Bu sabah geldi traduction Anglais
726 traduction parallèle
Delegasyon bu sabah geldi.
The Delegation arrived this morning.
Evet, bu sabah geldi.
I know that.
Bu sabah geldi.
She arrived this morning.
Evet efendim, bu sabah geldi ama tamamen unutmuşum.
Yes, sir. I did this morning. I forgot all about it.
Bu güzel küçük müzik kutuları daha bu sabah geldi ve gönlüm bunları daha sonraki açık arttırma sırasına koymaya razı olmadı, bu nedenle onları şimdi satacağım.
Now these beautiful little musical boxes only arrived this morning and I didn't intend to put them on the auction block until later but I'm going to sell them now.
Bu sabah geldi ama pek konuşkan değil.
He arrived this morning but he is not very sociable.
- Bu sabah geldi.
- She arrived this morning.
Hanımefendi bu sabah geldi.
The young lady was admitted this morning.
Bu bir çağrı kağıdı. Bu sabah geldi.
It's my draft card.
Aslında bu fikir her sabah Wall Street'teki işime gittiğim metroda aklıma geldi.
Well, ya see, I got the idea... when I was going to work every morning... on the subway to Wall Street.
Bu sabah çocuk gemiye bir geldi, yakaladığımız balığa bak.
This kid comes aboard this morning and look at today's catch.
Bu sabah üç Sovyet ajanı geldi.
This morning, three Soviet agents arrived.
Ama bu sabah bir telgraf geldi kızım evlenmek üzere nişanlanmış.
But a cable came this morning announcing... that my daughter is engaged to be married.
Sanırım Amerikalı bu sabah onları almaya geldi.
I imagine the American came to get them this morning.
Bu sabah erkek kardeşi geldi.
His brother came down this morning.
Bu sabah jambonlu yumurta yemeye bir Alman pilot geldi.
Well, I just had a German pilot in for ham and eggs this morning.
Bu sabah size bir mektup geldi.
You got a letter this morning.
Bu sabah işe geldi.
She came to work this morning.
Bu sabah saat 10'da, Müfettiş Gruber geldi, onu çalışma odasına götürdüm... Sonra Mr. Czaka beni saatlerine bakmam için istasyona gönderdi.
This morning, when Inspector Gruber arrived, I showed him into the study... then Mr. Czaka sent me down to the railway station for a timetable.
Bu, sabah geldi.
In fact, I received this today.
Penrose, bu mektup bu sabah Bayan Penrose'dan geldi.
Penrose, I received this letter from Lady Penrose this morning.
Bu sabah bize bir polis geldi.
A policeman came to my house this morning.
- Bu sabah mektup geldi.
- By mail this morning.
Bu sabah şirket içi postayla geldi.
It came this morning in the interoffice mail.
Davetim üzerine bu sabah beni ziyarete geldi.
She paid my a visit this morning on my invitation.
Bu sabah seyyar yargıç kasabaya geldi.
The circuit judge hit town this morning.
Bu sabah siz çıktıktan sonra bir arama geldi.
There was a call for you just after you left.
Bu sabah, yaşlı Fabregars kilisedeki odama geldi.
Old Fabregars came to the sacristy this morning.
Bu sabah otele geldi ve kahve içtik.
He came to the hotel and had coffee this morning.
Bu sabah bir göçük meydana geldi.
We had a cave-in this morning. - Oh.
Teyzeniz bu sabah ziyarete geldi.
Your aunt came this morning.
Para bu sabah Berlin'den kurye ile geldi.
The money arrived by courier from Berlin this morning.
evet, mutlu çift henüz bu sabah buraya geldi.
Yes, the happy couple arrived here together this morning.
Bu sabah Haynesville'den biri geldi.
Man come by this morning from Haynesville.
- Bu sabah Don Emidio geldi.
Don Emidio came this morning.
Bu sabah kasabaya bir adam geldi.
A man rode into town this morning.
Bu sabah aklım başıma geldi.
I had my showdown this morning.
Bu sabah ölmüş gibi geldi bana.
Looks as though it happened this morning.
Bu sabah postayla geldi, ancak görünüşe göre iki hafta önce yazılmış.
It came in the post this morning, though apparently it was written a fortnight ago.
Bu sabah aklıma bir şey geldi.
I had an idea this morning.
Olay bu sabah meydana geldi.
It happened early this morning.
Olay dün gece meydana geldi, katil bu sabah tespit edildi ve en geç bu akşam da yakalanacak.
The crime was committed last night. The murderer was identified this morning,... and will be arrested tonight at the latest.
Monique'le bu sabah gözleri parlayarak yanıma geldi.
When he...
Bu sabah işe gitmek için evden çıktıktan sonra geldi ben de düşündüm ki... 72 numaralı oda.
It came after she left for work this morning, I thought...
Karım bu sabah motelinize geldi.
My wife's been registered here since this morning.
Bu sabah senin için geldi.Oh.
This came for you this mornin'. Oh.
Ve bu sabah evine polisler geldi efendim. - O budalayla birlikte.
Now the coppers have been round there this morning with this peanut.
- Bu sabah geldi.
- It came for me this morning.
Evet, bu sabah geldi.
- You see?
Bond bu sabah beni görmeye geldi.
Bond came to see me this morning. I know.
Bu arada, bu sana bu sabah Londra'dan uçakla diplomatik bir çantada geldi.
That came for you from London in the plane, in the diplomatic pouch.
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu sabah mı 20
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
bu sabah nasılsın 16
bu sabah mı 20
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik sayılır 24
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik sayılır 24