Bu da öyle traduction Anglais
1,726 traduction parallèle
Bu da öyle hissettiğim haftalardan biri.
This is one of those weeks it feels that way.
Bu da öyle olmalı.
This must be one.
Ve bu da öyle.
And neither is this.
Bu da öyle.
That's bloody brilliant.
- Bu da öyle.
Yep, that one, too.
Bu da öyle her gün olan birşey değil sanırım.
- And that doesn't happen every day.
Bu da öyle bir şey.
And that is what we have here.
- Bu konu da öyle.
- So is this.
Bu da neydi öyle?
What just happened?
Aslında, neresinden bakarsan bak, öyle ya da böyle bu tünelin ucu karanlık.
Okay, any way you look at it, there is no light at the end of this tunnel.
Summer da meraklanmadığını söyledi, fakat öyle olduğunu söyleyebilirim, işte bu yüzden arşivlere daldım ve aslında beraber olmamız gerektiğini gösteren bir kanıt buldum.
Summer says she's not worried. But I can tell she is, which is why I dug into the archives and came up with evidence that we are, in fact, destined to be together.
Eğer öyle olmadığını söylüyorsan, o zaman içimizde bir bilgi sızması var... ki bu da bütün Kuzey Kore kıyılarına kadar operasyonu etkiler.
If you tell me it didn't, then I've got an unexplained leak... that by now could've worked its way all the way to North Korea.
Ama daha da önemlisi teşekkürlerimin en büyük kısmını Audrey bütün o çabaları ve bu partiyi organize ettiği için hak ediyor. Bu benim hak ettiğimden çok daha güzel ve klas bir parti ama sonuçta kendisi de öyle.
I would like to take a moment to thank Audrey for all of her hard work, and putting it together, it's... much nicer and classier than I deserve, but then again, so is she.
Öyle, bu durumda da korumanın cep telefonu bu paketler için hem başlangıç hem de varış noktası gibi davranıyor.
Right, and in this circumstance, the bodyguard's cell phone acts as both the origin point and the destination for these packets.
- Zack ve Angela öyle olduğunu söylüyor. - Bu da birşeydir.
- Zack and Angela say he was.
Evet öyle.Ama Poltergeist'te hayalet yoktur ama bu kafa karıştırıcı çünkü almanca da Poltergeist "gürültülü hayalet" demektir
Precisely. There is no ghost in a poltergeist, but it's confusing, because the german word for poltergeist translates to "noisy ghost"
Bu senin düşüncendi. Ve Fujisawa'da aynen öyle düşünüyor.
But um... since when did Katsuragi form that team?
Muhtemelen bu olay da öyle olacaktır.
- I think this probably will, too.
Geçen sene Brezilya'da, sahadaki bu karmaşa öyle vahşileşti ki, yöre sakinleri bir Meryem Ana heykelinin canlandığını ve oradaki herkesin canına okuduğunu söylerler.
Last year in Brazil, an on-field scuffle turned so violent, locals say a statue of the Virgin Mary came alive... and beat the holy snot out of everyone.
Ya öyle, ya da bu adam Dünya'nın en çirkin genital sistemini almış.
Either that or this guy's got the world's ugliest johnson.
Evet, bu adam da öyle.
Yeah, neither did this man.
Bu adadaki yanardağ da öyle mi oluşmuş?
Is that what happened to the volcano on this island?
Hayatındaki masum insanları masum halleriyle bırakmalısın. Bu da onlardan uzaklaşmanı gerektiriyorsa, öyle yapmalısın.
The innocent people in your life- - you got to keep them innocent- - if that means walking away from them, that's what you got to do.
Harika 19 yıl. Ki bu zaman zarfında tek bir şikayet almadan ve hiçbir lekesi olmayan kusursuz bir servis sundum ve öyle kalmasını da istiyorum.
19 wonderful years, during which, mostly said, I have compiled a unblemished record of impeccable service, which I'd like to keep intact.
Bu da nereden çıktı? Ben hiç öyle bir şey demedim.
I don't know what you're talking about because I never said that.
Bu harika bir olay ve evet, hepiniz buna öyle ya da böyle katılacaksınız.
It should be a wonderful event. You are all required to participate in one way or another.
Rüşvet mi? Bu rüşvet değil. - O da öyle.
That's not a bribe.
Hissediyorum, herşeyi düzelteceğim Öyle ya da böyle bu tecrübeyi yaşamam gerek
I am good driving a car. Do not you think? I feel that I have control of everything.
Bu kriket zorbalık ve o da öyle davranıyor işte.
Òhese cricket hoodlums. Ànd he behaves like that.
