her, and then you sneak out.
Ama eminim kaytarmanın bir yolunu bulurum.
But I'm sure I can get out of it.
Herhalde bir yolunu bulurum.
I guess I can fumble my way through.
Ben bir yolunu bulurum.
I'll take care of it.
Bitir okulunu ben bir yolunu bulurum.
You got to finish. I'll work something out.
Umarım dışarı çıktığımızda sana borcumu ödemenin bir yolunu bulurum.
I hope there's some way I can pay you back when we get on the outside.
Belki James'le iletişim kurmanın bir yolunu bulurum. Sonra da ne istediğini öğreniriz.
Maybe I can find a way to communicate with him, and we can find out what he wants.
Sen beni geri getir ben kazanmanın bir yolunu bulurum.
You get me back. I'll figure out how to win.
Eğer çenenizi kapatmazsanız ben kapatmanın bir yolunu bulurum!
Somebody better start talking soon, or I'm gonna make shit rain down on all of you!
Bir yolunu bulurum.
I... I think I could figure it out.
Bu sorun değil. Ben bir yolunu bulacağım, daima bulurum.
It doesn't matter, I'll find something.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]