Bir şey söylemedi traduction Anglais
1,490 traduction parallèle
Sormadım, onlarda bir şey söylemedi.
I didn't ask, and they didn't say.
Bu akşam ev arkadaşını davet etmekle ilgili bir şey söylemedi.
She didn't say anything about inviting her roommate tonight.
Üzgünüm evlat, bir şey söylemedi yapacak bir şey yok.
Sorry son, till she doesn't say anything.. ... I am helpless.
Çıkmadan önce bir şey söylemedi mi?
Didn't she say anything before leaving?
Henüz, bana bir şey söylemedi.
Yet, he never said a word to me.
Tadeshina size bir şey söylemedi mi?
Tadeshina didn't say anything to you?
Shouji henüz bir şey söylemedi.
Don't say anything to Shouji about this.
Hayır, bana bir şey söylemedi.
No, he told me nothing at all.
Annen onlara yanlış bir şey söylemedi.
I didn't say anything wrong
Ve, hayır. Bir şey söylemedi. Eğer merak ettiğin buysa.
And, no, she didn't say anything, if that's what you're asking yourself.
Kimsede arabada seks hakkında bir şey söylemedi.
Nobody said anything about sex being in the car.
Tamam, o evli değildi ve Flack onun erkek arkadaşı konusunda hiç bir şey söylemedi.
Well, she wasn't married and Flack didn't say anything about her having a boyfriend.
Sen, Minhas bir şey söylemedi dedin ; söylemiş.
You said Minhas didn't say anything ; he did.
Linda sorgulamada bir şey söylemedi.
Got Linda in Interrogation with nothing to say.
Bana hiç öyle bir şey söylemedi.
Didn't say nothing like that to me.
Nat, ne anneme ne bana öyle bir şey söylemedi.
I've never heard anything like this.
- Annenler bir şey söylemedi demek.
Nat never said anything to me, to my mom, - nothing.
Karl asla öyle bir şey söylemedi.
- Karl never said that.
bana hiç bir şey söylemedi
He didn't say anything to me.
- Kesin bir şey söylemedi.
- She didn't say anything specific.
- Hiç bir şey söylemedi.
- She didn't say anything.
Söylemedi. Uzunca bir süre öyle durduk çok bir şey söylemedi.
You know, we just stood there for a long time and didn't say much, you know?
Size bir şey söylemedi çünkü tatilinizi mahvetmek istemedi.
But she didn't wanna tell you because she didn't wanna ruin your vacation
Neden bana onun hakkında bir şey söylemedi?
Why wouldn't he tell me about her?
- Fazla bir şey söylemedi.
- Didn't say much.
Hiç bir şey söylemedi ama ben, ona baktığımda, babasının onun elini ve omzunu tutuşundan anlayabiliyordum.
She never said anything about it, but I knew. I could tell by watching her with her father- - the way he would keep his hand on her shoulder.
- Evet. Cesur bir adam, mahkemede bir şey söylemedi.
He's a brave man ; he didn't let on in court today.
O geceki uçuş hakkında neden sana bir şey söylemedi?
Why didn't he tell you about the flight that night?
Sana bir şey söylemedi değil mi, Dim?
He didn't say nothing to you, Dim?
O konuda bir şey söylemedi ama biz paçayı kurtardık.
Didn't give us anything on that one, but we all get to go home.
Bir şey söylemedi aslında. Ama varlığı sevgi doluydu.
He didn't really say anything, but he had a very loving presence.
- Bana bir şey söylemedi.
- She hasn't told me anything.
- Bana bir şey söylemedi.
- She didn't say anything.
Aslında pek bir şey söylemedi. Ama Shawn'a bir şey yapmadığını iddia etti.
Well, he didn't say much of anything actually but he did claim that he didn't do anything to Shawn.
Hayır, hayır. O bir şey söylemedi.
She didn't say a word.
Öyle bir şey söylemedi!
He did not say that!
Hakkımda kötü bir şey söylemedi mi?
You sure, Mrs.Miroux?
Ve Dr. Gupta size bununla ilgili bir şey söylemedi, değil mi?
And Dr. Gupta hasn't told you anything about this, right?
- Neden kimse bana bir şey söylemedi?
And why didn't anyone tell me?
Hayır, bana hiç böyle bir şey söylemedi.
No, he never said that to me.
Senin hakkında bir şey söylemedi ama bazı güzel şeyler söyledi...
Well, she said nothing but great things about you, so...
Aktrisi de kışkırtıcı bir şey söylemedi.
His actress said nothing inflammatory.
Viola son birkaç haftada sana bir şey söylemedi mi?
Hasn't Viola said anything to you the past couple of weeks?
- Bana bir şey söylemedi. - Bak ben sadece sadece ne hissettiğimi söyledim.
He didn't say shit to me, look, the other day, we talked
ve bana hiç bir şey söylemedi.
Well, he said nothing to me.
Daha önceden bilmediğin bir şey söylemedi.
Probably nothing you don't already know.
Kimse bana bir şey söylemedi.
Nobody told me anything.
Detayları söylemedi bu yüzden oldukça büyük bir şey olabilir.
He did not give many details, which means it must be something big.
Bana o Drake için bir şey vardı söylemedi.
She didn't tell me she had a thing for Drake.
Bana kimse bir şey söylemedi.
Big shock.
Pek bir şey söylemedi.
Not much.
bir şey söylemedim 16
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85