Ve bu arada, senaryolar da öyle.
And by the way, so do the blogs.
Pek sanattan sayılmaz, ama öyle olması da gerekmiyor. Tabii yaratıcılığını bu şekilde dışa vuruyorsan...
It's not fine art, but it doesn't pretend to be, and if it's an outlet for your creative energies...
Bir tahmin yapayım, bu spor hakkında bilmem gereken her şeyi bana 15 dakikada anlatırsın, sonra da gazete bunu döndürüp döndürüp yazar, öyle mi?
Let me guess, you could probably tell me everything I need to know about the sport in 15 minutes, then the magazine could just run it over and over again?
Bu nedenle soru şu hale geliyor ya da başından beri öyle olmalıydı...
So the question is, or had always should be :
Bir şey bulunamayınca da dikkatler spor salonuna çevrildi. Bu kişi, herkesin yatağında uyuduğunu düşünüyordu. Ama öyle değildi.
This person assumes that everybody... would be in bed asleep, hein but this was not the case... for Mademoiselle Springer is watching, and she follows.
birbirinizi dinlemiyorsunuz ve bu şey gibi uyuşturucu ya da öyle bir şey almış Kim Larsen gibi.
You don't listen to each other and then it's like - - Kim Larsen on drugs or something.
Olabilir, ama bu bir gezinti gecesi,... ve sonunda çocuk kapıda görünür ve kız da öyle, yakasında bir çiçek.
Maybe, but it's prom night, and it ends with him at the door and her and a corsage,
Evet öyle. Benim şansımı da bu kadar kıskanma.
Don't be too jealous of my luck.
Babam da öyle, ve biz başkalarının bilemeyeceği şeyler paylaşıyoruz, bu yüzden eminim.
... and it's something we both share that nobody else can, which is why I know.
Öyle ya da böyle, tüm bu yaptıkların artık saygısızlık boyutuna ulaştı.
But, um, either way, I think you're, uh, being pretty out of line and totally unfair with all this.
Ve Toshiko da öyle hiç bu kadar kendinden emin olmamıştı.
And Toshiko, too. She's never been this confident.
Demek öyle. Bu yüzden, içinde tibbi ninjaların da olduğu üç kişilik bir ekip onlarla gidecek.
Ah, I see and that's why Medical-nin has to be on a 3-Man-Cell.
ve bu da, Frigia'nın buz alanlarının... kana bulanmasını gerektiriyor ise... öyle olsun.
And if that means The ice fields of Frigia Must run red with blood...
Öyle ya da böyle, bu ağaçlar sökülecek.
At any case, the trees must be uprooted.
Bu öyle değil.onlar onu çok fazla seviyor, o da onları seviyor Onlar beni seviyor, Ben onları seviyorum, Hepimiz gerçekten, çok fazla birbirimizi seviyoruz
They love her a lot, she loves them a lot, they love me a lot, I love them a lot, basically we all love each other a lot
Öyle ya da böyle, sanırım bu maç uzatmalara gidecek.
Either way, looks like this game just went into overtime.
... öyle mi? Bu maddeye genelde uyuşturucu kullanan ya da ışın tedavisi gören kişilerde rastlanır.
That's usually induced with exposure to drugs or radiation therapies.
Dün gece ya da bu sabah çekici isteyen araç oldu mu? - Hayır, öyle bir şey olmadı.
No, nothing like that.
Sanırım bu işi halledebilirsin rüşvet verebilirsin ya da öyle birşey.
I thought you could handle it, you know? - Pay him off or something.
Bu evlilikte sana buluşma serbest ise bana da öyle.
If you're free to date in this marriage, I am, too.
Ve bu arada ; öyle bir şey denmemesi için de bir neden yok, dersiniz ki : Evet, gerçekten de Hamas'ın Gazze'de toplumsal hizmetler sağladığını duydum... Hatta, Farrakhan'ın grubunun da hapishanelerde siyah gençleri uyuşturucudan kurtardığını da.
î You donít go that argument, and by the way, thereís no reason why one shouldnít, you say ìwell, yes, I have indeed heard it said that Hamas provides social services in Gazaî, And Iíve
Kalkıp da bu yetkiye itiraz edebilecek olan kim? Bana öyle geliyor ki ;
So I think in this, you know, who stands up and says the buck stops here?
bu da ne 2329
bu da senin 34
bu da ne demek 442
bu da değil 27
bu da 414
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu daha kötü 16
bu da ne demek oluyor 285
bu da kim 384
bu da senin 34
bu da ne demek 442
bu da değil 27
bu da 414
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu daha kötü 16
bu da ne demek oluyor 285
bu da kim 384